Sıcak havalarda üreyen sivrisinekler, yaz aylarında keyif kaçıran bir sorun haline gelebiliyor. Sivrisinekler, vücutlarının altı katı kan emebiliyorlar. Bu, 15 dakikada 300 mikrolitre kan demek oluyor.

Bu da bir insanın aynı süre içinde 200 kilo su içmesine denk oluyor. Sivrisinekler, insan ve hayvanlardan oldukça çok miktarda kan emerken aynı zamanda o canlıdaki mikrobu ve hastalığı kendi bünyesine alıyor. Daha sonra diğer canlıyı ısırdığı zaman bedenindeki mikrobu da canlıya enjekte ediyor. Böylece sivrisinek, hastalık ve mikrobu yaymış oluyor. Bunlardan önemli bir bölümü beyin iltihapları (enfeksiyonlar) olarak karşımıza çıkıyor. Fil hastalığı, sıtma hastalığı, sarıhumma, tifüs mikrobu, deri hastalıkları ve bazı alerjik hastalıklar ise sivrisinek ile insana bulaşan belli başlı hastalıklardan.

Pencerelere sineklik taktırmak sivrisineklere karşı alınacak en iyi yöntemlerden biri. Birçok kişi de ilaçlı yönteme başvuruyor. Sprey sineksavarlar yerine bitkisel içerikli kovucu spreyler kullanılmasının daha sağlıklı olduğunu söyleyen İstanbul İlaçlama Şirketi Kimyager Mesul Müdürü Umut Bülbül, “Evde aerosollerle ilaçlama yapmak sağlıklı bir yöntem değildir. En güzel yöntem pencerelere takacağımız sineklikler, yani fiziksel yöntemdir. Eğer içeri sivrisinek girmişse repellent (kovucu) daha uygun bir yöntemdir. Ancak 2 yaşından küçük çocuklar için repellent sakıncalı olabilir.” diyor. Sivrisineklerle mücadelede profesyonel desteğe ihtiyaç olduğunu söyleyen Bülbül, sivrisinek ilaçlamasında Sağlık ve Tarım bakanlıklarından onaylı böcek ilaçlarının kullanılmasını öneriyor. Çünkü kalitesiz sinek ilaçları, astım ve bronşit gibi solunum yolu hastalıklarını tetikliyor. Sivrisineklere karşı en başından müdahale edilmesi gerektiğini ifade eden Bülbül, “Sivrisinek ilaçlaması larva döneminde yapılmalıdır. Ergin hale gelmeleri için suların ılık olması gerekir, bu yüzden kışın ve akabindeki bahar dönemindeki yapılacak larva ilaçlaması çok mühimdir.” ifadelerini kullanıyor.

Sivrisinekten korunmak için vücuda da sürülebilen sivrisinek kovucu sprey ya da losyonlar kullanılabilir. Etkisiyse içlerindeki aktif maddeye ve konsantrasyonuna bağlı olarak 2 ila 6 saat arasında değişebilir. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nazif Elaldı, “Bu kovucuların en önemli yan etkisi deride temas egzaması oluşturmalarıdır. Ayrıca gözlerde kızarma yine losyonun veya spreyin içindeki bazı maddelerle (DEET) oluşabilen ve konuşma bozukluğu, uyku hali, hatta koma ile belli eden beyin hasarı görülebilir. Odada elektrik ısısı ile koku yayan tabletlerle nefes darlığı, terleme, baş dönmesi, bulantı-kusma gibi zehirlenme belirtileri görülebilir.” diyor. Zaman zaman sivrisinek ısırığından sonra kaşıntılı alerjik reaksiyonların da görülebileceğini dile getiren Elaldı, bu durumda antibiyotik tedavisi gerektiğini belirtiyor.