İçinde bulunduğumuz şu mübarek ayları, O’ mübarek annelerin hatırına, kutlamadan geçemeyeceğim. Allahın rahmetinin ve bereketinin bol bol yağdığı şu günlerde o mağfiretlerden istifade eden kullarından eylesin Allah’ım.
“Mukaddes bildiğim kanlı toprak /Alıp bağrıma bastım vatan dediler” Bir toprağın vatan olabilmesi için kana boyanması gerektiğini düşünenler yok sayılacak kadar azdır bu memlekette. Çünkü bu Milet, vatanı bir namus olarak görmüş,O mukaddes annelerimizle eş değerde tutmuştur.O anneler ki; Efendimizin ifadesiyle cennet Onların ayağının altına serilmiştir. Dinimizde bu kutsal iki değer için ölenlerin şehit olacağını peygamberimiz müjdeleyerek , cennette beraber olacağız müjdesini vermiştir.
Yavuz’un ”Milletimin tefrika derdine düşmesi/Kuşeyi kabrimde dağidar eyler beni” diye dert yanması da vatan topraklarının parçalanmasından başka bir şey değildir. O’na göre vatan anadır. Evlatların Ondan ayrı kalması mümkün değildir. Ana, topraktan yaratılan H.z Adem’in eğe kemiğinden yaratıldığına göre toprakla eş değerde tutulmuştur.
Günümüzde ise önemli olan, vatan için yanıp tutuşan ,onun için kabrinde bile rahat olamayan “Yavuz’ları yetiştiren, Fatih’leri yetiştiren, Akşemseddin’leri yetiştiren,Mevlana’ları yetiştiren..v.b analara ne oldu?
Uhud savaşında iki oğlunu ve kocasını kaybeden, buna rağmen “Eyne, Rasülullah? Rasülullah nerede” diyerek,insanlığı tekrar imanla, insan yapan Rasülullah’ı arayan ruh nerede?.Ve O’nun kolundan tutup yücelten kahraman yiğitler nerede?
Ey, yiğitler! Nedir bu vurdum duymazlığınız.? Yoksa İmandan uzaklaşıp, insanlığımızı mı kaybettik. Sokakta kız çocukları kaçırılıyor, ırzına geçilip öldürülüyor medet ya devlet diyoruz.Sokakta bir anne dövülüyor gözümüz görmesin diyoruz.Yine o, mukaddes anne bıçaklanıp öldürülüyor ama biz gülüyoruz.Yılbaşı gecelerinde,pavyonlarda çırılçıplak soyuluyor ve mal gibi teşhir edilip satılıyor hem erkeklerimiz hem kadınlarımız gülüyor.Bir fare öldürülse hayvan severler sokağa dökülür ama kadın hemcinsine karşı,erkek; annelik duygusuna karşı neden bu kadar vurdumduymaz davranıyor?.
Uhut’ta bir ara bozguna uğrar gibi olan sahabi efendilerimize yine bir sahabi efendimiz bağırıyor. Sizlere ne oluyor, Huneyndeki gibi tekrar diriliveriniz! Deyince sahabi efendilerimiz tekrar toparlanıp savaşı kazanıyorlar.
Bende Akif’in ifadesiyle ”Çiğnerim çiğnenirim, Hakk’ı tutar kaldırırım” diyebilecek yiğitlerin ortaya çıkma zamanı hâlâ gelmedi mi? diyorum. Yeniden bir diriliş için millet olarak silkinmemiz gerektiğini,sokaklarımızı ve gelecek neslimizi kurtarmamız gerektiğini hatırlatır saygı ve sevgilerimi sunarım.
