Gayrimenkule yapılan yatırımlar, sermayeyi korumanın ve katlamanın en güvenilir yollarından biri olarak değerlendirilmeye devam ediyor: yalnızca enflasyona karşı bir kalkan oluşturmakla kalmıyor, aynı zamanda kiraya verme yoluyla ya da değer artışıyla sürekli bir gelir de sağlayabiliyor. Birçok ülke yabancı yatırımcılar için kanunlarını iyileştiriyor ve kendi gayrimenkul piyasalarının dinamikliğini artırmak için cazip koşullar sunuyor.
Son yıllarda küresel ekonomik dengelerdeki değişim, gayrimenkul piyasalarını da yeniden şekillendirdi. Bazı ülkeler istikrar ve uzun vadeli kazanç vaat ederken, bazıları hızlı büyüme potansiyeliyle öne çıkıyor. Teknolojik gelişmeler, göç hareketliliği, dijital çalışma modelleri ve “altın vize” programları gibi unsurlar da yatırımcıların tercihlerini önemli ölçüde etkiliyor.
Aşağıda, günümüzde en dinamik gayrimenkul piyasalarına sahip ülkelerden bazılarına ve bu piyasaların öne çıkan özelliklerine göz atabilirsiniz.
1. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)
BAE’de ve özellikle Dubai’de gayrimenkul piyasası hızla büyüyor. Kişisel gelir ve gayrimenkul vergilerinin olmaması, yüksek yaşam standardı, gelişmiş altyapı ve yatırımcılara yönelik “altın vize” programları talebi canlı tutan temel unsurlar. Örneğin 2024 yılında fiyatlar ve satış hacminde kayda değer artışlar gözlemlendi. Ancak, bu kısa süreli yükselişin ardından arz artışı ya da düzenleyici tedbirlerin etkisiyle yavaşlama sinyalleri de bulunuyor. Yatırımcıların Dubai emlak https://myestateinvest.com/tr/bae/dubai/ piyasasını değerlendirirken büyüme potansiyelini ve riskleri birlikte göz önünde bulundurmaları önemli.
2. Türkiye
Türkiye’de gayrimenkul fiyatları diğer bazı ülkelere kıyasla daha erişilebilir ve piyasanın büyüme vadettiği görülüyor. Gayrimenkul satın alımı karşılığında vatandaşlık sağlayan devlet programı binlerce yabancı yatırımcıyı çekmiş durumda. İstanbul, İzmir ve Antalya gibi şehirler, turizm potansiyeli ve kentleşme sayesinde yabancı alıcıların ilgisini çekiyor. Ayrıca yabancı alıcılar açısından Türk lirası kuru arz-talep dengesi içinde avantajlı olabiliyor.
3. Portekiz
Portekiz, Avrupa’nın en yatırımcı dostu piyasalarından biri olarak öne çıkıyor. Gayrimenkul alımı karşılığında oturum (golden visa) imkânı sunan program bu piyasayı önemli ölçüde canlandırdı. Ancak günümüzde yatırımcıların gayrimenkul dışı seçeneklere yönelmesi de söz konusu. Yine de, arz kısıtlamaları, turizm talebi ve yabancı alıcı ilgisi sayesinde fiyatlar istikrarlı bir şekilde artıyor. Yatırım yaparken sadece klasik şehirleri (Lizbon, Porto, Algarve) değil, aynı zamanda gelecekteki düzenlemeleri ve alternatif yatırım yollarını da değerlendirmek fayda sağlayacaktır.
4. ABD
ABD hâlâ gayrimenkul yatırımcıları için en cazip ülkeler arasında yer alıyor: gelişmiş hukuk sistemi, istikrarlı ekonomi ve Miami, Austin, Seattle gibi şehirlerde yüksek konut talebi mevcut. Ayrıca teknoloji merkezlerindeki (San Francisco, New York) ticari gayrimenkul geleceğe dönük yatırım fırsatları sunuyor.
5. Vietnam
Ekonomik büyüme ve kentleşme sayesinde Vietnam, Asya’daki en dinamik piyasalar arasında yer alıyor. Hanoi ve Ho Chi Minh şehirlerinde konut fiyatları sürekli artmakta; sınırlı arz ve yüksek talep bu artışı tetikliyor. Ülke hükümeti yabancı yatırımcıları teşvik etmek adına yabancılara gayrimenkul mülkiyeti yönünden daha elverişli şartlar sunuyor.
Sonuç olarak, küresel gayrimenkul piyasası artık yalnızca “taşınmaz mal” değil, aynı zamanda stratejik bir yatırım aracı olarak görülüyor. Doğru ülkeyi, şehri ve zamanlamayı seçmek, yatırımın başarısında belirleyici rol oynuyor.
Yatırımcılar için önemli olan, kısa vadeli getirinin ötesine bakarak ekonomik istikrar, yaşam kalitesi ve uzun vadeli büyüme potansiyelini birlikte değerlendirmek.