ARTIK YETKİ CUMHURDA

 24 Haziran seçimlerinin diğerlerinden bambaşka bir farkı olduğunu söyleyen Özkan: Türkiye 24 Haziran seçimleriyle birlikte Cumhuriyetimizin kuruluşundan sonraki en önemli değişimi yaşamıştır, yeni yönetim sistemine geçmiştir. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle birlikte artık yürütme yasamadan tamamen farklı bir şekilde doğrudan milletin yetki verdiği cumhurbaşkanı tarafından oluşturulacak. Buna karşılık cumhurbaşkanı bütçe dışında Meclis çalışmalarıyla ilgili hiçbir yetkiye sahip bulunmayacaktır. Böylece yasamayla yürütmenin karşılıklı denge ve gözetim içinde çalıştığı, ama gerçek anlamda birbirinden ayrıldığı yeni bir döneme girdik. Buradan bir kez daha hem seçimlerin, hem yeni yönetim sistemimizin hayırlı olmasını diliyorum.” Diye konuştu.

Özkan sözlerine şöyle devam etti:

EKONOMİK SALDIRILAR BİZİ CAYDIRAMAZ

Çok partili siyasi hayatımızın her atılım döneminin darbeler ve krizlerle önünün kesildiği hakikaten ibretlik bir dönem olarak görüyoruz. Rahmetli Menderes’in demokraside ve ekonomide ülkemiz adına başlattığı reformlara cevabın 1960 darbesinin ardından darağacıyla verilmiş olmasını milletimiz asla unutmamıştır. Aynı şekilde, 1970’li yılarda her geçen yıl katlanarak artan terör olaylarının ortaya çıkış ve yayılış sebebini bugün daha iyi anlayabiliyoruz. Yine rahmetli Özal’ın demokraside ve ekonomide ülkemize çağ  atlattırmak  için ortaya koyduğu çabaların önünün kimler tarafından nasıl ve niçin kesildiğini de bugün daha iyi görebiliyoruz. AK Parti işte böyle bir siyasi, demokratik ve ekonomik mirasın üzerinde ülke yönetimini devralmıştır. Bizim istikrar ve güven iklimini korumak için ne kadar titiz olduğumuzun en yakın şahidi iş dünyasıdır.

GELİŞİM HIZI KENDİNİ EKONOMİDE DE GÖSTERECEKTİR

Yeni dönemin en büyük faydası şüphesiz ki ekonomiye olacaktır. Türkiye, 15 yılda 3,5 kat büyümüştür; ama biliyoruz ki bazı alanlarda da bir süredir arzu ettiği ivmeyi yakalayamamaktadır. Bu sürecin küresel ve bölgesel boyutları kadar, kendi sistemimizden kaynaklanan sebepleri de vardır. İstikrar ve güven ortamını özellikle korumanın tek başına yetmediği, girişimciler, yatırımcılar, işadamları için çok daha fazlasını sağlamamız gereken bir aşamaya geçtiğimizin farkındayız. Artık kararları daha hızlı vermek, daha hızlı uygulamak ve hedeflerimize çok daha hızlı bir şekilde ilerlemek mecburiyetindeyiz.