Birinci ağızdan duymuş olduğum, gerçekten tüylerimin diken diken olduğu ,yaşanmış bir olay daha anlatacağım bu hafta sizlere.
Olayın kahramanlarından biri şu an aramızda değil. Hayatta olan ise çok değerli ve ünlü bir ağabeyimiz,bir eğitmen…
Olay Üniversitenin birinde ders esnasında yaşanmaya başlar..Çok değerli yazarımız ilk dersini vermektedir kampüste..Heyecanlı, bir o kadar da isteklidir, karşısındaki pırıl pırıl gençlere bir şeyler aktarabilmek için..
Tam karşısında ilk sırada genç bir kız oturmaktadır , süper bir mini etek,ağzında sakız,olabildiğince serbest ve lakayt.Hocamız mümkün mertebe etkilenmemeye çalışarak devam etmektedir derse…
Ta ki sert bir ses tonu ve sıra kapağına vurularak çıkan tok bir ses duyuluncaya kadar…
Hışımla bağırmaktadır kızımız..”Yeter be yeter artık..Şu 10 dakikalık ders esnasında kaç kez Allah dedin farkında mısın hoca…Burası cami değil,o kadar çok seviyorsan Allah ı camiye git!”
Ortalık buz kesmiştir..Hocamız da kısa bir suskunluk geçirdikten sonra”Haklısın genç arkadaşım..Sizinde inançlarınızı dikkate alarak yapmalıydım dersimi.Özür diliyorum sizden” diyerek devam etti konuşmasına, dersine…..
Dersin sonuna gelindiğinde hiç beklenmeyen bir şey oldu…O genç kızımız mahcup bir ifadeyle gelerek hocamızın yanına”özür dilerim ,aslında ben sizi sinirlendirmek için elimden geleni yapmaya çalışıyordum.Diğer hocalarda başarılı da olmuştum bu konuda, kavga çıkarmıştım.Fakat siz öyle bir şey yaptınız ki bana…Adeta duvara çarptım.Çok özür dilerim hocam n’olur affedin” diyebildi  sadece….
Ve bu kızımız o günden sonra hocamızdan diniyle ilgili bilgiler alarak daha münasip giyinmeye ve hatta ilerleyen günlerde namazını kılmaya başladı…
Ailesinin de dikkatini çekmeye başlamıştı bu ani değişiklik.Ama ne hazindir ki , hiç te olumlu karşılamadı ailesi, hatta onunla konuşmamaya başladılar.
Üzülüyordu…Sömestre de gitmemeyi kararlaştırmıştı ailesinin yanına…Arkadaşları ikna etmeye çalıştılar,olmadı.Son çare hocamız girdi devreye…Her ne olursa olsun anne-babanın mutlaka ziyaret edilmesi, onların gönlünün hoş tutulması gerektiği konusunda ikna edip bir de otobüs bileti aldı kendi ellerinle…
Üç dört arkadaş biraz burukta olsa bindiler otobüse….Herşey güzel gidiyordu.Kendisi bile bir an gitmemeyi düşündüğü için pişman olduğunu söyledi arkadaşlarına.İyi ki hocası onu ikna etmişti..
Birden müthiş bir uğultu kapladı ortalığı..Otobüs yan yanmıştı,metrelerce sürüklendiler,feryat figan her şey birbirine karıştı….Çok şükür dedi arkadaşları, herhalde bizde bir şey yok..Ama bir dakika “o” neredeydi..Aman Allah ım sımsıkı yumruk yaptığı sağ eli sallanıvermişti üzerlerine.Eyvah… Bir tek “o” ölmüştü,kavuşmuştu rahmeti Rahmana..Cızz etti içleri yutkundular acı içinde…Neden sonra akıllarına geldi..O sımsıkı yaptığı yumruğu zorla açtılar..İçinde bir kağıt parçası..ve üzerinde şu yazıyordu..
”Ben Allah’ ıma gidiyorum”