Tarih:11Mart/2025
Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Topluluğunun “Liderler Konuşuyor” programını katılmak, Denizli Merkezefendi Belediye Başkanını konuşmacı olarak dinlemek için İİBF A Blok Şehit Piyade Teğmen Bekir Can Kerek Konferans Salonundayım…
Salondakiler birazdan kentin gözbebeği olmayı başaran şahsiyetin bizzat kendisinden; rol model olmadaki sırlarını, siyasetçi kadın olmanın zorlukları, zor politik kararlardaki püf noktaları ve aile hayatına ilişkin sözlerini dinlemeye hazırlanıyor. Belli ki, heyecanlı bir sohbet gerçekleşecek diyorum meraklı gözler etrafı kolaçan ederken, yanıma okul velisi olduğumuz günlerden tanıdığım biri yaklaşıyor, selamlaşıyoruz. Bir birimizin “Dünya Kadınlar Günü” kutluyoruz. Eski günlerden, veli olduğumuz günlerden kalma konuşma yapıyoruz. Salon kapısında aniden hareketlenme oluyor ve beklenen konuk pırıl pırıl gülümsemesiyle içeriye giriyor. Elim cep telefonu kayıt tuşuna gidiyor, diğer taraftan önceden hazırladığım el yazmasını çıkarıyor, şöyle bi göz atmak istiyorum.
Hazırlıklar tam değil sanırım, söyleşi için daha zaman var anlaşılan… Hemen yanımda oturan eski dosta dönüyor, ara sohbetimize kaldığı yerden devam ediyoruz. Kendisi kamu yönetimi bölümünü bitirmek üzere… Biricik oğlu da aynı bölümde farklı üniversitenin öğrencisi…
Emeklilik hayatı, söz meclisten dışarı, üretmeden düşünmeden yaşamak ona göre olmasa gerek, oğluyla aynı yıl üniversite sınavına girdi, “Kamu Yönetimi” bölümünü kazandı...
Yaşarken öğrenmeyi, bilinçli birey olmayı, yüce atamızın önderliğinde yol almayı, çağdaş medeniyet seviyesine varmak için var gücümüzle çalışmayı, dürüstlükten ayrılmamayı, hak ve adalete inanmayı ve değerlerini ne pahasına olursa olsun korumayı ilke edinen bir kahraman kadını, ses düzeni kurulana kadar ilgiyle dinliyorum… Bölüm hocaları ve sayın Dekan birer ikişer ön sırada yerlerini almak üzerler, ona selam vermeden geçmediklerine dikkatimi çekiyorum. Hatta birisi bizzat gelerek onu sımsıkı kucaklıyor… Seviliyor olmalı öyle değil mi?...Sonra o tatsız konuya, başındaki dava olayına geliyoruz. Sosyal medyada anayasanın kendisine tanıdığı fikir özgürlüğünü hakkını kullanırken başına gelen adli olayı anlatıyor, teselli veriyorum… Sen ve ben neleri atlatmadık diyorum, hatırla bi, ortaokul sıralarında aynı sınıftaydı evlatlarımız, akran zorbalığı yaşadıklarını, arkadaşları tarafından alaya alınıp, isim takıldıklarını, dışlandıklarını, etiketlendiklerini öğrendiğimizde, beynimizden vurulmuşa dönmüş, sonrasında başta okul yönetimi olmak üzere göz yuman kim varsa hakkında işlem yapılmış, o zorbalığı kaba kuvveti şiddeti yanlarını bırakmamıştık. Bir an geçmişe dalıp giderken, salonda fotoğraf çekimleri bitiyor söyleşiyi yan yana takip ediyoruz…
Bana, soru kâğıtçığımda olanları sormayacak mısın diye sordun, hayır diye başımı sağladım gülerek…Ben yanıtım aldım diye ekledim, neyi yazacağımı biliyorum artık dedim çıktım….
Liderlik toplantısının davetlisi avukat belediye başkanı o gün tek kelime ile harikaydı. Efsane kavlinde sunum yaptı, her soruya içtenlikle yanıt verdi, tüm hemşerilerinde giderek daralan kadın ufkumuzda çığır açtı. Her yanıt başyapıttı. Ama kimi yazmak istediğimi sorarsan seni Ayşe. Kentin adı bizde saklı kahramanını…
Mezun olduğunu öğrendim. Çok mutlu oldum. Kutlu uğurlu olsun. Her nerde ve kiminle olursan ol mücadeleni adaletle taçlandıracağından eminim.
(not:https://haber.pau.edu.tr/haber/paude-bu-hafta-469)