Türkiye’de boşanma davalarının ardından en çok tartışılan konulardan biri nafaka oluyor. Özellikle ekonomik dalgalanmalar ve hayat pahalılığı nedeniyle, bağlanan nafaka miktarı kısa sürede yetersiz hale gelebiliyor. Bu durumda nafaka alan taraf, nafaka artırımı davası açarak mahkemeden yeniden değerlendirme talep edebiliyor. Son yıllarda bu davaların sayısında ciddi artış gözleniyor.


NAFAKA TÜRLERİ VE ARTIŞ GEREKÇESİ

Boşanma sonrasında üç tür nafaka karşımıza çıkıyor:

İlkimen, 19 Yıldır Bağışçımın Böbreğiyle Yaşıyorum
İlkimen, 19 Yıldır Bağışçımın Böbreğiyle Yaşıyorum
İçeriği Görüntüle
  • Tedbir nafakası: Dava devam ederken eşe ve çocuklara bağlanan geçici nafaka.
  • Yoksulluk nafakası: Boşanma sonrası yoksulluğa düşecek eşe ödenen sürekli veya süreli nafaka.
  • İştirak nafakası: Çocukların eğitim, bakım ve sağlık giderlerini karşılamak için ödenen nafaka.

Enflasyon, eğitim masraflarındaki artış ve yaşam koşullarının değişmesi, mevcut nafaka miktarının yetersiz kalmasına yol açıyor. İşte bu noktada nafaka artırımı davaları devreye giriyor.


AVUKATA SOR: “NAFAKA ARTIRIMI İÇİN NE GEREKİR?”

Görüştüğümüz bir boşanma avukatı, nafaka artırımı taleplerinin çok sık gündeme geldiğini belirtiyor:

“Vatandaşların çoğu, nafakanın otomatik olarak her yıl artırıldığını düşünüyor. Oysa bu doğru değil. Mahkeme kararıyla nafakaya TÜFE oranında artış şartı konulmamışsa, mevcut nafaka miktarı yıllarca aynı kalabilir. Bu durumda taraf, nafaka artırımı için ayrıca dava açmak zorundadır.”

Avukat, davanın açılabilmesi için gelir değişikliği veya ekonomik şartlarda önemli değişiklik olması gerektiğini vurguluyor. Örneğin; çocuğun okul masraflarının artması, nafaka alan tarafın işsiz kalması veya nafaka ödeyen tarafın gelirinin yükselmesi, artırım talebi için gerekçe olabilir.


MAHKEMELERİN YAKLAŞIMI

Aile mahkemeleri, nafaka artırımı taleplerinde öncelikle iki unsura bakıyor:

  1. Nafaka alan tarafın ihtiyacı: Çocuğun okul masrafları, kira, sağlık giderleri gibi kalemler.
  2. Nafaka ödeyen tarafın ödeme gücü: Gelir durumu, yaşam standardı ve mevcut yükümlülükleri.

Mahkemeler, çoğu zaman TÜİK tarafından açıklanan TÜFE oranlarını dikkate alıyor. Bu oran, nafakanın her yıl otomatik olarak artmasına da gerekçe yapılabiliyor. Ancak talebe bağlı olarak, hâkim daha yüksek veya düşük bir artışa hükmedebiliyor.


YARGITAY’DAN EMSAL KARARLAR

  • Çocuğun üniversiteye başlaması nedeniyle masrafların arttığı gerekçesiyle nafaka artırıldı.
  • Nafaka ödeyen tarafın gelirinde ciddi artış olduğu için mevcut nafaka miktarı yetersiz bulunarak yükseltildi.
  • Sırf enflasyon gerekçe gösterilerek açılan bir davada, hâkim TÜFE oranında artışa hükmetti.

Bu kararlar, nafaka artırımı davalarında mahkemelerin somut olaylara göre farklı çözümler üretebildiğini gösteriyor.


NAFAKA ARTIRIMI DAVASI NASIL AÇILIR?

  • Dava, nafaka alacaklısı tarafından açılır.
  • Dilekçede nafakanın hangi gerekçeyle yetersiz kaldığı somut delillerle açıklanmalıdır.
  • Gelir belgeleri, okul giderleri, sağlık harcamaları gibi kanıtlar dosyaya sunulmalıdır.
  • Dava, nafaka kararını veren mahkemede veya nafaka alacaklısının bulunduğu yerdeki aile mahkemesinde açılabilir.

Bir boşanma avukatı, dilekçenin eksiksiz hazırlanmasının önemine vurgu yapıyor:

“Eksik delillerle açılan davalarda mahkeme çoğu zaman sadece TÜFE oranında artış yapıyor. Ancak güçlü belgeler sunulursa nafaka ciddi oranda artırılabiliyor.”


SONUÇ

Nafaka, boşanma sonrası tarafların ekonomik dengesini korumak için önemli bir araç. Ancak ekonomik koşullar değiştikçe, yıllar önce belirlenen nafaka miktarı yetersiz kalabiliyor. Bu durumda nafaka alacaklılarının nafaka artırımı davası açmaları kaçınılmaz oluyor.

Sürecin doğru yürütülmesi ve hak kaybı yaşanmaması için uzman bir boşanma avukatı ile hareket etmek büyük önem taşıyor.