Horozlar, bir zamanlar bu şehrin en büyük markasıdır diye yere göğe sığdıramadığımız, yeşil-siyahlı futbol takımımız hatırlayanınız var mı?
1986-1987 sezonunda Beşiktaş’ı, 2005-2006 sezonunda Fenerbahçe’yi şampiyonluktan eden, Lorient, Sparta Prag ve Olimpic Lyon’u sahayı dar edip, UEFA kupasında eleyip, o senenin şampiyonu Porto’ya boyun eğen Denizlispor’u özlemeyeniniz var mı?
Sadece sportif başarıları ile değil, centilmen taraftarı ve yetiştirdiği futbolcuları 4 büyüklere satarak ekonomik manada artı değer yaratan bir Anadolu Kaplanını anımsayanınız var mı?
Kulüp yöneticiliği için birbiriyle yarışan ve takıma sponsor olabilmek adına varını yoğunu koyan Denizlili abi ve ablalarımızı göreniniz, duyanınız var mı?
Denizli ile ilgili en ufak bir olumlu durumda öne çıkmak için birbirini yok sayan şehrin yöneticilerini, kulüple ilgili bir gelecek planlaması olabileceğine dair umudunuz var mı?
Şehre her geldiklerinde boyunlarındaki yeşil-siyahlı atkı ve horoz arması ile Denizli halkına şirin gözükmeye çalışan iktidar ve muhalefet parti temsilcilerini ve ildeki temsilcilerinin Denizlispor’a dertlendiğine inananız var mı?
Takımına sahip çıkmak için kurulan, rant ve çeteciliğe karşı başkaldıran Yeşil Cephe’nin güzel kurucusu merhum Fatih Eroğlu’nun ve kardeşlerinin emeğine saygı duyanınız var mı?
PTT 1.Lig’de 19 maçta sadece 3 galibiyet alıp ligin dibine demir atan Horozigoların sessiz çığlığına ses vereniniz var mı?
Demedi demeyin, durum bu kez ciddi, horoz bu ligi de terk edip, alt liglere doğru yol alıyor, elveda demeye hazır olanınız var mı?