CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, referandumun ardından bugün kameraların karşısına geçti. Mühürsüz oy pusulaların geçerli sayılmasına tepki gösteren Tezcan, “Kanuna aykırı olmasına rağmen, mühürsüz oy pusulaları geçerli sayılmıştır. YSK, bu kanunun açık hükmüne rağmen arkasında oy pusulası olmayan, sandık pusulası olmayan oy pusulalarını geçersiz saymıştır. YSK bu açık kanun hükmüne rağmen o kanunları da geçersiz saymıştır. Bunları sayım başladığı anda, başladıktan sonra geçerli saymıştır. Yani maç başlamış, kuralları değiştirmiştir. Sadece kendi genelgesi değil, kanuna aykırı şekilde kuralları değiştirmiştir. Bunu AK Parti temsilcilerinin itirazları üzerine yapılmıştır. Sayım sırasında bu karar alınmıştır. Bu açık bir şekilde seçimin meşruiyetine gölge düşüren bir tutumdur.” İfadelerini kullandı. 

VİDEOYU ÖRNEK GÖSTERDİ

“Oy pusulaları ve zarfları, mühürsüz olarak geçersiz sayılması demek, siyasi partilerin sandık kurullarına üye vermesi hükmünü fiilen anlamsız hale getirmektir. Yok etmektir. Çünkü siyasi partiler sandık kuruluna üye olarak o üyeler yoluyla dışarıdan oy getirip torbalara sandıklara sokulmasını önlemek üzere bu mühür getirilmiştir. Dışarıdaki oylarla değiştirilmesini önlemek üzere getirilmiş bir önlemdir. Özellikle bir videomuz var, sayım sırasında. Sosyal medyada üretilmiş bir görüntü değil. Gerçek bir görüntüdür. Bu uygulamanın nasıl bir seçim yaptığımızı en çıplak şekilde gösterdiğini birlikte göreceğiz”. 

'TARİHİN KARA SAYFASINDA YERİNİ ALACAK'

Bu saat 18:21’e kadar bizim şikayetlerimizin çok açık delilidir. O sandık alanındaki seçmenlere kapalı bir sayım yapıldığının… Doğu ve güneydoğu sandıkları 16:00’da açıldı, bu mesaj 1,5 saat sonra gitti. Diğer sandıklar 18:00’de açıldı, sayımların büyük bölümü gizli bir şekilde yapılmıştı. Bunlar özellikle 2017 anayasa referandumunun tarihin yeniden tekerrür ettiği bir referandum olmasını ne yazık ki ortaya çıkarmıştır. 2017 referandumu, 'sopalı seçim' olarak geçecektir tarihe. Bu referandum, açık oy gizli sayım ilkesinin uygulandığı 2017’nin sopalı seçimi olarak tarihin kara sayfasında yer alacaktır.

YSK güvenli bir seçim yapamamıştır, yapmamıştır, yaptırmamıştır. YSK’nın görevi seçimlerin yargı gözetim ve denetimi altında yapılmasını güvence altına almaktır. YSK bu seçimlerin referandumun iktidar gözetim ve denetiminde yapılmasının güvencesi ve aracı olmuştur. Öncelikle kampanya döneminde medya denetimini sağlayan, medyadaki propagandanın adaletini sağlamaya dönük seçim kanunu değişikliğini olağanüstü hal kanun hükmü kararnamesiyle yapılan seçim kanunu değişikliğini, YSK Anayasa’nın 67’nci maddesine rağmen yürürlükte kabul etmiştir. 

VİDEOYU ÖRNEK GÖSTERDİ

Oy pusulaları ve zarfları, mühürsüz olarak geçersiz sayılması demek, siyasi partilerin sandık kurullarına üye vermesi hükmünü fiilen anlamsız hale getirmektir. Yok etmektir. Çünkü siyasi partiler sandık kuruluna üye olarak o üyeler yoluyla dışardan oy getirip torbalara sandıklara sokulmasını önlemek üzere bu mühür getirilmiştir. Dışardaki oylarla değiştirilmesini önlemek üzere getirilmiş bir önlemdir. Özellikle bir videomuz var, sayım sırasında. Sosyal medyada üretilmiş bir görüntü değil. Gerçek bir görüntüdür. Bu uygulamanın nasıl bir seçim yaptığımızı en çıplak şekilde gösterdiğini birlikte göreceğiz. 

'ASLOLAN BU SEÇİMİN İPTAL EDİLMESİDİR'
Bu anayasa değişikliği referandumunun meşruluğu sürekli tartışılacaktır. Kamu vicdanında ‘hayır’ın önde olduğu ve toplumun bu anayasa değişiklik teklifini kabul etmediği çok açık ortaya çıkmıştır. Toplum tek adam rejimine hayır demiştir. 
Teknik olarak mümkün değil. Bu genelge nedeniyle mühürsüz olan oy pusulası ve zarfların tamamı, geçerli olarak kabul edilmiştir.  165 bin sandığın tamamı bu tür oy pusulalarıyla malul durumlarıdır. Bunlar sandık tutanaklarında yer almamaktadır. Eğer bu karar olmasaydı o mühürsüz oy pusulaları ayrılacaktı, onlar ayrı muhafaza edilecekti. Şu anda mevcut kullanılan oyların içerisinde ne kadar böyle var bilinmiyor. İkincisi, görüntüdeki gibi oylara sonradan ne kadar mühür vuruldu bilinmiyor. Ne kadarının torbalar üzerinden değiştirileceğini tespit etmek mümkün değil. Bu nedenle meşruiyet tartışmasını sona erdirecek ve milleti hukuk ekseninde rahatlatacak tek bir karar vardır. Seçimin YSK tarafından iptal edilmesidir. Aslolan bu seçimin iptal edilmesidir.”

KAYNAK: HÜRRİYET