Denizli'nin Acıpayam ilçesine bağlı Suçatı Mahallesi, bir zamanlar Türkiye'nin deri mont üretiminde parlayan yıldızlarından biriydi. Ancak ekonomik sarsıntılar ve bir HES projesinin gölgesinde, bu canlı üretim merkezi neredeyse tamamen sessizliğe büründü. Bugün geriye kalan tek umut ışığı ise İsa Sağun'un atölyesi. Sağun, geçmişin mirasını modern ticaretle harmanlayarak hem Türkiye geneline ürünlerini ulaştırıyor hem de Rusya'ya ihracatla ayakta kalmayı başarıyor.
Suçatı Mahallesi'nin deriyle olan bağı 1980'li yıllara uzanıyor. İsa Sağun da bu dönemde bir çırak olarak mesleğe ilk adımını atmış. Yıllar içinde onlarca atölyenin faaliyetiyle mahalle, gerçek bir deri üretim üssü haline gelmiş. Ne var ki, zamanla derinleşen ekonomik krizler ve Sami Soydan HES baraj projesi, bu canlılığı bir bir yok etmiş. Atölyeler kapanmış, kimileri göç etmiş, kimileri ise sektöre tamamen veda etmiş.
Gelenekten Günümüze Uzanan Bir Köprü
Şimdi Suçatı'nda deri mont üretimini tek başına sırtlayan İsa Sağun, mücadelesini şöyle anlatıyor: "Mahallemiz baraj projesi kapsamından çıktıktan sonra kimse geri dönmedi. Ama biz direndik. 35 yıllık tecrübem ve birikimimle, her şeye rağmen üretime devam ediyorum." Sağun, sadece dikmekle kalmıyor; montların kalıplarını ve modellerini de kendi elleriyle hazırlıyor. Müşterilerin talepleri doğrultusunda, tamamen deriden montlar, ceketler, yelekler ve çantalar üretiyor.
Ayakta kalma stratejisi ise çağımızın gerekliliklerini yansıtan bir adaptasyon örneği. Sağun, "Ayakta kalabilmek için internet üzerinden satış yapıyorum, özellikle de Rusya'ya ihracatım sürüyor," diyor. Ürünlerinde kullandığı deriyi Uşak'tan temin ediyor. İsa Sağun'un atölyesi, sadece bir imalathane değil; aynı zamanda bir dönemin hafızasını ve zanaatkarlığını yaşatan bir direniş noktası. Geleneksel üretim anlayışını, modern pazarlama yöntemleriyle birleştiren Sağun, böylece hem mahallesinin, hem şehrinin, hem markasının hem de ürünlerinin tanıtımına katkı sağlamaya devam ediyor.
