Hayır lokması geleneğinin ruhunu, onunla birlikte yapılan dualar oluşturur. İkram edilen her bir lokma, maddi bir tattan öte, manevi bir mesajın, bir niyazın ve bir umudun taşıyıcısıdır. Bu dualar, veren ile alan arasında kalpten kalbe uzanan görünmez bir köprü kurar ve etkinliğe asıl anlamını kazandırır.

Lokmayı alan bir kişinin dilinden dökülen "Allah kabul etsin" duası, belki de en yaygın olanıdır. Bu basit ama derin ifade, hayır sahibinin niyetinin Allah katında makbul olması temennisini içerir. Bu dua, yapılan lokma döktürme eyleminin sadece bir ikram değil, bir ibadet biçimi olarak görüldüğünü ve bu ibadetin kabulü için ortak bir dilekte bulunulduğunu gösterir.

Cenaze veya mevlit sonrası yapılan bir lokma dağıtımı sırasında ise "Ruhuna değsin" veya "Mekanı cennet olsun" gibi dualar edilir. Bu dualar, yapılan hayrın sevabının doğrudan vefat eden kişinin ruhuna hediye edilmesi niyetini taşır. Bu, geride kalanların sevdiklerine gönderebildiği en güzel manevi hediyelerden biri olarak kabul edilir.

Bu dua çemberinin sessiz kahramanı ise o lezzeti hazırlayan lokmacı ustasıdır. Onun özenle hazırladığı her lokma, bu duaların insanlara ulaşması için bir vesiledir. Dolayısıyla, bir lokma etkinliği sadece bir ikram organizasyonu değil, aynı zamanda binlerce duanın gökyüzüne yükseldiği, maneviyatı yüksek bir anlar bütünüdür.