Özel gereksinimli kardeşlerimizin yaşama sevincini kaybetmeden mutlu bir hayat sürmeleri için çalışmak, devlet ve toplum olarak ihtiyaç duydukları yardım elini onlara uzatarak yaşamlarını kolaylaştıracak her adıma destek olmak ve onların yanlarında olmak hepimizin en önemli sorumluluğu ve vazifesidir. Çünkü özel gereksinimli olmak, yalnızca özel gereksinimlilerin ya da ailelerinin içinde bulunduğu bir durum değil, sosyal boyutlarıyla toplumun tamamını yakından ilgilendiren ortak bir konudur.

“İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” düsturuyla hareket eden devletimiz; özel gereksinimli vatandaşlarımızın sosyal hayatın içerisinde etkin olarak yer almaları, günlük yaşama katılımlarının sağlanması, fırsat eşitliğine sahip olmaları, özel sektör ve kamu sektöründe istihdam edilmeleri gibi gerekli düzenlemeleri yaparak özel gereksinimli vatandaşlarımızın hizmetlerden çok daha kapsamlı bir şekilde istifade edebilme imkanını sağlamakta, daha iyi imkanlar sunmak adına da çalışmaya devam etmektedir.

İmkân sağlandığında özel gereksinimli kardeşlerimizin de sanat, spor, eğitim gibi alanlarda gurur verici başarılara azim ve kararlılıkla ulaşmaları her türlü takdirin üstündedir. Özellikle son dönemlerde ülkemiz adına spor alanında mücadele eden ve şanlı bayrağımızı dalgalandıran sporcularımız, bizlerin gurur kaynağı olmaktadır. 

3 Aralık Dünya Engelliler Günü’ndeki tüm etkinlikler vesilesiyle hiçbir engelin seçim olmadığını, her sağlıklı insanın da bir engelli adayı olduğu gerçeğinin unutulmamasını ve özel gereksinimli bireyleri daha iyi anlayabilmek için empati kurulması gerektiğini düşünüyor; bu bilinçle hareket edildiğinde hep birlikte daha yaşanabilir bir dünya olacağına canıgönülden inanıyorum.

Bu duygu ve düşüncelerle, özel gereksinimli vatandaşlarımızın bir gün değil her gün yanlarında olduğumuzu belirterek tüm özel gereksinimli kardeşlerimize mutlu ve huzurlu bir yaşam dilerim.