Nikfer Bezi, Denizli’nin Tavas İlçesi, Nikfer Mahallesi’nde dokunmaktadır. Nikfer Bezi, bezayağı dokuma örgüsünde ve eni 40 ile 70 cm arasında değişiklik gösteren bir dokumadır. Nikfer Bezi dokumasında çözgü ve atkı malzemeleri, doğal beyaz renkte pamuktur. Nikfer Bezi’nin çözgüsü az bükümlü ve çift kattır. Nikfer Bezi’nin günümüzde sadece atkısı elde eğrilmektedir. Dokumalarda desen yoktur. Eskiden çözgü ve atkısı elde eğrilen kuşak, pantolon, ceket, zeytin çuvalı, astar, kaftan olarak kullanılır.

RİVAYET

Rivayet olunur ki; Osmanlı’nın kudretli hakanı Kanuni Sultan Süleyman Han, Haziran 1522 yılında, Rodos Seferine çıkmak için Marmaris Limanına giderken, ordusuyla birlikte Alaman Boğazı Mevkinden geçer. Nikfer eşrafından bir gurup da, ordumuza ve sultanımıza moral vermek için ziyarete giderler. Zafer ve hayır duaları ettikten sonra, seferde giymesi için Kanuni Sultan Süleyman’a, “Nikfer bezinden” elbise hediye ederler. Bu elbise hala Topkapı Sarayı, Osmanlı Padişahları Elbis Koleksiyonunda sergilendiği söylenir.

BİR ZAMANLAR ÖNEMLİ BİR MARKAYDI

1800’lü yılların başlarından itibaren, “Nikfer bezi” ve Nikfer bezinden yapılmış takım elbiseler giymek, komşu il ve ilçelerde tam bir marka ve ayrıcalık haline geldiği bilinmektedir. Bu yıllarda her evin altında bir dokuma tezgâhı vardır. Evdeki her birey dokumanın bir aşamasıyla görevlidir. Nikfer Pazarında ayrı bir bölgeye, sadece pamuk ve bez alınıp-satılan “Pamuk pazarı” kurulmaktadır. Pazarın en gözde yeri burasıdır. Halkın paraya dönüştürebildiği tek geçim kaynağı da bez satışlarıdır. Nikfer halkı, savaş ve doğal afet yıllarındaki yiyecek sıkıntısını at, eşek, katır, deve hatta kendi sırtında taşıdığı Nikfer bezini Gireniz Ovası, Acıpayam Ovası, Tavas Ovası’ndaki köy ve kasabalarda değiş-tokuş usulüyle elde ettiği hububat sayesinde atlatabilmiştir. Denizli’den develerle pamuk getirilir, Nikfer pazarında satılır. Pazarda satın alınan bezler, tekrar develerle Denizli’ye götürülür, bu bezler de Bayramyeri – Galiçi’ndeki (Kaleiçi) bez tüccarlarına satılarak, ülkede pazarlanması sağlanırdı.
1930 YILI
1930’lu yıllara kadar üretilen bezlerde desen, kalite ve çeşitliliğe önem verilmezdi. Bezin en ve boyunun belli bir ölçüsü yoktu. Çıkrıklarda eğrip bükülen ham ipliklerle dokumacının mevcut tezgâhına göre uzun, kısa, enli, ensiz olarak dokunurdu. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte seri ve standart üretim yapabilen yeni dokuma tezgâhları ile rekabet edebilmek düşüncesiyle dokumacılığın geliştirilmesi ve desteklenmesi için dönemin ilgili kurum, kuruluş ve muhtarlığın çalışmalar yaptı. Bu çalışmalara örnek olarak, Muhtarlığın 26.01.1936 tarih, 78 numaralı kararla, “Köyümüzde bulunan mensucatın ıslahı için sekiz çileli taraklardan daha küçük, yedi buçuk, yedi ve altı buçuk çileli tarakların ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. Yukarıda yazılı taraklardan çıkan bez toplarını elden çıkarmak üzere aşağıdaki tarihten yirmi beş gün sonraya kadar müsadere edilmesine, mezkûr müddet sonunda taraklar ve bu taraklardan çıkan bez topları ve sekiz metre olmayan bez topları götürülecek, derhal müsadere edilerek köy sandığına varidat olarak kayıt ve teslim edileceğine karar verildi” denilerek, bez dokumacılığın geliştirilmesi, yeni gelişen dokuma teknolojisi ve anlayışlarına ayak uydurulması çalışmaları yapılmıştır.

TEKNOLOJİYE YENİK DÜŞTÜ

Bu gayretlere diğer bir örnek de “Dokumacılık ve Bez Dokumacılığı Kooperatifi” kurulmuştur. 08.06.1949 tarih, 11 sayılı muhtarlık kararıyla da “Dokumacılık ve Bez Dokumacılığı Küçük Sanayi Derneği” kurmak için yer tahsisi yapma kararı alınmış, muhtarlık karar defterine kararı işlemişlerdir. Fakat bu girişim gerçekleştirilememiş, sonuçsuz kalmıştır. Bu tarihten sonra dokuma sanayinde meydana gelen teknolojik gelişmeler, köydeki zenaatkarlar tarafından yeterince takip edilememişti. Ürün çeşitlemesi yoluna gidilmediği için Nikfer bezine olan talep azaldı. Sektörün sorunlarını fark edip gerekli tedbirleri alacak girişimci şahsiyetler yetişmemiş,  köy halkı tütünle de tanışınca, dokumacılık önemli bir darbe almıştır.

1980 YILINDAN SONRA TEK TEK BİTTİ

1980’li yıllarda büyük bir gelişme gösteren Denizli tekstil sanayisi etkisiyle, kasabada 80 kadar modern bez dokuma tezgâhı kuruldu ise de merkeze olan uzaklık, makinelere gerektiğinde müdahale edebilecek usta eleman eksiklikleri ve üretim heyecanının kaybolması gibi sebeplerle, kısa zamanda tezgâhlar birer birer satılarak üretim tamamen durduruldu.

COĞRAFİ İŞARET ALINMASI ŞART

Bir dönemin eşsiz ve benzersiz bu bezi için coğrafi işaret alınması şart. Yetkili mercilerin bu konu hakkında çalışma yapması ve Nikfer Bezi’nin tarih sayfasından yok olup gitmemesi için başta Tavaslıların harekete geçmesi bir hayli önemli. Bu konuda Denizli’nin önemli yazarlar ve araştırmacılarından İbrahim Afatoğlu ve Feridun Toker yazılarında bu konuya önem vermekte ve uyarıda bulunmaya devam etmekte oldukları bilinmekte.

nikfer-bezi-3nikfer-bezi-2nikfer-bezinikfer-bezi-1