"Bu yaşananlar ancak Musa Kart'ın çizeceği yeni bir karikatürün konusu olur. Cumhuriyet gibi asırlık gazeteleri, faili meçhullere yazarlarını kurban vermiş bir mücadele organını darbe ve terörle anma gafleti, başkanlık uğruna söylenebilecek yalanların ve çarpıtmanın kara bir mizahıdır" dedi. Tüm muhaliflerin terörist ve darbeci diye yaftalandığını, aynı kefeye konulduğunu, bunun, iktidarın FETÖ'cülerden edindiği huy olduğunu ileri süren Arslan, "Alışmadık, alışmayacağız. Basın gerçeklerin ve halkın sözcüsüdür. Sözcüler de susarsa Türkiye susar. Kimsenin yazamadığı gerçekleri yazabilmek, gazeteciliktir, gerisi halkla ilişkilerdir, reklamdır. Türkiye'nin kara mizahla ve yalana dolana dayalı bir başkanlık reklamıyla yönetilmesine, ülkemizin uçurumun eşiğine getirilmesine izin vermeyeceği."
BASMACI: CUMHURİYET SUSTURULAMAZ
CHP Denizli Milletvekili Melike Basmacı ise Cumhuriyet Gazetesi'nin kurulduğu günden bu yana demokrasi ve insan haklarının savunucusu olduğunu belirtti, gazetenin baskınla susturulmaya çalışıldığını, diğer basın yayın organlarına da gözdağı verilmek istendiğini dile getirdi. Cumhuriyet'in sesinin kısılmasının, herkesin sesinin kısılması ve boğulması olduğunu söyleyen Basmacı, "Demokrasi, laiklik ve basın özgürlüğüne yapılan saldırılara karşı, Türkiye'yi karanlığa götürmek isteyen karanlık ve sığ düşüncelere karşı mücadelemizi sonuna kadar götüreceğiz. AKP iktidarı, FETÖ'yle el ele yürürken Ergenekon ile ilişkilendirerek susturmaya çalıştığı, ancak başarılı olamadığı Cumhuriyet gazetesini bugün de FETÖ ve PKK ile ilişkilendirerek susturmaya çalışıyor" dedi.

