İlk evvela kendime okkalı bir iğneyi batırayım……Konunun çok boyutu var, evet kabul ediyorum. Mesela hekimlik yaşamımda bana başvuran hastalara antibiyotikli ilaç yazdım. Gerektiği kadar, gerekli durumda içmelerini önerdim. Özellikle zatürre ve boğaz enfeksiyon sonrası bebek çocuk ölümlerinden ödüm patlar. O yüzden bol bol reçete ederdim. Bana çok kızan hasta yakınlarım ve “iğneci doktor abla” adını takan çocuk hastalarım oldu. Olsun dedim, vatan adına, millet adına, gelecek adına yaptım, hiç pişman değilim, gene olsa yapardım dedim. Ama ben artık eskisi kadar emin değilim bu söylediklerimden. İyi mi yaptım, kötü mü emin değilim, yerli ilaçlar yerine isim yapmış cakası olanları seçti isem, yemin billah olsun hasta memnuniyeti içindi. Görüyorum ki; hastayı memnun ederken, ülke bütçesini zorlamışım. Bu sırada ilaca dirençli mikroplar peydahlanmış, tedavide kazanılan başarıyı azaltmışım. Yani iyilik için çırpınana yüreğim, kötülükleri görememiş. Ya da fazla önemsememiş. Yol yakından hatadan dönmek lazım gelir.
İkinci ahvalim şudur değerli okuyucularım……Bebeklik dönemi, çocukluk dönemi , kronik hastalık halleri ve sigaranın etkileri derken, haylice antibiyotik tüketmekteyiz. Peynir ekmek gibi tüketiyor, bakkaldan çakaldan alır gibi rahat erişiyoruz. Maliyeti ekonomik artık. Mikroplarda akıllı valla, yeni dirençli suj geliştirdiler, artık güçlü ilaçlara bile dayanır haldeler. İnsanlığın penisilin keşfiyle gelen kozu bize bağlı sebeplerden kaybedilmek üzere. İş işten geçmeden hattan dönmek lazım gelir.
Doğrular uzakta değil, yeter ki doğru yere bakmayı bilin……..Bakanlığın bu konudaki uğraşlarına imrenerek bakıyorum. Sorunu doğru tespit etti, yol haritası çıkardı, işe koyuldu. Ellerine sağlık pek de güzel yol alıyorlar. Bu işin kör siyasetini bir tarafa bırakıp, toplum sağlığı için el ele vermelerini en kalb-i duygularımla kutluyorum. Maşallah dur yok, durak yok, toplantılar, görüşmeler derken, fikir alışverişleri meyvesini vermeye başladı. Tedaviden çok, korumayı seçtiler. Pek de güzel ettiler. Sağlık Bakanlığı ve Türkiye Halk Sağlığı Kurumu hep birlik oldu, önceliğini Akılcı İlaç Kullanımına verdi. Tek yürek, tek ses şöyle dediler hep bir ağızdan;
“Önce sağlık Olsun”
“Sabunun Bol İlacın Az Olsun”
