Hemoroid (basur), toplumda oldukça yaygın görülen ve anal kanaldaki damarsal yapıların genişlemesi, şişmesi ve sarkmasıyla karakterize bir proktoloji rahatsızlığıdır. Yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürebilen bu durum, günümüz tıp teknolojisindeki gelişmeler sayesinde artık çok daha konforlu ve etkili yöntemlerle tedavi edilebilmektedir. Bu modern yöntemlerin başında ise minimal invaziv bir prosedür olan Lazerle Hemoroid Tedavisi (LHP - Laser Hemorrhoidoplasty) gelmektedir. Bu makalede, lazerle hemoroid tedavisinin ne olduğunu, nasıl uygulandığını, avantajlarını ve kimler için uygun bir seçenek olduğunu detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.

Hemoroid (Basur) Nedir ve Neden Oluşur?

Anal kanalın son kısmında, dışkı kontrolüne yardımcı olan ve "hemoroidal yastıkçıklar" olarak adlandırılan damarsal yapılar bulunur. Bu yapıların çeşitli nedenlerle normalden fazla genişlemesi ve sarkması durumuna hemoroid denir. Hemoroidler, bulundukları yere göre iç ve dış hemoroidler olarak ikiye ayrılır.

Hemoroidin Başlıca Nedenleri

Hemoroid oluşumunu tetikleyen veya riskini artıran başlıca faktörler şunlardır:

  • Kronik kabızlık veya ishal
  • Tuvalette uzun süre oturmak ve aşırı ıkınmak
  • Liften fakir beslenme alışkanlıkları
  • Gebelik ve doğum
  • İleri yaş
  • Genetik yatkınlık
  • Ağır kaldırma gibi karın içi basıncı artıran aktiviteler

Hemoroid Belirtileri ve Dereceleri

Hemoroidin belirtileri, türüne ve evresine göre değişiklik gösterebilir. En sık rastlanan belirtiler arasında makatta kanama (genellikle tuvalet kağıdında veya klozette parlak kırmızı renkte), ağrı, kaşıntı, ele gelen şişlik (meme) ve akıntı hissi yer alır.

Hemoroidler, sarkma derecelerine göre klinik olarak dört evreye ayrılır:

  • 1. Derece: Hemoroidal yapılar büyümüştür ancak makat dışına sarkmazlar. Sadece kanama belirtisi verirler.
  • 2. Derece: Dışkılama sırasında makat dışına çıkarlar ancak işlem sonrası kendiliğinden içeri girerler.
  • 3. Derece: Dışkılama ile dışarı çıkan memeler, ancak elle müdahale ile içeri itilebilirler.
  • 4. Derece: Hemoroid memeleri sürekli olarak makat dışındadır ve içeri itilemezler.

Lazerle Hemoroid Tedavisi (LHP - Laser Hemorrhoidoplasty) Nedir?

Lazerle Hemoroid Tedavisi, özellikle 2. ve 3. evre iç hemoroidlerin tedavisinde kullanılan, kesi ve dikiş gerektirmeyen modern bir cerrahi yöntemdir. Bu yöntemde, özel bir lazer probu aracılığıyla hemoroid memesinin içine odaklanmış lazer enerjisi verilir. Bu enerji, hemoroidal yastıkçığın içindeki kan damarlarını kontrollü bir şekilde yakarak (koagüle ederek) büzüşmesini ve zamanla küçülerek normal anatomik yapısına dönmesini sağlar.

Lazer Teknolojisi Hemoroid Tedavisinde Nasıl Çalışır?

LHP prosedürünün temel çalışma prensibi, lazer ışınının doku üzerindeki termal etkisine dayanır.

  1. Odaklanmış Enerji: Lazer probu, anal kanaldan girilerek doğrudan hemoroid memesinin merkezine yerleştirilir.
  2. Kontrollü Koagülasyon: Lazer aktive edildiğinde, ortaya çıkan enerji hemoroidi besleyen damar ağını hedefler. Bu damarlar pıhtılaşarak kapanır ve kan akışı kesilir.
  3. Büzüşme ve Fibröz Doku Oluşumu: Kan akışı kesilen hemoroidal yastıkçık, hacim kaybetmeye başlar. Vücut, bu bölgede doğal bir iyileşme süreci başlatarak fibröz (bağ) doku oluşturur. Bu yeni doku, anal kanal duvarının daha sıkı hale gelmesini ve sarkmanın ortadan kalkmasını sağlar.

Bu yöntem, çevre dokulara, mukoza tabakasına ve kas yapısına zarar vermediği için klasik cerrahiye göre önemli avantajlar sunar.

Lazerle Hemoroid Tedavisinin Aşamaları

LHP prosedürü, genellikle kısa süren ve hastanede kalmayı gerektirmeyen bir işlemdir.

Tedavi Öncesi Hazırlık

İşlem öncesinde, proktoloji uzmanı tarafından detaylı bir fiziki muayene ve anoskopi yapılır. Hemoroidlerin evresi ve yapısı değerlendirilerek hastanın lazer tedavisine uygun olup olmadığına karar verilir. İşlemden önce bağırsakların temizlenmesi için lavman uygulanabilir.

Anestezi ve İşlem Süreci

LHP, genellikle spinal anestezi (belden uyuşturma) veya sedasyon destekli lokal anestezi altında gerçekleştirilir. Bu sayede hasta işlem sırasında herhangi bir ağrı hissetmez. Anestezi sonrası, lazer probu anal kanaldan ilerletilir ve her bir hemoroid paketi (memesi) içeriden hedeflenerek lazer enerjisi uygulanır. İşlem, hemoroidlerin sayısına ve büyüklüğüne bağlı olarak genellikle 15 ila 30 dakika arasında sürer.

Tedavi Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler

İşlem sonrası hasta birkaç saat gözlem altında tutulduktan sonra aynı gün taburcu edilebilir. Lazerle tedavinin en büyük avantajlarından biri, iyileşme sürecinin hızlı ve konforlu olmasıdır. Yine de, tedavinin başarısını artırmak için hekimin önerilerine uymak kritik öneme sahiptir:

  • Beslenme: Lifli gıdalar tüketmek ve bol su içmek, dışkıyı yumuşatarak iyileşme sürecini destekler.
  • Hijyen: Tuvalet sonrası bölgenin temizliğine özen göstermek ve ılık su ile oturma banyoları yapmak rahatlama sağlar.
  • Aktivite: Birkaç gün boyunca ağır fiziksel aktivitelerden ve uzun süre oturmaktan kaçınılmalıdır.

Lazerle Hemoroid Tedavisinin Avantajları Nelerdir?

Lazerle hemoroid tedavisi, hem hasta hem de hekim için birçok üstünlük sunar:

  • Minimal İnvaziv: Kesi veya dikiş atılmaz, bu da enfeksiyon riskini ve işlem sonrası ağrıyı önemli ölçüde azaltır.
  • Doku Koruma: Çevredeki sağlıklı mukoza, deri ve kas dokularına zarar verilmez. Bu, anal sfinkter kaslarının fonksiyonlarını korur ve dışkı tutamama (inkontinans) riskini ortadan kaldırır.
  • Daha Az Ağrı: Klasik cerrahi yöntemlere kıyasla işlem sonrası ağrı minimal düzeydedir ve genellikle basit ağrı kesicilerle kontrol altına alınabilir.
  • Hızlı İyileşme: Hastalar, genellikle birkaç gün içinde normal günlük yaşamlarına ve sosyal aktivitelerine dönebilirler.
  • Kısa İşlem Süresi: Prosedürün kendisi oldukça kısadır.
  • Yüksek Başarı Oranı: Özellikle erken evre (evre 2-3) hemoroidlerde başarı oranı oldukça yüksektir.

Kimler Lazerle Hemoroid Tedavisi İçin Uygun Adaydır?

Lazerle hemoroid tedavisi, her hemoroid hastası için uygun olmayabilir. Bu yöntemin en etkili olduğu hasta grubu şunlardır:

  • 2. ve 3. evre iç hemoroid şikayeti olanlar.
  • Daha önce uygulanan medikal (ilaç, krem) ve diyet tedavilerinden sonuç alamamış hastalar.
  • Klasik cerrahi operasyonun risklerinden ve uzun iyileşme sürecinden çekinen bireyler.
  • İş ve sosyal yaşama hızlı bir şekilde dönmek isteyen hastalar.
  1. Evre hemoroidler veya ciddi sarkmanın eşlik ettiği durumlarda, hekim tarafından farklı cerrahi teknikler (klasik hemoroidektomi, longo tekniği vb.) önerilebilir. En doğru kararı vermek için mutlaka uzman bir proktoloji hekimine danışılmalıdır.

Kaynak: https://opdrsuleymandenizkahraman.com