HABERDENİZLİ.COM

Türkiye'nin 2023 hedeflerine de değinen Özkan, bunun demokrasinin ve kalkınma standartlarını yükseltmenin yanında, ülkenin kendi coğrafyasına ve dünyaya yaptığı katkıları da güçlendireceğini söyledi.

“BU TOPRAKLARIN MAYASINDA KARDEŞLİK, BİRLİK VE BERABERLİK VARDIR”

Özkan konuşmasına şöyle devam etti:
“Suriye merkezli olarak bölgemizde yaşanan olaylar, bölücü terör faaliyetleri de dâhil, pek çok sorunun kaynağı durumundadır. Ülkemiz,  bölgenin kanayan yarası olan Suriye meselesinde, en başından beri, insani ve ahlaki olarak mazlumun yanında bir duruş sergilemiştir. Bu ilkeli ve kararlı duruşumuz, Mısır, Irak, Libya gibi ülkeler için de geçerli olacaktır.  Devletimizin ve milletimizin, hiçbir devletin toprağında, egemenliğinde gözü yoktur. Bizler kati olarak, tarihi ve kültürel bağımız olan kardeşlerimizin refah ve güven içinde yaşamalarını istiyoruz.  İşte bu anlayışla, bugün ülkemiz toprakları içinde, Suriye'den, Irak’dan, Afganistan’dan, Filistin’den ve daha birçok ülkeden milyonlarca insanı misafir ediyoruz.  Özellikle bir konuya dikkatinizi çekmek isterim ki; Bu büyük kitle içinde her inançtan, her kökenden, her mezhepten insan vardır. Çünkü bizim için kapımıza gelenin insan olması yeterlidir. Bu yaklaşım bize hem ecdadımızdan mirastır, hem de inancımızın bir gereğidir.” Dedi.

"TÜRKİYE ORTADOĞU'NUN EN ÖNEMLİ OYUNCUSUDUR"

Dış politikanın artık  milli bir mesele haline geldiğine dikkat çeken Özkan:  “Haksızlığa ve zulme uğrayan Filistin halkının yanında olmak, Suriye mültecilerine topraklarımızı açmak, aklıselim kimselerin karşı çıkamayacağı politikalar olsa gerek. Ülkemiz, uzun uluslar arası toplumun barışına katkıda bulunacak yegane aktör olacaktır. Bunun yanında küresel aktörlerin de bölge üzerinde hakimiyet kurma emellerini hiçbir zaman gözden uzak tutmamak gerekir. Ortadoğu coğrafyasında mezhep ve etnik çatışmayı ön planda tutan, buradan da denge oluşturmaya çalışan ABD ve küresel aktörler, her halükarda İsrail’in güvenliğini sağlamayı hedeflemektedirler. Arap milliyetçiliğinin kalesi olan Irak’ın parçalanması ve Suriye’deki savaş, İsrail’in elini kuvvetlendirmiştir. Şimdi kendisi için ABD, güvenli bir tampon bölge oluşturmanın gayreti içindedir.” diye ifade etti.

“KUDÜS MESELESİ BİZİM SINAVIMIZDIR”

“Amerika’nın attığı adım, BM tarafında karşılık bulmamış, tam tersine, Kudüs’ün Filistin’in başkenti olarak ilan edilmesi, hayırlı bir gelişmenin kapılarını aralamıştır.”diyerek konuşmasına devam eden Özkan: ” Kudüs meselesi, ülkemiz ve bölgemizle birlikte dünyanın her köşesindeki Müslümanlar ve mazlumlar için yeni bir imtihan haline dönüşmüştür. Milletimize, bu konuda gösterdikleri dik duruş ve sergiledikleri samimi tavır için şükranlarımı sunuyor, bu süreçte bizleri destekleyen, adaletten, hukuktan ve barıştan yana tavır koyan, Kudüs’ün tarihi ve coğrafik statüsüne sahip çıkan dünya ülkelerine teşekkür ediyorum.” Dedi. 

“DAHA AKTİF, DENGELİ VE DAHA KARARLI POLİTİKALAR”

Suriye, Irak, Filistin, başta olmak üzere, coğrafyamızda yaşanan gelişmeler, ülke ve millet olarak bizim yaşantımızı ve geleceğimizi de yakından ilgilendiriyor. Bazıları bizim bu bölgede yaşanan gelişmeler konusundaki hassasiyetimizin ve duruşumuzun sebebini anlamak istemiyor olsa da, bu hususta milletimizin bizimle aynı görüşte olduğunu biliyoruz. Türkiye’nin bölgesindeki meseleleri çözmesinin, kendi topraklarının ve halkının güvenliğini güvence altına alacağı gerçeği, bizi daha aktif, daha kararlı bir dış politika izlemeye yöneltiyor. Son dönemde yaşanan gelişmeler ve tecrübeler “sahada olmadan masaya oturulmayacağını” hepimize açıkça göstermiştir. Suriye’de İdlib operasyonunu başlatılması, Irak’ta bölgesel yönetimin bağımsızlık girişimine engel olunması, bu yönde önemli adımlar attığımızın göstergelerinden olmuştur.

“DÜNYA SİYASETİNDE ADALETLİ VE SÖZ SAHİBİ OLACAĞIZ”

Yapılması gerekenin, içerideki bütün taraflarla ortak bir zeminde buluşup ekonomi, güvenlik, eğitim ve dış politika alanlarında Türkiye'nin etki gücünü arttıracak yeni bir anlayışa doğru yelken açmak olduğunu ifade eden Milletvekili Özkan,  “Ekonomimize, demokrasimize, aktif ve barışçı dış politikamıza, içerde huzurumuza, refahımıza, hiç bir karanlık elin dokunmasına göz yummayacağız. Tarihimiz boyunca, nasıl yılmadan, yıkılmadan, kararlı bir yürüyüş gerçekleştirdiysek, bundan sonra da, güçlü, itibarlı, bölgesinde ve dünyada söz sahibi, etki sahibi, güç sahibi bir ülke olarak geleceğe ilerleyeceğiz. “ diyerek konuşmasını sonlandırdı.