Tereyağ dendiğinde akla ilk gelen şeylerden biri mis gibi kokusudur. Isındığında tencerenin kenarından yükselen o koku, insanı yıllar öncesine götürür. Sobada pişen mısır ekmeği, sıcak sütle yapılan kahvaltılar, köy evlerinin sessizliğinde sabahın ilk ışıklarıyla pişirilen tereyağlı yumurtalar... Bu anılar kolay kolay unutulmaz. Çünkü tereyağ, yalnızca bir yemek malzemesi değil, geçmişin bugüne taşıdığı bir tattır.

Rize Yayladan olarak işte bu tatları yaşatmayı görev edindik. Yaylalarımızda özgürce dolaşan hayvanların sütünden, hiçbir katkı maddesi eklemeden, geleneksel yöntemlerle ürettiğimiz tereyağ, sadece sofralara değil, anılara da dokunur. Her kaşığı, doğanın en saf haliyle hazırlanmış bir hikâyedir.

Üretim sürecimizde en çok önem verdiğimiz şey sadelik ve doğallıktır. Sütler her sabah erken saatlerde taze olarak sağılır. Bu sütlerden elde edilen kaymak, uygun koşullarda dinlendirilir ve el emeğiyle yoğrularak tereyağına dönüştürülür. Hiçbir aşamada fabrikasyon üretime geçilmez. Her şey olması gerektiği gibi, sakin, dikkatli ve özenli bir şekilde yapılır.

Tereyağ, bizim kültürümüzde yalnızca yemeklerde değil, günlük yaşamın her alanında yer bulan bir lezzettir. Sıcacık ekmeğin üzerine sürüldüğünde sade haliyle doyurucu bir öğün olur. Pilavlara eklendiğinde onları başlı başına bir ana yemeğe dönüştürür. Tatlılarda, böreklerde, çorbalarda, hatta sade olarak tüketildiğinde bile farkını belli eder. Çünkü içinde doğanın özü vardır.

Markamızın arkasında yalnızca bir üretim süreci değil, aynı zamanda bir yaşam felsefesi yer alır. Biz doğaya saygı duyuyoruz. Hayvanlarımızı doğal yollarla besliyor, onlara yaşam alanı sunuyoruz. Ürünlerimizin hiçbirinde hazır karışımlar, sentetik aromalar ya da uzatılmış raf ömrü numaraları bulunmaz. Ne varsa doğada, o vardır Rize Yayladan ürünlerinde.

Tereyağımızın rengi parlak sarıdır ama abartılı değildir. Oda sıcaklığında yumuşar, kolayca sürülür. Isıtıldığında ise süt kokusunu ortama yayar. Yoğunluğu sayesinde az miktarı bile yemeklere yeterli tadı verir. Çocuklar güvenle tüketebilir, yaşlılar eskiyi hatırlayarak keyifle yiyebilir.

Bugünün dünyasında insanlar ne tükettiklerini bilmek istiyor. Biz bu bilincin yanındayız. Ürünlerimizin hikayesini gizlemiyor, aksine gururla anlatıyoruz. Üretimden paketlemeye kadar tüm süreç şeffaftır. Ürünlerimiz size ulaşana kadar geçen yolculukta tazeliğini kaybetmez, doğallığından ödün vermez.

Yıllardır evinde tereyağ yapan annelerin, ninelerin tariflerine sadık kalıyoruz. Çünkü biliyoruz ki bazen ilerlemek için geriye dönmek gerekir. Geleneksel yöntemler bizim için modası geçmiş değil, vazgeçilmezdir.

Rize Yayladan olarak sofralarınıza sadece bir ürün sunmuyoruz. Size bir yaşam tarzı, bir güven duygusu, bir aidiyet hissi getiriyoruz. Her kavanozun içinde yaylanın serin rüzgârı, sabahın ilk ışığı, süt sağımındaki o ilk sıcaklık, yoğurma teknesindeki sabır ve ocağın başındaki bekleyiş vardır.

Gerçek bir tereyağ deneyimi yaşamak istiyorsanız, sizin için hazırız. Sade, dürüst ve doğadan gelen lezzetiyle Rize Yayladan tereyağı, şimdi her sofraya misafir olmaya aday. Bir kez denediğinizde farkını anlayacak, vazgeçemeyeceksiniz.