İstanbul’da yaşayan şanslı kesimden değilseniz ve bu şehri ancak kısıtlı sürelerle ziyaret edebiliyorsanız üzülmeyin. Doğru kurgulanmış bir planla, dev metropolde geçireceğiniz hafta sonundan dahi büyük keyif alabilirsiniz. Elbette şehrin dört bir noktasını göremezsiniz ve içinizde ukde kalan yerler de olacaktır. Ancak yine de kentteki her bir saniyenizi verimli geçirmenin huzuruyla ayrılabilirsiniz. Bunun için de hafta sonunu geçireceğiniz İstanbul’da eşyalı kiralıklar ararken doğru bölgeyi seçerek işe başlamalısınız.
3 Gün İstanbul İçin Yeterli Olur Mu?
Yazının girişinde de değindiğimiz gibi, geçmişi milattan önceye dayanan bu tarih dolu şehre değil üç gün, seneler bile yetmeyebilir. Fakat iyi yapılmış bir planın çözemeyeceği sorun yoktur. Cuma sabahtan gelip pazar gece döneceğinizi varsayarsak, yaklaşık üç günlük bu sürece şunları sığdırabilirsiniz:
Şehrin önemli meydanlarını görmek
Boğaz havası almak
Yerli halkın dahil olduğu etkinliklerden birine katılmak
İstanbul’a has lezzetleri tatmak
Tarihi bölgelerde dolaşmak
Emin olun, İstanbul’da bir yerli gibi yaşadığınız senaryoda da ilk etapta yapacaklarınız bundan farklı olmayacaktır. Sizi şehrin yerlisinden ayıran tek kısım, seyahatiniz öncesinde doğru bir firmayla çalışarak, İstanbul’da eşyalı kiralıklar arasından güvenilir ve konforlu bir seçim yapmak olacaktır.
İstanbul’da Hafta Sonu İçin En İyi 6 Etkinlik Planı
İstanbul’da kusursuz bir hafta sonu geçirmek ya da henüz fazla aşina olmadığınız şehirde, misafirlerinize keyifli birkaç gün yaşatmak istiyorsanız bu etkinlik planı çok işinize yarayacak.
Futbol Maçına Gitmek
Çok büyük oranda yeni ve yüksek kapasiteli olan İstanbul’daki stadyumlar, Avrupa’nın önemli organizasyonlarına da ev sahipliği yapmaktadır. Son 15 senede şehirde düzenlenen büyük futbol maçları arasında şunlar vardır:
-
UEFA Şampiyonlar Ligi Finali
-
UEFA Süper Kupa Finali
-
U20 Dünya Kupası Finali
Bunlara ek olarak şehrin, UEFA Konferans Ligi ile UEFA Kadınlar Şampiyonlar Ligi finallerine de ev sahipliği yapması beklenmektedir. Hal böyleyken, Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray gibi ülkenin önde gelen takımlarının da bulunduğu şehirde hafta sonu bir akşamınızı stadyuma giderek değerlendirebilirsiniz.
Bunun için kulüplerin logolu kartlarından alıp, biletler satışa çıkar çıkmaz elinizi çabuk tutmanız gerektiğini unutmayın. Aksi takdirde bilet bulma şansınız bir hayli azalacaktır.
Sahilde Yürümek
İstanbul Boğazı’nın, Avrupa’nın en iyi manzaralarından birini sunduğunu söylersek abartmış olur muyuz? Eğer aşırı yağışlı bir hava yoksa, Beşiktaş’tan başlayıp kilometrelerce devam eden sahil hattında yürüyerek bu manzaranın tadını çıkarabilirsiniz.
Benzer bir yürüyüşü karşı kıyıda, yani Anadolu Yakası’nda yapmanızı ise tavsiye etmeyiz. Zira Anadolu Yakası’ndaki yalılar, Avrupa’nın aksine yol yalısı değildir. Sahilin hemen dibine konuşlanan Anadolu Yakası yalıları yüzünden, bu kıyıda boğaz havası alarak uzun süre yürüyüş yapmak mümkün değildir.
Süleymaniye’yi Gezmek
“O kadar müze ve tarihi yapı varken neden Süleymaniye?” diye düşünebilirsiniz. Çünkü Süleymaniye hem ücretsizdir, Müze Kart gibi bir prosedüre de gerek kalmaz. Hem de bahçesinde, İstanbul’un en iyi manzaralarından birine bakarak bir şeyler atıştırabilirsiniz. Caminin hemen alt sokağında kalan mekanlardan sandviç, döner tarzı kolay atıştırılabilecek yiyecekler alarak, yürüme mesafesindeki camiye geçip bu planı hayata geçirebilirsiniz.
Mekan aramakla uğraşmak istemiyorsanız, Dönerci Hacı Osman’ın Yeri’ni önerebiliriz. Burada günün erken saatlerinde kahvaltı, sonraki saatlerinde ise şehrin en lezzetli dönerlerinden birini tadabilirsiniz.
Lezzet Turu Yapmak
Bunu sadece yeme içme aktivitesi olarak düşünmemelisiniz. Her bir noktasında tarih yatan İstanbul’u yürüyerek dolaşırken, birçok özel lezzete de erişebilirsiniz.
Avrupa Yakası’ndan örnek vermek gerekirse Çukurcuma’nın indie kafelerinde güzel bir kahveyle güne başlayıp devamında Karaköy’e inerek ünlü balıkçıların birinde balık dürüm yiyebilirsiniz. Karaköy’den Eminönü’ne geçerken Güllüoğlu’nda mola verip çay eşliğinde baklava yedikten sonra Mısır Çarşısı’ndaki Pandeli’nin lezzetli menüsünden bir şeyler seçebilirsiniz. Tüm bunları yaparken Galata Köprüsü’nü ve tarihi Eminönü sokaklarını da aradan çıkarmış olursunuz.
Benzer bir turu Anadolu Yakası’nda da tamamlayabilirsiniz. Kadıköy’e geçerken vapurda tost-çay ikilisiyle açılışını yaptığınız güne Moda’nın popüler kafelerinden Guten Morgen’da devam edebilirsiniz. Anadolu Yakası lezzet turunuzu Balık Pazarı’ndaki Halil Lahmacun’da ya da Çiya Lokantası’nda sonlandırabilirsiniz. Bu esnada hem İstanbul gençliğinin buluşma noktalarından olan Kadıköy’ün havasını solur hem de Moda sahilde soluklanabilirsiniz.