Hiçbir demokraside liderlerin çift başlılıktan yakınmadığını vurgulayan Kazım Arslan “Cumhurbaşkanının tarafsız, uzlaştırıcı olduğu, yüreğinde bir partisi olsa bile yönetimine katılmadığı, halkın birliğini temsil ettiği ve icraatı başbakana bıraktığı hiçbir demokratik düzende çift başlılık yoktur.” İfadelerini kullandı. 

Avrupa'daki hiçbir ülkede cumhurbaşkanının başbakanın ve meclisin işine karışmadığını belirten Arslan, “yargıya bu kadar çok sayıda üye atamadığı için bu ülkeler düzenlerini rahatlıkla korumuş, 'çift başlılık' hiçbir zaman olmamıştır. Bugün, cumhurbaşkanının iki buçuk yıllık yönetiminde yaşananlar, parlamenter sistemin krizi değil, bizzat onun sistem içindeki hatalarıdır. Hata sistemde değil, onu işletmeyenlerde, devleti darbe ve kriz ortamına sürükleyenlerdedir. Unutulmamalı ki, bu iktidar parlamenter sistem döneminde o çok övündüğü yolları, bu referanduma denk getirdiği o proje açılışlarını yaptı. Beğenmediği her şeyi parlamenter sisteme mal etmeye kalkanlar, başarılarını parlamenter sistem içinde yaptıklarını ne çabuk unuttular" ifadesini kullandı.


Son iki buçuk yılda, fiili başkanlık adı altında ekonominin sürekli kan kaybettiğini söyleyen Arslan, “Terör sarmalında olan bir Türkiye varken, vatandaş canından ve malından olurken, istikrarsızlığın sorumlusu olan kadrolar bugün sıkılmadan bir de anayasa hazırlamaya ve bütün yetkileri tek adamda toplamaya kalkıyor.  Hesap vermekten kaçanlar, denetimsiz kalacak bir yürütme organı, etkisiz bir Meclis yapısı, siyasallaşmış bir yargı makamı kurarak, kuvvetler ayrılığını ortadan kaldırarak Türkiye'nin yatırım ve üretim ortamı olmaktan iyice uzaklaşmasına neden olacaktır.  Bugün, bu anayasaya "HAYIR" oyu vermek, ülkemizin normalleşmesi için, yatırım ve istikrar için, üretime dayalı bir ekonomi için, yükselen bir ihracat için ilk adımdır. Ancak bu şekilde yarınından kaygı duymayan, aksine umutla dolan, öngörülebilir bir piyasaya sahip olacak bir Türkiye, yatırımcısına hukuk güvenliği sunabilir.” dedi.

Bu değişiklik partizanlığı öne çıkaracaktır

Yeni Anayasa paketinde yatırımcının yarınından istikrar ve güvence duyacağı hiçbir madde olmadığına vurgu yapan Arslan, “Bu değişiklik partizanlığı öne çıkaracaktır. Devleti krizden çıkarmanın, istikrarı sağlamanın değil, devleti koşulsuz biçimde tek partinin ve tek liderin emrine sokmanın yolunu aralayacaktır. Şimdiden TRT, "evet"in resmi sponsoru olmakta, milletin vergileri bir partinin reklamlarına ayrılmakta, TRT programları tek taraflı yapılmaktadır.” şeklinde konuştu.