NERDE KALMIŞTIK ?

Abone Ol

Sevgili dostlar..Hatırlarsanız bir buçuk ay önce Hac görevinden dönmüş ve inşallah sizlere O kutsal topraklardan anekdotlar aktarmak üzere diyerek sonlandırmıştım yazımı…
Umre sezonunu açmak için hazırlıkların tam gaz yapıldığı şu günlerde,O mübarek beldeleri daha önce görüp hasretiyle yanıp tutuşan dostlar için hatırlatıcı olmak,hiç gitmemiş belki de bu sezonda gitmeye niyet eden dostlar için de kılavuz olmak amaçlı, ufak ufak kesitler aktaracağım oradaki izlenimlerimden..
Yolculuk 28 Eylül 2011 yılında Esenboğa Havalimanından başladı..Her zaman ki heyecan her zaman ki yürek çarpıntısıyla…Rabbime şükürler olsun bu sene de katmıştı beni nasipliler kervanına…O mübarek topraklarda misafir edeceği Hacılarına nasipli kullarına hizmet etme fırsatını bir kez daha vermişti bana..Tarifi olmayan bir duygu sağanağı içinde,önce İstanbul Atatürk Havalimanı, sonrasında Medine Havalimanında sonlanan uçak yolculuğunun ardından Peygamberimiz (sav) in konuğuyduk işte..O gül kokulu Medine yine açmış kollarını, yeniden kavuşmanın verdiği haz nasıl anlatılır bilemem…
 İki günlük bir Medine misafirliğinde neler yaşanmadı ki..Öncelikle Efendimize (sav) gönderilen selamların takdimi…Cennet bahçesinde kılınan namazlar,Mescidi Nebevi nin her köşesini ayrı ayrı zihnime nakşetmek…Medine deki dostları, mübarek yerleri tekrar ziyaret…Ve insanın bir taraftan içini acıtan ayrılık, bir taraftan da Kabetullaha ulaşacak olmanın verdiği sevinç.İkisinin karışımı bir duygu anlayacağınız…
 Medine den yaklaşık 6 saatlik bir otobüs yolculuğu neticesi Mekke..İşte o geçen sene ayrılırken içimizi yakan acıtan duygunun volkan gibi patlayarak neş’e ye dönüşmesi..Dünyanın merkezinde oluşun verdiği duygu sarhoşluğu…Bizi yaratan Rabbimizin tekrar misafiri olmanın verdiği lezzet..Hiç vakit geçirmeden yöneldik tavafa…döndük döndük döndük…..Üstümüzdeki günahların, kirlerin, ağırlıkların zerresi kalmayıncaya kadar….Yeni doğmuş bir kuş yavrusu hafifliğinde…Dünyayı unutana, kendini unutana kadar…ve yine dua ettik sevdiklerimize sevmediklerimize…Cümle ümmeti Muhammed e…Derken Safa ve Merve de buldum kendimi….Hacer anamın o telaşlı koşuşturmaca sı gözlerimin önünde..Tabanlarım patlayıncaya kadar koştum O’nun gibi…Bir Safa bir Merve..Nihayetinde ihramdan çıkış..Şükürler olsun Rabbime..Umremizi kabul eder inşallah…
 Dostlar heyecanımı mazur görün…Kalanını önümüzdeki yazıda tamamlamak istiyorum…Tekrar o günleri anmak öyle heyecanlandırdı ki beni..Şu an ellerim titriyor,gözlerim dolu dolu…
 Bu seferlik bu kadar olsun..Dostça kalın sevgiyle kalın..Bir sonra ki yazımda görüşmek ümidiyle inşallah…..   ADNAN EĞDİR 09/01/2012

{ "vars": { "account": "G-2QLCV0JSK8" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }