ADVERTORİAL
-----------------------------------
Hoş geldiniz Ramazan Bey. Bizi kırmayıp röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?
Ben teşekkür ederim. 1979 Uşak doğumluyum. İlkokul ve ortaokulu Uşak’ın bir köyünde, liseyi Uşak merkezde, Üniversiteyi de başkent Ankara’da Hacette Üniversitesi tarih bölümünü bitirmek suretiyle öğrenim hayatımı tamamladım. Böylece de memleketimin hem köyünü hem İç Anadolu’da küçük bir kentini hem de büyükşehrini deneyimleme şansını yakalamış oldum ki bu benim için önemli bir şanstı.
Gayrimenkul sektörüne girişiniz nasıl oldu biraz bahseder misiniz?
İlginçtir bu sektöre girişim tamamen spontane gelişti. Hacettepe Üniversitesini bitirdikten sonra öncelikle her Türk genci gibi askerlik vazifemi yaptım. Bu esnada bolca da düşünme fırsatım oldu. Birçok yönden kendimi tanıdım ve devlet memurluğunun aslında bana göre olmadığını keşfettim diyebilirim. Bu farkındalığa vardığımda kendimi 2004 senesinde ilaç firmasında buldum. Çok uluslu bir firmada yaklaşık 6 sene tıbbi satış temsilciliği yaptım. Bu işin bana en büyük kazanımı şu oldu: Bazı insanlar satış yapmayı sevmeyebilir ancak ben bu işten inanılmaz keyif aldığımı gördüm. Kendime dair bu farkındalığım benim hayatımdaki önemli mihenk taşlarından biri olmuştur. Satışçılık sektörü öyle bir şey ki yıllar geçtikçe insan kendini sorgulamaya başlıyor.” Daha iyi ne satabilir daha çok nelerden keyif alabilirim, gerçekten ben ömrümün sonuna kadar ilaç mı satmak istiyorum bunun bir üst leveli ne olabilir?” gibi sorular ister istemez aklımda dolaşmaya başladı. Bütün bu sorgulamaların ardından bir insanın ömründe satabileceği en değerli şeyin gayrimenkul olduğunu keşfettim. Sonrasında gayrimenkul sektörünü araştırmaya başladım. Herkes gibi ben de” acaba yapabilir miyim” i sorguladım ve neden olmasın cevabını bulmam uzun sürmedi. O gün bugündür de bu sektörün içindeyim.
Peki Ramazan Bey 12 yıllık serüven nasıl geçti?
Öncelikle çok keyifli geçti. (Yüzünde tatlı bir tebessümle) Çok da maceralı geçti. İlk başta doğru düzgün hiçbir şey bilmeden direk ofis açarak girdiğim bu sektörde her şeyi sıfırdan yaparak yaşayarak öğrendim. Kimse elimden tutmadı, kimse bir eğitim vermedi. Her şeyi ama her şeyi kendim internetten bilgi toplayarak, araştırarak öğrendim. İlk olarak küçük bir ofisim vardı. Gayrimenkul danışmanım da yoktu zaten. Her şeye kendim koşuyordum. Bir sekreter bir ben iki kişiydik ofiste. Şöyle ifade edeyim sekreterim bile ben satarsam prim alıyordu öyle de bir sistemdi yani. Çok sevdiğim bir laf var: İnsan keyif aldığı işi yaparsa hiç çalışmaz. İşte bu sözün ben ispatı gibiydim. Her sabah işime keyifle gittiğim için hiç çalışıyormuşum gibi gelmedi. Her zaman büyük bir haz, büyük bir keyif, büyük bir mutlulukla girdim ofisime. İnanın o satışlarda yaşadığım hazzı ben hiçbir şeyde bulamadım. Şöyle düşünün iki insan bütün hayatı boyunca birikimini benim bilgi ve birikimime güvenip bana emanet ediyor ve bu takas gerçekleşiyor. Bu bambaşka bir haz. Maddi hazdan çok öte bir durum bu.
Başlangıçta küçük başladık: Mahalle aralarında apart da kiraladık, daire de kiraladık sattık da ancak 12 senemiz inanılmaz bir büyümeyle geçti. Yaptığımız her iş bir sonraki işi getirdi. Yeni alanlara girmemizi sağladı, yeni insanlarla tanıştırdı ve daha sonra da zaten markamız değişti Remax’la yollarımız kesişti. Bu tam bir zıplama tahtası oldu bizim için. Nitekim ofis değişti, yerimiz çok daha merkezi bir yere taşındı. Önceden belirli bir mahallede çalışırken Remax’tan sonra bütün Denizli’ye hitap eden bir ofis olduk. Ticari portföyümüz daha ağırlık kazandı. Bunun yanında lüks konut satışlarımız çok arttı. Kısacası bu marka birlikteliği bizim için ayrı bir vizyon oldu.
Şahsi olarak daha çok hangi gayrimenkullere çalışıyorsunuz?
Ağırlıklı olarak arsa, ticari, lüks konut diyebilirim. Değerli mülklerin uzman danışmanı zaten benim sloganım. Değerli her türlü mülke çalışıyorum. Tabi ki herkesin her mülkü değerlidir ancak burada kasıt arsa, ticari portföy ve Servergazi, Çamlık bu bölgelerdeki lüks konutlar biraz daha uzmanlık alanıma giriyor diyebilirim. Şunun da altını çizeyim tabi ki ofisimizde her mahalleden her türlü gayrimenkule uygun çalışan, alanında 1 numara uzman arkadaşlarımız mevcut. Nihayetinde 20 kişilik Denizli için devasa bir ekibimiz var. Ekibimizde yıllardır aynı uzmanlık bölgesinde çalışan çok eski arkadaşlarımız var. Tabiri caizse her biri bölgelerinin kurdu olmuş durumdalar. Dolayısıyla Denizli’mizde her türlü talebe anında karşılık verebilecek yetkinlikte bilgi ve birikime sahip yegane ofisiz diyebilirim.
Farkınız ne peki?
Özellikle dijital mecralarda farklı satış kanallarında çok iyiyiz. Bu konuda mütevazılık yapamayacağım 1 numarayız. Konvensiyonel pazarlama dediğimiz sadece mülklere branda asılıp, internete girilmesi haricinde değişik dijital pazarlama stratejileri uyguluyoruz. Mesela bunlardan biri her aldığımız mülk için web sitesi oluşturuyoruz. O web sitesine gelen ziyaretçiyi yaptığımız dijital pazarlama çalışmalarıyla takip ediyoruz. Gittiği her kanalda portföyümüzü ona sıcak tutuyoruz ki bu uyguladığımız yöntemlerden sadece biri. Bir diğeri o mülke özel funnel stratejileri geliştiriyoruz. Yani dijital reklamcılığı çok çok iyi kullanıyoruz. Biz sadece gayrimenkul ofisinden çok öte bir dijital pazarlama ofisiyiz. Bunu da her zaman, her yerde gururla söylüyoruz ki bu bizim hem sektöre getirdiğimiz bir yenilik hem sektöre verdiğimiz bir hediye ve tabi ki hem de sektördeki en büyük farkımız.
Bize vakit ayırdığınız için çok teşekkür ederiz Ramazan Bey. Sizin gibi genç, ufku açık, yenilikçi bir iş adamıyla sohbet etmek çok keyifliydi.