Bu ne ilk, ne son olacak biliyorum…

“Sevdik işte” dediğimiz kim var kim yoksa yitip gidecek sonunda….
Ama neden Allahım bu yıl  demeden duramıyorum işte!
Neden bu yıl?
Aktör Richard Gere’nin hayat verdiği, Newyork’ta Sonhbar filmini anımsar mısınız?
Aklımda hep o film…
“Gere” balkonda ve son sahne;
Elinde küçük bir kutu hediye, ölen küçük sevgilisinin ardından öylece kala kalıyor.
Aynen öyleyim

Başlayalım o zaman.
Yakın zamanda duayen gazeteci Hıncal Uluç’u sonsuzluğa uğurladık.
Onun ardından bu kadar üzüntü duyacağımı açıkçası bilmezdim...
Sabah gazetesinin unutulmaz ismidir kendisi..
Köşe yazarlığı dışında, nazlı ülkemde maço kültürün boy vermesine ön ayak olmuş, eril gücün tartışmasız mimari Hıncal abimizi kaybetmenin derin üzüntüsünü taşıyorum.
Yaşarken görsem hiç şüphesiz, milli atlet Süreyya Ayhan’a;  kızım bak sana söylüyorum, ya adam gibi sporcu olursun ya da … sözünün altında yatan derin anlamı; yada hafızalara kazınan su testisi su yolunda kırılır  sözünü hatırlatmak isterdim, ama nafile, çok geç artık!
Editörü olduğu “Erkekçe”  dergisini de unutmadım…
Güzellik yarışmaların değişmez ismi, tarihe düşürdüğün veciz sözlerin sahibi  sen “Hıncal Uluç” tartışmasız saygıyı hakediyorsun.
Nur içinde yat, yattığın yer incitmesin seni …                                                                                                                                                                                        
...
                                                                                                      
Derken; PAÜ üyesi Denizli’nin biricik evladı adli tıp uzmanı “Prof. Dr. Bora Boz’u” kanser iletinden kaybettik.
Tüm sevenleri ve acılı ailesine sabırlar diliyorum.
Üniversitenin Morfoloji binasında yapılan  sade bir törenin ardından, verilen helallik  ve dualarla  onu ebediyete uğurlamanın derin üzüntüsü içindeyim.
Ama şurası muhakkak,  çok erken kaybetmiş olsakta, yetiştirdiğin yüzlerce öğrencinin, yaşamına dokunduğu onlarcasının, hak gözeterek düzenlediği adli raporların binlercesinin yüzü suyu hürmetine, yüreklerde  sen hep “iyi insan” olarak kalacaksın.
Rahat uyu...
Demeye kalmadan; Göğüs Hastaliklarindan “Prof. Dr. Sibel Pekcan” vefat ettiği haberini aldık. Covid-19 mücadelesini kazanan ancak geçiridiği son ameliyattan sağ çıkmayı başaramayan değerli hocamızı ne yazık ki diğerlerinin yanına uğurladık.
Hüzün, sonhabaharla kanırta kanırta geldi, ne yaparsın?
Yeni yılda “bitsin artık” diyorum.
Sağlık en güzel hediyeniz olsun!