Hayat ne çok tuhaf...

Öyle anlar vardır ki: geriye kaç kez sararsanız  sarın, sonuç aynı ..

Ve ne yaparsan yapın eskisi gibi olmuyor...

Bende filmin koptuğu yer şöyle….

1978 yazı çocukluk hatıram…  Yeni taşındığımız kentte, milli eğitim personeline  ekonomik tatil olanağı verilen Karaburun yatılı bölge okulundayız. Bir çırpıda yazlık otelle dönüşen okulun yatakhaneden  bozma sınıfında tatil yapmakla meşguluz.  Sahil hayli uzak biz de beldenin hayli yabancısı olunca zaman geçirme adına her akşam kurulan bahçe sohbetlerinde yerimizi alır,  aslına bakarsanız kendi yanlızlığımıza ortak arardık. Şansa bakın ki o akşam İl Milli Eğitim müdür yardımcısı ve eşine konuk olduk…

1980 İhtilali sonrasıhiç unutmam… Yeni taşındığımız kentte, kestane pazarı olarak bilinen yerde bi takım gariplikler olduğu, kentin en ücra köşesine açılan yaman kollejinde tuhaf dindar kişilerin peydahlandığı haberini alır olduk. Haberler kulaktan kulağ yayılırken, ortaokulun din bilgisi ahlak öğretmenimiz  Sızıntı dergisi tanıtımı çoktan yapmaya başlamıştı bile …

Sonrası malum, yıllar yılları kovaladı, acıdan geçen besteleri ile esiri olduğumuz sanatçımız tutulamadı, yaman kolleji  ve kestane pazarında palazlan müridler tüm yurda hatta dünyaya yayıldı.  Derken, derken 15 Temmuz’da kör düğüm çözüldü…

Gerçekler ortaya tel tel oldu döküldü….

Bana hala çok garip geliyor…

Herkesi şarkıları ile adeta zincire vuran ile ülkenin makus talihine nerdeyse ilmek atmakta olan kişilerin aynı aileden olması …

Heyhat, yaşam kimleri karşımıza çıkarıyor, yürekte süveyda (kara leke) bırakıyor….

Dünyada pandemi devam ederken, sağlık haberleri hız kesmiyor…

Dikkat çeken ilk haber Dokuzeylül Üniversitesinden….

Halk Sağlığı, Enfeksiyon Hastalıkları,  Klinik Mikrobililoji ve Epidemiyoloji  bilim dallarının ortak aşı çalışması olan proje: COVID-19 aşılamalarından sonra özellikle risk gruplarında inaktive aşıdan sonra tek bir rapel doz mRNA aşısın uygun olduğunu ortaya koydu. Elde edilen sonuçlar bilim dünyası ile ay içinde paylaşıldı…

Kamuoyuna  duyurulur…