Denizli Sebze Meyve Komisyoncular Derneği (DEMESKO) Başkanı Halil Öztürk, sebze ve meyve fiyatlarındaki artışlarla alakalı gazetecilere önemli açıklamalarda bulundu. Denizli Hali’nde basın mensuplarıyla bir araya gelen Öztürk, kamuoyunda fiyat artışlarının sebebi hallermiş gibi gösterilmesinin doğru olmadığını vurguladı.
“Kiraz, Kayısı ve Erikte yüzde 60-165 Arasında Verim Kaybı Yaşandı”
Bu yılın Şubat ve Nisan aylarında yaşanan soğuk hava ve dolu etkilerinin meyve rekoltesini ciddi şekilde etkilediğini belirten Öztürk, “Kiraz, erik ve kayısı gibi sert çekirdekli meyvelerde %60 ile %165 arasında verim kaybı yaşandı. Bu da doğal olarak fiyatlara yansıdı. Örneğin kiraz, halde 200-220 TL bandında işlem görüyor. Ancak pazarda ve markette bu fiyat üç-dört katına çıkabiliyor” dedi.
Öztürk, özellikle sosyal medyada yer alan "kirazın tanesi 10 TL" gibi haberlerin dikkat çekici olduğunu, fakat bu fiyatların haldeki satış fiyatlarıyla ilgisinin olmadığını da sözlerine ekledi.
“Elma ve Limon Fiyatları da Artacak”
Önümüzdeki dönemde elma ve limon fiyatlarında da artış beklediklerini belirten Öztürk, “Elmada da benzer şekilde %60-165 arasında verim düşüşü öngörülüyor. Bu da kış aylarında elma fiyatlarının 100 TL seviyelerine çıkmasına neden olabilir. Limon ise şu anda üreticiden 70-80 TL’ye çıkıyor, halde ise 80-90 TL bandında işlem görüyor. Tüketiciye yansıması ise 120-150 TL’ye kadar ulaşabiliyor” dedi.
“Hal Yasası Tek Başına Çözüm Değil”
Sebze ve meyve fiyatlarındaki artışın sadece hallerle ilişkilendirilmesinin yanlış olduğunu vurgulayan Öztürk, “ Türkiye’de tüketilen sebze ve meyvenin yalnızca %25-30’u hallerden geçiyor. Hal böyleyken biz nasıl piyasayı tek başımıza belirleyebiliriz?” diye konuştu.
2012 yılında yürürlüğe giren 5957 Sayılı Hal Yasası'nın beklendiği gibi fiyatları düşürmediğini ifade eden Öztürk, "O dönem 'meyve-sebzede fiyat %25 düşecek' denmişti ama tam tersi oldu. Hallerin suçlanması kolay bir yol ama yanlış bir yönlendirme" dedi.
Öztürk: “Haller günah keçisi yapılıyor”
Tarım politikalarında planlama eksikliği olduğunu vurgulayan Öztürk, çözüm önerilerini de şöyle sıraladı: “Tarım Bakanlığı ve ilgili kurumlar, üretimin planlı bir şekilde yapılmasını sağlamalı. Hangi bölgede ne kadar ürüne ihtiyaç varsa ona göre üretim yapılmalı. Ayrıca üreticiye doğal afetlere karşı koruma sağlayacak destekler verilmeli. Üretici üretsin, ama pazarlama işini profesyonel yapılar yapsın. Kooperatifler, birlikler ve mevcut haller bu iş için en uygun yapılardır.”
“Fiyat Artışlarının Sorumlusu Hal Değildir”
Toplantının sonunda Halil Öztürk, kamuoyuna çağrıda bulunarak şunları söyledi: “Meyve-sebze fiyatlarındaki artışın tek sorumlusu haller değildir. Bizler bu işin sadece bir parçasıyız. Sorunun çözümü üretimde, planlamada ve desteklemededir. Lütfen algılara değil, gerçeklere bakalım.”