Artık bu köşeden sizlerle bulaşacağız her hafta. Evinize, ofisinize belki de sohbetinize konuk olacağız buradan. Kültür, sanat, başta olmak üzere birçok konuyu sizlerle paylaşacağım. Duygularımı en temiz haliyle sunmaya gayret edeceğim. Yazdığım şiirleri, dizeleri sizlere aktarmaya çalışacağım. Ve amatör olarak tutulduğum resim sevdası... Kalemle aktarılamayacak duyguları tuvaller üzerinden geçmiş fırça darbeleriyle bir görsellikte sunacağım. Sizlerle paylaşacağım ilk yazıyı düşünürken, belki de her gün duyduğum, herkesin dilinde olan bir konu aklıma geldi... Sevmek ve sevilmek...
Gerçek sevgiyi arayanlar, kendisinin sevildiğinin farkında olmayanlar... Ancak bir türlü doyuma ulaşamayan sevgi. Anne, baba, kardeş, evlat sevgisi, yar ve yaradan sevgisi... Sevgi o kadar geniş ki, evreni bile aşar. Ancak insanoğlu olarak farkında değiliz belki ama, bastırırız bu duyguyu, görmezden geliriz. İşte bu nedenle olsa gerek mutsuzluğun asıl kaynağını kendimiz yaratır, dipsiz kuyularda neden ararız.
Rahmetli iş adamı Sakıp Sabancı,
"Hangi dinden olursak olalım, sevgi fukarası olmayalım" derken belki de bu konuya en derinden vurguyu yapar. Paranın, pulun bile satın alamayacağı bir şey sevgi.
YAŞAYAN BİLİR
Sevmek sevilmek nedir bilir misin
Bilemezsin
Sevmek acı çekmektir
Sevilmek ise yürek ister
Sen bilemezsin onu, yaşan bilir
Sende yaşadın sıcak yuvaları
Yaşadın da acımadan bıraktın gittin
Be insafsız ve yüreksiz, sevgisiz
Sen bilemezsin onu yaşayan bilir
Bende bir zamanlar sever sevilirdim
Benimde sevdiklerim çocuklarım vardı
Hayır hayır yalanmış, yalandı
Sen bilemezsin onu yaşayan bilir
Anadolu da bir söz vardır;
"Sevmeyi bilmeyen, ölmeyi de bilmez." Ne kadar doğru. Çağımızda baktığımızda etrafımıza bir sevgi fakirliğidir gidiyor. Anlık çıkarlar uğruna mahvediyoruz bu duyguyu. Yok ediyoruz önemsiz bir kağıtmış gibi sevgiyi. Etrafımızda yaşanan savaşlar, akan kanların sebebidir sevgisizlik... Bu duyguyu sevgiyi gerçekten yaşayabilseydik ortaya çıkarabilseydik akmazdı bu kadar kan...Aşklarda bile sevgi 3 aylık, 6 aylık bir duyguya indiriliyor. Ne kadar acı...Biten evliliklerin temelinde bile sevgiye kapıyı gerçekten açmamak yatıyor.
Ünlü düşünür Platon, "Kimseye kendinizi sevdirmeye kalkmayın, yapılması gereken tek şey, sadece kendinizi sevilmeye bırakmaktır." der. Yaşarken mutluluğu arıyorsak bence hem sevmeye hem de sevilmeye açmalıyız kalbimizi.
KIR ÇİCEKLERİ
Ekilmeden, dikilmeden açar
Kimsesiz bir çocuk gibi bakar
Onu da hafiften bir rüzgar okşar
Sevilmeyen koklanmayan kır çiçekleri
Onun da yağmuru güneşi vardır
Kırmızı gül mor karanfil gibi
Okşanmak koklanmak ister belki
Sevilmeyen Koklanmayan kır çiçekleri
Oda bahçede açmak ister
Korunmak bakılmak sulanmak ister
Bilmez ki, yağmurların rüzgarların kıymetini
Yaşayan bülbülün altın kafesini
Sevilmeyen koklanmayan kır çiçekleri
Tüm insanların sevgiyi bulması dileğiyle...
