Odadan yapılan açıklamada, yapılacak olan binaların konusunda uzman kişiler tarafından kent olgusuna ve bölgenin kültürel mirasına uygun yapılmasının zorunluğu olduğuna dikkat çekilerek, “Yoksa kent değil bina yığınları yaratırız” denildi.

Merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan ve 10 ilde büyük yıkıma neden olan 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin yaraları sarılmaya çalışılırken, dün akşam saatlerinde merkez üssü Hatay’ın Defne ilçesi olan 6.4 büyüklüğünde bir deprem daha meydana geldi. 41 bini aşkın kişinin hayatını kaybettiği depremlerin ardından bölgede yıkılan binalarının yenisi için TOKİ harekete geçti. 10 ilde 1 Mart itibariyle 30 bin konut yapımı için ilk adımlar atılacak.

MİMARLAR ODASINDAN YENİDEN YAPIM AÇIKLAMASI

Mimarlar Odası Denizli Şubesi Yönetim Kurulu, yeniden yapım çalışmalarıyla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Yapılan açıklamada, “Arama kurtarma çalışmalarının sona erdiği ve hasar tespit çalışmalarının devam ettiği bugünlerde bizleri düşündüren yeni ve çok önemli bir süreç başlayacak: “Kentlerin Yeniden Oluşturulma Süreci”. Kent olgusu sadece binaların bir araya geldiği bir yapı topluluğu değildir. Kent, bir arada yaşama bilincinin, kültürünün, insan mozaiğinin yarattığı çok sesliliğin bütünüdür. Bu bağlamda Mimarlar Odası Denizli Şubesi olarak çok önemli gördüğümüz olması gereken yapılanma koşullarını kamuoyuna bildirme ihtiyacı duyuyoruz:

KENT DEĞİL BİNA YIĞINLARI YARATIRIZ

Yeni oluşturulacak kentlerin şehir dokuları, yaşanılan kültür, bugüne kadar oluşmuş yaşam biçiminin çok iyi incelenerek buna uygun planlanması gerektiği, Kurulacak yerleşim yerlerinin zemin durumu, sosyal donatıları, kamu kurumlarının yerleşim planlamasının hassasiyetle yapılması gerektiği. Başta Antakya-Hatay olmak üzere geçmişten miras gelen tarihi ve kültürel yapının gelecek nesillere sağlıkla aktarılabilmesi için konunun uzmanları ile gerekli çalışmaların titizlikle yapılmasının çok önemli olduğu ve tüm bunların işin uzmanları olan jeoloji mühendisleri, jeofizik mühendisleri, şehir plancıları, inşaat mühendisleri, mimarlar, tarihçiler ve restorasyon uzmanları tarafından yapılmasının zorunlu olduğunu, bunların en alt birimden en üst birime kadar liyakat esasları gözetilerek yapılmasının önemini bir kez daha yineliyoruz. Yoksa kent değil bina yığınları yaratırız” denildi.