HABERDENİZLİ.COM Bulgaristan’dan ‘mantolu’ cinsi güvercini getirttiğini, buna çeşitli renkler katarak ürettiğini, kendisindeki kuşun vasfının verdiklerinin haricinde Türkiye’de başka kimsede olmadığını dile getirdi. Benzeyen, “Türkiye’de belki bu kuştan binlerce vardır ama bundaki vasıflar yok. Ben bir yarışmaya gittiğimde bazen 100’ün üzerinde kuş geliyor. O yüz kuşun içinden birinci ve ikinci veya üçüncü senin kuşun olduğu zaman büyük bir sevinç duyuyorsun. İyi bir güvercinin yelesi çok dolgun olması, kafese koyulunca bir horoz gibi kendini göstermesi gerekir. Benim kuşlarım kafese konulduğu zaman dikiliyorlar. Dikildiği zaman kafası çerçevesi çok geniş oluyor.” dedi. Mantolu güvercinin çok hassas kuşlar olduğunu anlatan Benzeyen, “Üremeleri de çok zor. Yılda iki üç tane yavru ancak alabiliyorsunuz. Diğer kuşlar gibi kolay üremiyor. Biraz nazik hayvanlar. Aşıları oluyor. Farklı yemler veriyoruz. Çocuklarımıza nasıl vakit ayırıyorsak bunlara da o kadar vakit ayırıyoruz. Başka türlü kuş yetişmiyor.” diye konuştu. ‘KUŞU PARA İÇİN DEĞİL SEVİYORSANIZ YETİŞTİRİN’ Kuşların özel bir bakım istediğini dile getiren Benzeyen, “Bu işi yaparsan, parayı bir tarafa bırakmak gerekir. Para işi değil. Buna aşıksan öyle yaparsın. Öbür türlü bu kuş işi yapılmaz. Kuş beslediğimiz için bizi farklı bir insan gibi görüyolar. Diyorlar ki, ‘senin bir işin var neden kuş besliyorsun?’ Kuş besleyenlerin içinde hakim, savcı mesleğini yapan kişiler var. Kuş yetiştiriciliğinden dolayı başka insanlarla tanışıyoruz. Bunlar sıradan kuşlar değil. Türkiye genelinde üst düzey kuşlar. Bazıları üç-beş kuş yetiştirerek para kazanmaya çalışıyor. Bizim çevremizdeki insalar bu işi parası için yapmaz.” ifadelerini kullandı. Güvercin yetiştirmenin kendisinde bir tutku olduğunu anlatan Benzeyen, “Bunlardan bir yavru aldığın zaman dünya seninmiş gibi oluyor. Yavrusu ne renk olacak diye merak ediyorsun. İki beyaz yetiştiriyorsun. Yavrusu farklı bir renk oluyor. Bu yarışmaya gidildiğine ne yapacak diye merak ediyorsun. Yavrular kupayı alıncaya kadar merakta kalıyorsun. Bana Türkiyeyi veya dünyayı verseler belki o kadar mutlu olmam.” dedi. “BİR VİLLAYA KUŞUMU DEĞİŞMEM’ Güvercinlerinin bakımına ayda yaklaşık bir asgari ücret kadar para harcadığını anlatan Benzeyen, kuşlara kaliteli yem, vitaminler ve mineraller verdiklerini bir asgari ücret kadar masraf yaptıklarını açıkladı. Güvercinlerinin güzelliğinden dolayı iyi para vererek almak isteyenlerin olduğunu ancak satmadığını vurgulayan Benzeyen, “Almak için çok teklif geliyor. Ama ben para konusuna yaklaşmıyorum. Şurada bir kuşum var. Bunu Türkiye’de bilirler. Bütün festivallerde hep birincilik almıştır. Mantolu beyaz erkek var. Bunların hepsinin babası. Bunun için bana lüks araba değil evler teklif etseler vermem. Çünkü o kuş beni bütün Türkiye’ye tanıttı. O kuşla ben bütün festivallere gittiğimde. Orada ağabeylerle, kardeşlerle tanıştık bir aile gibi olduk. Bunlar parayla değişilecek şeyler değil. Sadece araba değil villa bile verseler ben bu kuşu yine vermem. Çünkü o kuş beni bütün Türkiye’ye gezdirdi. Benim 10 tane villam olsa beni kim tanır? Denizli’de 3-5 kişi veya 10 kişi tanır. Ama bu kuş sayesinde Lüleburgaz’da Kırklareli’nde, Trakya’da Türkiye genelinde onlarca tanıdığım abilerim kardeşlerim var. Başka türlü onlarla tanışmazdık, gidemezdim.” ifadelerini kullandı. GÜVERCİN HIRSIZLARI YAVRULARIN ÖLÜMÜNE SEBEP OLUYOR Güvercinlerin para ettiğini duyan bazı kimselerin hırsızlık yaptığını ifade eden Benzeyen, “Kuşların değeri artınca hırsızlıklar oluyor. Ama bizim kümeslerimiz korunaklı. Köpeklerimiz var bekçilik için. Elimizden geldikçe sahip çıkmaya çalışıyoruz. Bunlar çalındığı zaman satma ihtimali yok. Çünkü bu kuşlar tanınıyor. Mahakkak kuş alıcılarından birisi görür. Yapmasınlar hırsızlık. Gelsinler bizden istesinler. Biz verelim. Kimsenin malında göz olmasın. Çalındığı zaman altındaki yavrular ölüyor.” şeklinde konuştu. VİTRİN GÜVERCİNLERİN KAZANDIĞI MADALYA VE KUPALARLA DOLU Güvercinlerinin grdiği yarışmalardan ödülsüz dönmeyen Benzeyen’in evinin içindeki vitrini aldığı madalya ve kupalarla dolu olduğu dikkat çekiyor. Benzeyen, “Şimdiye kadar 20 büyük festivale katıldım. Burlardan 110 kupa veya madalya ile döndüm. Türkiye’de mantolu ırkında şampiyonum. Bütün festivalllerde bu kuş şampiyon oldu. Yurt dışından gelen hakemler kuşumun uluslararası yarışmalara götürmemi istiyor. İmkanım olsa yurt dışındaki yarışmalara da götürürüm. Ama götüremiyorum.” dedi. Güvercin yetiştiriciliğini bir sevgi işi olduğunun altını çizen benzeyen bu işi yapmak isteyenlere şu tavsiyelerde bulundu: “Bu işi yapacaklar para veya menfaat gibi bir şeyler düşünüyorlarsa kuş beslemesin. İçinde geliyor bakmak istiyorsa seviyorsa yapsın. Bunu yaparken evinin düzenini de dağıtmayacak. Ailesine vakit ayırdığı gibi kuşlara da vakit ayıracak. Sadece kuşa vakit ayırıp ailesine vakit ayırmaz. Bu da olmaz.” Adem Benzeyen’in güvercinlerini izlemek röportajı görmek için tıklayın: https://www.youtube.com/watch?v=29xxNNrjaWo&t=310s