1. Dünya bölüşüm savaşı sonunda topraklarının büyük bir bölümü işgal edilen milletin makûs talihini değiştiren bir nesil ve önder vardı. Mustafa Kemal ve yol arkadaşlarının öncülüğünde millet topyekûn emperyalizme karşı direniş başlatıp, savaşan ve bağımsızlık yolunda binlerce şehit verip, yeni bir düzenin oluşmasını sağlayan kara kalpaklılar da vardı.



91. yılını kutladığımız kimsesizlerin kimsesi Cumhuriyet, demokrasi yolunda halkın söz, yetki, karar ve iktidarın büyük resmidir. Millet Meclisi yolu ile halkın seçme ve seçilme hakkını güvence altına alan rejimdir.


Eyvallah bu kadar cumhuriyet güzellemesini her yerde okuyup duydunuz duyacaksınız! Duyulmalı da ama? Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesi hani sloganda kalmasın;
17 yaşındaki Erdal Eren’i ipe götürenlerle yüzleşmedikçe,
Mustafa Pehlivanoğlu’nu sorgusuz sualsiz asanların yakasına yapışmadıkça,
12 yaşında ki Ceylan’ın cansız bedenine sarılan annesinin gözyaşını silmedikçe,
12 yaşında 13 kurşun ile öldürülen Uğur’un umutlarına sahip çıkmadıkça,
15’inde katledilen Berkin’in annesinden helallik istemedikçe,
16’sında kurban eti dağıtırken vahşice öldürülen Yasin’in acısı ile yüzleşmedikçe,
Çocuk işçilerin kirli ve sağlıksız sanayi şartlarında erimesine ses çıkarmadıkça,
Henüz anne karnında, yeni doğmuş, 1, 2, 3…12, 13, 14… yaşlarında Soma’da, Rezidans inşaatlarında, kot atölyelerinde, tersanelerde katledilen emekçi anne-babaların yetim çocuklarının hesabını sormadıkça kimsesizlerin kimsesi olamaz.



“Yeni Türkiye” yalanı ile sermayenin ve egemenlerin hükümranlığını sürdürme çabası içinde varsın olmasın Cumhuriyet!



Sevda türküleri ile büyütülen bebeklerin nazlı nidaları, serseri kurşunlardan ırak büyüyen özgür çocukların ve emekçi anne-babanın helal rızkıyla okumaya çalışan gariban evladının mutlu olacağı, sahibi olacağı bir cumhuriyet bayramı kutlamak dileğiyle…



Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın emek ve demokrasi mücadelesi 

- - - - - - -