Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir, basında sıkça ismi geçen bir isim. Baydemir’i tanınır kılan yalnızca belediye başkanı olması değil, aynı zamanda belediye başkanlığına seçildiği parti ve çıkışları.
 Baydemir, son basın açıklaması yine çok konuşuldu, muhtemelen de konuşulacak bugünden sonra. Baydemir bundan sonra ne diyecek bilmiyoruz ama Baydemir’in son çıkışı çok önem arz ediyor!
 Baydemir, “silahlı mücadele dönemi miadını doldurmuştur” diyor! Bunun üzerine Bölücübaşı, zehir zemberek bir açıklama yapıyor. Baydemir’i tehdit ediyor “Diyarbakırlı geçlerin, Baydemir’in ağzını yırtacağını…” vb. tehditleri ile devam ediyor!
 Türkiye’nin son otuz yılına mal olan bir yara, PKK ve yaşadığımız terör olayları. Karmaşık ilişkiler kaybolan yıllar, milyarlara mal olan bir ekonomik kayıp, yerlerinden olan yüz binlerce vatandaş, şehit olan on binler, dağa çıkanlar vb.
 Yıllardır çözüm aranıyor bu büyük soruna; yapılan onca sınır ötesi operasyonlardan, yurt içindeki operasyonlara çözüm bulunamadı, sorun bir türlü çözüm yoluna girmedi. Bölücübaşı yakalandı, bu olay Türkiye’de siyasetin şeklini değiştirdi yapılan ilk seçimlerde oy oranları büyük ölçüde bu yakalama hadisesine göre şekillendi
 Yukarıda özetlenenler son otuz yıllık sürecin çok kısa bir hafıza yoklaması neticesinde akla gelenler.
 Son yıllarda ise Türkiye büyük bir değişim yaşıyor, en muhafazakâr bir gelenekten doğan bir parti bu büyük değişimin öncülüğünü yapıyor. İstesek de istemesek de Türkiye değişiyor.
 Değişeme direnenler kısa vadede sürelerini biraz uzatsalar da uzun vadede değişime direnemeyecekler. Bazen küçük bir fikir ayrılığı büyük bir çatlağa dönüşebiliyor. Milli Görüş gibi muhafazakâr ve itaat yapısı içinden bile Türkiye’yi dönüştürecek bir iktidar çıkabiliyorsa bunun nedenleri iyi analiz etmek gerekiyor. Bu çatlak eğer mecrasını bulamamış olsaydı küçük bir fikir kulübü olmanın ötesine geçemezdi. Şartlar ve zaman denk düştüğünde küçük çatlaklardan büyük değişimler doğabiliyor.
 Baydemir üzerinden tekrar konuyu ele alacak olursak; Baydemir’in olduğu yapıda aykırı söz söylemenin cezası ile Milli Görüş’ten ayrılanların söylediği sözlerin cezası aynı değil. Birinde yolları ayırmanın cezası siyasi bir duruş değişikliği ile açıklanabilirken diğerinde ölüm dâhil riskleri göze almak gerekiyor. Baydemir’i ve içinde bulunduğu durumu bilmeyen biri olarak meseleye dışarıdan baktığımızda Türkiye’nin önünün açılması için Baydemir’in konuştuğu bu sözleri çok önemsemek gerekiyor. Gerekiyor; çünkü Baydemir’in düşündüğü gibi düşünün bunu açık edemeyenler varsa o kimselerinde konuşabileceği bir ortam için buna ihtiyaç var.
 Baydemir, Bölücübaşı’nın mesajından hareketle (geri adım atmış olma ihtimalini de düşünsek da bu çatladığın kapanmasına imkân vermemek lazım.) Sağdan olsun soldan olsun, STK’lar olsun yeniden konuşmayı denemek için bütün yolların zorlanması gerekiyor!
 Türkiye 1993’lerde vermiş olduğu kayıplara geri dönmemesi için siyasi akla ve büyük millet olmak için de çelikten iradeye ihtiyacı var. Kızgınlıkların ve hamasi nutuklar “aş pişirmiyor”
 Sadece PKK’yı değil “derin PKK’yı da çökertmek için Baydemir’in yaptığı çıkışlara ihtiyaç var. Bunun içinde bu çıkışları yapacak insanların korku sarmalını aşması gerekiyor.
 Eğer bu çatlağı büyütmeyi başarırsak bu çatlaktan kazançlı çıkan tüm Türkiye olacak. Değişim bulaşıcıdır…