1978 yılında Michael Hart isimli Amerikalı bir tarihçi  araştırma yaparak ”En etkin 100”isimli bir kitap yazar. Amacı tarihin en etkin kişilerini bulmak ve bir sıralama yapmak. Koyduğu ölçüler ise bu insanların toplumlarını ne ölçüde değiştirdikleri ve bu değişimin istikrarlı olması. Yaşadığı toplumu en fazla etkileyen 100 kişi arasında birinciliğe Peygamber efendimizi uygun görür. Kendisi müslüman olmamasına, başka inançtaki  bir toplumda yaşamasına rağmen eleştirildiği halde bu görüşünü değiştirmez. Kitapda Newton, Napolyon, Sezar, Edison gibi tarihi şahsiyetlerde yer almaktadır.

Yazar araştırmasında birinciliği Hz Muhammed’e neden verdiğini şöyle anlatıyor. “Hz Muhammedin geri kalmış vahşi bir toplumda doğması. Yani değiştirdiği toplumun değişmeye hazır olmaması. Kendisinin bir yetim olması şahsi şartlarının da elverişsiz olması. Peygamber olduktan sonra 23 yıl gibi kısa bir zamanda toplumu dönüştürmesi. Araştırmacı tarihte hiç bir şahsiyetin böyle uzun tesirli bir devrim yapmadığını  ve Hz Muhammed’in birinciliği hak ettiğini söyler. Bunun gibi Fransız tarihçi Lamartin ise Peygamberimiz için şöyle söylemiş” Eğer gayenin büyüklüğü vasıtaların azlığı ve neticenin şaşırtıcılığı insan dehasının üç ölçüsüyse tarihte kim Hz Muhammed’le karşılaştırılabilir. Bu zatın hayatı ,tefekkürü ,batıl inançlara karşı kahramanca duruşu ,putperestlerin öfkelerine meydan okumaktaki cesareti, Mekke’de en zayıf olduğu halde gösterdiği sabrı ,eza ve cefalara işkencelere katlanması. Bütün bunlara ek olarak kesintisiz devam eden tebliği ,imkansızlıklara rağmen mücadelesine devam etmesi, başarıya olan inancı ,felaketler karşısında hiç sarsılmayan insanüstü güven duygusu,zafere götüren azmi ,tek bir ideale bağlı olan samimiyeti,asla imparatorluk peşinde olmayışı, bitmeyen duaları, ibadetten aldığı hazzı, Allah’la irtibatı, vefatından sonra gelen şanlı muzafferiyetiyle... Bütün bunlar bir yalana değil sarsılmaz bir inanca şahitlik etmektedir.”

Evet fazilet odur ki düşmanlar dahi tasdik etsin demişler.  Bazen de düşmanca duygular beslediğimiz başka inançlardan insaflı düşünürler Peygamberimizi bize böyle anlatıyorlar. Bizimde en azından Onun hayatını tekrar okuyarak tekrar biat etmemiz Onu daha iyi tanımamız gerekmez mi?. Kış yaklaşıyor geceler uzuyor vakit bulamıyoruz mazereti geçerli değil. Günde en azından 3-5 sayfa okusak bir kitap bitirebiliriz. Salih Suruç’un “Peygamberimizin Hayatı “kitabı bu konuda çok titiz hazırlanmış bir kaynak eser kolay okunuşlu ve akıcı.

Bu tavsiyeyle beraber son sözü Mehmet Akif Ersoy’a bırakalım.

On dört asır evvel yine bir böyle geceydi
Kumdan ayın on dördü bir öksüz çıkıverdi  
Lakin o ne hüsrandıki hissetmedi gözler   
Halbuki bin seneden beri bekleşmedelerdi

Nereden bilecekler bilemezlerdi tabi    
Bir kere zuhur ettiği çöl en sapa bir yerdi
Dişsiz mi bir insan onu kardeşleri yerdi
Bir nefhada insanlığı kurtardı o masum

Bir hamlede kisraları kayserleri yere serdi
Aczinki ezilmekti bütün hakkı dirildi
Zulmünki zeval aklına gelmezdi geberdi
Dünya neye sahibse Onun vergisidir hep

Medyun Ona cemiyeti medyun Ona ferdi
Medyundur(borçlu) O masuma bütün beşeriyet
Ya Rab mahşerde bizi bu ikrar ile haşret