Selam aleykum, Bugünkü konumuz gerçek sahip üzerine olacak. Aslında biliyoruz ama Dünyanın getirdiği imtihan dertlerinden dolayı gaflete maruz kalıyoz. Şimdi bir hadise nakledeyim. İkindi namazından yeni çıkmıştım bizim imam ile biraz yürüyüp konuşuyorduk. Aklıma cep telefonumun sesliye almak geldi, alırken  biri aramış namazda o numara kayıtlı değildi hali ile geri arama yaptım. Karşıdaki ses selam bile vermeden ben kimim biliyormusun dedi.

Cevaben dedimki ikindide iken aramışsınız  o yüzden aradım dedim. Ben falan filan yani eskiden amcasının yanında çalışmış olduğum yiğeni Abdullah'mış. Ama şimdi ben kimim lafını ederken bir enaniyette işin içinde gibi konuşunca biraz bu konuda yazalım dedim haliyle arada sırada birkaç kez dir ikramı red edişi ve biz biri ile Allah cc. İçin konuşurken sen bunu nerden tanıyordun gibi kendince bir benlik ve Enaniyeti ilerlettiğini fark ettim. O yüzden meselemize dönelim, O kardeşimize bu duygudan uzaklaşmasını için dua edelim. Ben kimim, cevabına ise bir bakalım, siz de biz gibi yemek yiyorsunuz , nefes alıyorsunuz tuvalete gidiyorsunuz yani ben kimim sorusu kısaca sizin bizim aslında hiçbir şey olmadığımız demektir. Hepimiz bir imtihan için geldik ve gideceğiz yani biz öleceğiz. Eğer siz ölümü, hastalığı ve yaşlanmayı stop ettirebilirseniz tamam ama Allah cc. Ayette diyorki burası geçici benim dinimi yaşayın ve yaşatın diyor oradaki hayatta ölümü  hastalığı ve yaşlanmayı bitiriyor. Artık bu fani ve sınırlı dünyada neyi seversen sev terk edeceksiniz. Mal çocuk sağlık ve hayat bile gidecek buradan  elde kalan yok o zaman ama geçim derdi maişeti herkesde farklıdır. Ahirette elbette kişilere derecesine göre verilecek makam var. Burada ne olursa olsun adam mezardan kaçamıyor.Şimdi son lafa gelelim, Nerde anlaşmalı olarak bir yerde çalıştımsa en iyisini en güzelini yapmaya çalıştım, hiçbir zaman hased ve fesatlık gibi duygulara yer vermedim. Çünkü Kuran bunu emrediyordu, bizde hep işimizi iyi yapmaya çalışırken aslında dinimize uygun olarak yapıyormuşuz.

Çok patronumla hala görüşürüz bazıları Denizliden gittiği halde halen konuşuruz. Hele bir halı firmasında Cuma namazı için bir iki kravatlıya bu adam buraya asla zarar verecek bişey yapmadı diye Cuma namazıma engel olmak isteyenlere çok güzel muhafaza etmişti bizi.İşin garip yanı hem de solcu idi. Demekki neymiş BİZ hepimiz bir hiçiz. Ama imanla bir değer kazanır ve hayatı verenin emir ve adaletine uyarsak o zaman değerleniriz. Anlayana çok şey anlar Kuran mealinde hepsi yazılmış okuyabilirsiniz. İyilikde bir tohum kötülükte korkarımki bu gidişat iyi şeyler getirmeyecek çünkü çoğunluk artık kötülüğe koşuyor. Suçlar  öyle artıyorki iyilikle öne geçilebilecek dost ve iyilik yardımlaşma gibi kavramlar olmayınca ne olur acaba hiç düşündünüzmü...