Denizli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği binasında Denizli Yörükleri Derneği Başkanı Yaşar Celal Ceylan ile birlikte açıklama yapan Başkan Özdemir, “Denizli büyükşehir olduktan sonra mera alanları hazineye devir edildi. Orman bölge müdürlüğü tarafından birçok alana da fidan dikimi yapıldı. Bölgeler çobanlara kapatıldı. Otlak bulamayan çobanlarımız artık koyun keçi yetiştirmekten ne yazık ki vaz geçmeye başladı. 2012 yılında 2 bin 680 besicimize ait 307 bin 777 koyun keçiye destek verirken, geçen yıl 2 bin 421 besicimize ait 246 bin 122 koyun keçiye destek verdik. Mera alanlarını kaybetmeye devam edersek, orman müdürlükleri fidan diktikleri bölgelerde güncelleme yapmalı. 20 yıl önce dikilen fidanlar hala haritalarda genç orman olarak görülüyor. Ağaçlara zarar veriyor gerekçesiyle keçilerimiz koyunlarımız ormana sokulmuyor. Halbuki koyun keçi ormanlık alanlardaki yabancı otları yiyerek temizliyor. Orman yangınlarıyla mücadeleye destek veriyor. Ormanın içinde sürekli çobanlar olacağı içinde olası yangınlara ilk müdehaleyi yaparak yangının büyümesini önlüyor. Çobanlar adeta ormanlara gözcülük bekçilik yapıyor” dedi.

Meralarımızı geri verin

Mera alanlarının her geçen yıl azaldığını, orman bölge müdürlüğü tarafından dikilen ama tutmayan fidanların yerine inatla defalarca yeni fidan dikimi yapılarak çobanların hareket alanının azaltıldığına dikkat çeken Başkan Özdemir, “Ülkemizde ne yazık ki işler çobanlar acısından iyiye gitmiyor. Meralar yok olurken her geçen yıl ormana girişlerde yasaklanıyor. Giren çobanlara da ormana hiçbir zararı olmasa da binlerce TL para cezaları kesiliyor. Bu yüzden üye sayımızda, hayvan varlığımızda her geçen yıl azalıyor. Bunların yanında 1941 yılında kabul edilen Çiftçi Malları Koruma Kanunu hala geçerli. Kanun maddesi içinde bir madde de bacak parası alınır ibaresi var. Çobanın elinde 100 koyun keçisi varsa bunu dörtle çarpıp çobandan alınan parayla köy bekçilerinin paraları ödeniyor. Buda çobanlarımız için büyük maliyet demek. Biz bu korumanın ilçe belediyeleri tarafından zabıtalar aracılığıyla çobanlara yük getirilmeden yapılmasını istiyoruz” dedi.

Yörükleri rahat bırakın

Türklerin yörük olduğunu, bunu da gururla her yerde söylediklerini belirten Denizli Yörükleri Derneği Başkanı Yaşar Celal Ceylan’da “Yörüklük kültürü bizim öz kültürümüz yüz yıllardır insanlarımız hayvanlarıyla göçer hayatı yaşıyor. Bu insanların göçlerinde kullandığı haritalarda yaklaşık 900 yıllık geçmişe sahip. Yörüklerin dağlarda konaklayacağı yerler, geçiş yapacağı yerler, babadan dededen kalma bilinir. Hal böyleyken bazı mahalle muhtarları yörüklerin bölgelerinden geçişlerine izin vermemek için elinden geleni yapıyor. Bazı muhtarlar da ot parası altında yörüklerden para istiyor. Bu kabul edilemez. Yörükleri asla dağlardan indirmemeliyiz. Dağlar yörüklerin obasıdır. Yörükleri dağdan indirirseniz yerine kötü niyetliler yerleşir” dedi