AK Parti İstanbul Milletvekili Hakan Şükür, dünyanın dört bir tarafından faaliyet gösteren Türk okullarında görev yapan öğretmenlerin bir çoğunun geri dönmemek üzere o ülkelere gittiğini belirterek, "Fedakarlık denilince aklıma Konya'dan Kenya'ya giden öğretmenin, dönüş ne zaman soruma verdiği: 'Biz buraya dönmeye değil, ölmeye geldik' cevabı geliyor. Soruya verilen cevap çok duyguluydu. Hala bu cevabın etkisindeyim"dedi.

Hakan Şükür,
Denizli Zirve Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği tarafından açılan Gümüşler Eğitim Merkezi'nde hayırseverlerle kahvaltı yaptı. Kahvaltıya AK Parti Denizli milletvekilleri Nihat Zeybekci, Nurcan Dalbudak, Denizli Belediye Başkanı Osman Zolan, Denizlispor Başkanı Süleyman Urkay, Zirve Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Murat Ağcabay, Dernek Genel Müdürü Muhittin Arslan, hayırseverler ve öğrenciler katıldı.

Kahvaltı sonrası düzenlenen bilgilendirme toplantısında konuşan Zirve Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Ağcabay derneklerinin çalışmaları hakkında bilgi verdi. Ağcabay, "Üçü merkezde olmak üzere 17 tane eğitim merkezimiz var. İlçelerle birlikte 2 bin 500 öğrencimiz tamamen gönüllü ve hayırsever ve devlet büyüklerimizin yardımlarıyla bu hizmetlerimizi sürdürüyoruz." dedi. Milletvekili Şükür de okuma salonlarıyla eğitime çok güzel hizmetler verildiğini, bunların devlet ve milletin el ele olduğu önemli çalışmalar olduğunu ifade etti. Şükür, "Bu hizmet erlerinin çalışmalarından bir kitap yazsam, çok duygulu bir kitap olur. Büyük fedakarlıklarla gönül erlerinin hem ülkeleri için hem ülke içerisinde hem yurt dışında çok önemli hizmetlerine şahit olduk. Çok ağladığımız anlar oldu. Çocuklarımız için her şeye değer." diye konuştu.

Gönüllüler hareketinde bulunanların bazen yaptıkları şeyin belki zaman zaman farkına varamamış olabileceğini vurgulayan Şükür, "Ama ben bunu çok yakından müşahede etmiş biri olarak çok duygulanıyorum. Şimdi siyasetçiyim, eskiden sporcuydum, dünyada gezmediğim yer kalmadı. Bu anlamda çok önemli hizmetler gördüm. Burada olduğu gibi çocuklarımıza verilen değer beni etkiledi. Buradaki hayırsever ve gönül dostlarının yapmak istediklerini anlıyorum. Ülkeleri için yapmış oldukları fedakarlıkları kavrıyorum ama daha yeni okulunu bitirmiş ailesinden zaten çok uzun zamandır ayrı kalmış ve Kenya'ya gitmiş bir öğretmenle bir açılışta otururken eşimle beraber kendisine 'buradan dönüş ne zaman?' diye sormuştuk. Soru çok duygulu bir şekilde geri döndü. Fedakarlık denilince o gün bugündür o çocuğun sözleri geliyor. Konyalı arkadaş, 'Biz buraya dönmeye değil, ölmeye geldik' dedi. Arkasındanda şunu ekledi, 'ben burada inşallah üniversite açılmasına vesile olacağım. Burada da üniversite açacağız. Burada bizim ülkemizde imkanı olmayan arkadaşlar var. Onlara da bu hizmeti vermek zorundayız. Biz bu ülkeyi seviyoruz' demişti. Okulun açılışından ziyade bu söz beni daha fazla etkilemişti." şeklinde konuştu.

"Bunları gördükçe sayılarının artması için kendi dualarıma eklediğim insanların sayısı artıyor." diyen Şükür şunları kaydetti: "Hizmeti 1990'lı yılların başında tanıdım. Tabi o dönemler biraz zordu. Belki benden daha farklı zorluklar yaşayan arkadaşlarımız vardır. Sporculuk hayatımda gördüğüm andan itibaren sevmeyi Allah nasip etti. Yoksa öyle bir yetimiz yok. Yoksa zor bir süreçte sevdirmek Allah'a mahsus bir şey . Bugün meyveler toplanmaya başlandı. Bu okullar, Türkçe Olimpiyatları gibi çok önemli güzelliklerin olduğu süreçte o fidanlar şimdi çok önemli bağ bahçeye döndü. En son Türkçe Olimpiyatları'nda yer bulamıyoruz. Eskiden belkide ilk giden bizdik. Şimdi çok şükür çok değerli şahsiyetler anlamaya başladı. Nazara inanırım, çok dua etmek lazım. Her şeyi devletten beklemeyen, en ufak sıkışıklığında 'bu devlet ne yapıyor?' demeyen bu ülkenin insanları olarak önemli çalışmalara imza atacağımızı ümit ediyorum."