Merhaba sevgili okurlar. Tüm milletimizin başı sağ olsun.

Kahramanmaraş merkezli olarak 6 Şubat 2023 saat 04:17’de 7.7 şiddetindeki depremle 10’dan fazla ilimizde hasara yol açan bir afet yaşadık. Ardından aynı gün 13:24’te 7.4 şiddetinde tekrar Kahramanmaraş merkezli bir depreme daha maruz kaldık. Kaybettiğimiz insanların, yaralıların, kurtarılanların ve yıkılan binaların sayısı her geçen dakika değiştiği için net bilgi bulmak gerçekten güç. Tüm ülke olarak nefesimizi tutarak takip ediyoruz gelişmeleri. Elimizden gelen yardımı yapıp dua etmekten de başka bir şey yapamıyoruz. İnşallah kayıplarımız daha fazla artmadan bu afeti de atlatmayı başarırız.

YİNE SINIFTA KALDIK

Bir deprem sonrası daha anladık ki deprem ülkesi olmamıza rağmen hala depreme karşı yeterli önlemi almamışız. Hala deprem sırasında ve sonrasında neler yapmamız gerektiğini öğrenememişiz. Deprem öncesi, anı, sonrasında o kadar çok eksiğimiz var ki sürekli olarak aynı sorunlarla yüzleşmek zorunda kalıyoruz. Ne zaman bu sahnelerden kurtulacağız ve aynı acıları yaşamak zorunda kalmayacağız çok merak ediyorum.

1999’da Sakarya’da bir yıkım yaşadık. Bilim insanları tekrar deprem olacağı yönünde uyardı. 3 ay sonra Düzce’de tekrar yaşadık ve yine aynı tabloyla karşılaştık. 2011’de Van’da bir yıkım yaşadık, 2020’de Elazığ’da aynısına tekrar şahit olduk. Şimdi ise Kahramanmaraş’ta aynı tablo gözlerimizin önüne geldi. Hatta bu kez birden çok ilimizde çok acı sahneleri yaşadık.

AYNI YANLIŞI TEKRARLAMAK TERCİHTİR

Artık bunu “olan oldu” diyerek sorunları halının altına süpürerek geçiştirmemeliyiz. Önümüzde İstanbul depremi gibi bir gerçek var. Son yaşadığımız depremden etkilenen vatandaşlarımızın ve binalarımızın toplam sayısı sadece İstanbul’da etkileneceklere bile yaklaşamıyor. Bu kadar büyük bir tehlike bizi beklerken aynı duruma göz göre göre düşmememiz gerekiyor. Bunun sonucuna katlanacak durumda değiliz. Hem maddi olarak hem manevi olarak bu depremlerdeki kayıplarımızı yıllarca uğraşsak geri getiremeyiz. Bu yüzden de ne kadar önlem alabilirsek o kadar kaybımızı azaltmış olacağız. Hemen ivedilikle bu depremin yaralarını sarıp tüm ülkemizde deprem konusuna birincil öncelik vermeliyiz. Japonya gibi bir deprem ülkesi olduğumuzu kabullenip buna göre yaşamaya başlamalıyız. İlk yapmamız gereken ise sadece afetlerle ilgilenecek bir bakanlık kurmalıyız. Herkesi eğitmeli ve koordinasyon sağlamak için gereken yapılanmaları kurmalıyız. Bu depremde fark ettik ki birden fazla şehrimiz büyük hasar aldığında koordinasyonumuz sekteye uğruyor. Bu yazımı yazarken ilk depremin üzerinden 26 saat geçti ve hala henüz dokunulmamış enkaz halindeki binalarımız var. İstanbul’da yaşayacağımız depremdeki enkaza dönecek binaların sayısı bu depremde yıkılan binaların 2-3 katı olacağı tahmin ediliyor. Böyle bir felaketle nasıl başa çıkacağız? Cumhuriyet tarihimizin en büyük depremlerinden birisi olan 6 Şubat 2023’te yaşadığımız depreme “küçük kıyamet” dersek İstanbul’daki deprem “büyük kıyamet” olacaktır.

KADER DEĞİL KASIT ÖLDÜRÜR

Umarım bu kez bu acıdan gereken dersi çıkartıp artık gerçekten bir şeyler yaparız. Her deprem sonrasında bilim insanlarını televizyona çıkartıp röportajlar yaptırıyoruz, günlerce konuşturuyoruz. Bu bilim insanları projeler hazırlayıp gerekli yerlere ilettiklerini ama bu konu hakkında çalışma yapılmadığını söylüyor. Türkiye’nin en büyük ve Dünya’da saygı duyulan sayılı bilim insanlarından olmalarına rağmen bu değerli insanlarımızı değerlendiremiyoruz. Bilgisi olan ve liyakatli insanlarımıza sadece felaketlerden sonra göstermelik kulak veriyoruz. Ancak iş icraata geldiğinde yüz çeviriyoruz. Bu da bizi aynı acıları tekrar tekrar yaşamak zorunda bırakıyor. Hele böyle afetleri ve ölümleri kadere bağlamak kolaya kaçmaktır. Tedbir bizden tevekkül Allah’tan ve kader gayrete aşıktır anlayışına ne zaman gerçekten yöneleceğiz merak ediyorum. Çünkü asıl yapmamız gereken tedbir almak ve kaderimizi çabalarımızla inşa etmektir.

Tüm milletimizin tekrar başı sağ olsun. Elimizden gelen yardımı yapmaya ve yetkililere yardımcı olmaya özen gösterelim. Milletimiz birlik, beraberlik ve dayanışma noktasında herkes tarafından örnek alınan bir millettir. Bunu unutmayalım ve kaosa sürüklenmeyelim.