Aslında zamanın ne kadar hızlı ve akıcı şekilde geçtiğini kiminle paylaşsak muhalefet olmak bir yana üzerine dolu dolu cümleler ekleyip belki bizden daha fazla yakınmaları olur herkesin. Boş vakitleri olanda olmayanda ahu vah içinde hiçbir şeye yetişemiyorum. Zaman çok hızlı ve akıcı diye yakınır. Zamanın çok hızlı ve akıcı bir şekilde ilerlemesi kimileri için bir eğlence olurken kimileri içinse bir ızdırap hatta çöküntü olabiliyor.
Bu sitede yazı yazmaya başlayalı beş hafta gibi uzun bir zaman ansızın geçmiş gitmiş. İnsan neyle meşgulse onunla ilgili olan gelişmeleri daha iyi ve detaylı takip ediyor en azından etmeli diye düşünüyorum.Gelişmeler ve gündemin dışında yaşayan insanların yada milletlerin, devletlerin ayakta kalması düşünülemez.Kalsa dahi kontrol kendinde değildir hiçbir zaman.Geçen zamanın analizini yaparsak beş hafta önce neler vardı hem ülkemiz gündemi hem de dünya gündemi adına: Uludere olayı ,soykırım meselesi, ekonomi ile ilgili meseleler, ergenokon süreci, Dink cinayeti,…Irak, Suriye, Libya, Mısır, Ortadoğu, Avrupa ülkelerinin ekonomik durumu..Bu gün gündemde neler var diye bakarsak aslında çok bir şeyin değişmediğini alt konu başlıklarının değişse de işin özünün aynı olduğudur.Konu üst başlığı ne olursa olsun Öznenin iki tane olduğu aşikardır.Gündem bin yıl önce de aynıydı aslında değişen bir şey yoktu büyük fotoğrafa baktığımızda.
Bu gün farklı bir durum var kılıçlar çekilmiş durumda. Artık saklanacak gizlenecek çok bir şeyler kalmadı ve kalmayacakta. Eskiden özne yani işi yapan gizliydi şimdi gizli özne yok. İşi yapanda yaptıranda gayet net.Bir an düşünsek kalıplarımızın dışına çıksak ve baksak ilk önce sadece büyük fotoğrafa.İki tane merkezin verdiği mücadeleyi görürüz.Bu gün dünya HAYR ve ŞER merkezi olmak üzre iki gurubun mücadelesine sahne dün olduğu gibi. Değişen çok bir şey yok sadece kavramlar değişmiş o kadar. Geri kalan her şey geçmişin birer kopyası. Geçmişte de iyiler zulüm gördü bu gün de görüyor. Geçmişin hırsı arzusu neyse bu günde aynı. Fakat bir farklılık var geçmişte sır olan şerler bir bir ifşa oluyur bugün. Eskisi gibi sağ gösterip sol vurulamıyor bu millete hatta kısa bir zaman sonrada dünyaya. Sırtlanlar taşeronlarına işi havale edip köşelerinde sırıtamayacak artık.Soykırım meselesini temcid pilavı gibi elli hatta altmış yıldır dünyanın her köşesin de karşımıza çıkararak isteklerini yaptıranlarla dağlıcada ve bütün baskınların arkasın da önünde sağında solunda aynı elin olduğu artık aşikar.Bu millet her çıkış yolu bulduğunda darbe geleneği ile sindiren merkezde yine aynı ve yine ekonomik ve psikolojik harp tekniklerini devreye sokarak milletli sindiren özüne küfreden hakaretler eden merkezde aynı merkez. Şer merkezi yani nasıl yaptılar peki ordu ile.. ilk iş orduyu ya sızmaktı ve bunu da başardılar yıllarca.Kimse inkar edemez yapılan darbeleri tarladaki Mehmet ağa yapmadı herhalde.Milletin ordusu milletten uzaklaştırıldı.Peki nasıl millete ait olmayan kişiler tarafından.Ne hikmetse bütün darbelerde en çok zarar gören şey milletin dini diyaneti.Milletin ordusunun milletin dini ile problemi olması tuhaf değimliydi sizce.Darbelerin dışarıdan desteklenerek yapıldığını sokakta ki çocuklar da biliyor artık. Milletin hayrına olmayan bir işin dışarıdan destek alınarak yapılması iki olasılık getiriyor insanın aklına.Bunu yapanlar bu millete mensup değil yada farklı bir inanca sahip.Başka açıklaması olamaz.Bu gün her şey daha şeffaf.Gün geçmiyor ses kayıtları videolar cirit atıyor ortalıkta.Hala güçlü hala zindeler.Fırsatını bulsalar neler yapmazlar ki bu millete. Hala her kademede varlar.Her darbeden sendelemiş ve çökmüş olarak çıkan bu millet birazcık doğrulmaya başladığı anda taşeron sırtlanlar sokulmuş devreye.
Geçmişte devrimciyle yıkılmayan bu aziz millet PKK denilen sırtlan ve kan emici bir taşeronla karşı karşıya bırakılmış.Yıllarca hak hukuk adına binlerce masum cana kıyan bu kandan beslenen taşeron ne tuhaftır ki bunu halk ve özgürlük adına yaptığını söylüyor arsızca. Halbuki hak hukuk tan bahseden bu kanlı örgütün ne tuhaftır ki birinci para kaynağı uyuşturucu ve haraç kesmekten ibaret.Haram ve hıyanetle özgürlük ne kadar ve kime gelir çok düşündürücü.Verilen mücadeleler sonucu etkinliği azalan bu kalleş taşeronun birde kuklaları var.Gerçekleri söylemekten aciz korkak ve samimiyetlerine inanmadığım isimlerinde barış ve demokrasi olan kültürlü olduğunu savunan, açlık , etnik yapı, özgürlük ,hak, hukuk eşitlik savunurken, mevki makamın ağırlığına yönlendirildiği merkezin emrinin dışına çıkamayan ve hak hukuk arayayım derken vebal alan tam bir kukla var karşımızda. Bunun gibi saymakla bitmez örnekler çıkarabilirim aslında.Hala hayatın her safında ve kurumlarda zindeler.Asıl merkezi küçük bir ülke olan bu güç dünyanın her yanını ve her ülkeyi sarmış durumda aslında.Dünyanın her hangi bir ülkesinde çıkarları için yani ŞER için o ülkede bulunan gönüllüleri ve şeri hayat felsefesi olarak seçmiş o ülke insanlarını kullanarak emellerine ulaşmaya çalışıyorlar.Çok yakın zamana kadar da bunu rahatça yapıyorlardı.Eğer onlar ve zihniyeti dünyaya hakim olursa inanın dünya çekilmez beter bir hal alır.Onların düşüncelerine ortak olanı da yakar kül eder.Ne mutlu ki yalnız değiller artık karşılarında onlardan sayıca az fakat samimi ve güçlü bir merkez var artık.Özü HAYR sağı iyilik solu iyilik olan bir merkez.Dünyada eğer mutlu huzurlu adaletli bir şekilde yaşanılacaksa iyilik merkezi ne herkesin sahip çıkması lazım.
Özleri kapkara zindan olmuş sırtlanları bir kenara koyarsak diğer tüm insanlığın şer tablosundan kendilerini ayırmaları zaruri bir ihtiyaçtır. Büyük fotoğrafı analiz etmek için o fotoğrafın dışına çıkıp soyutlanmış şekilde önyargısız hayatı yaşananları incelemek ve karar almak zaruret olmuştur artık.Bu gün sırf ideolojik sebeplerden dolayı darbeleri savunan insanlar ,terörü savunan insanlar,haksızlığı hukuksuzluğu savunan insanlar,ırkçılığı savunan insanlar,dine dindara hakaret eden insanlar,başkalarının yaşam hakkı tanımayan insanlar fotoğrafın dışına çıkıp bir baksalar ne kadar yanıldıklarını görecek ve beklide umulur ki irkilecekler.Yaptıklarının ne kadar yanlış ve olduğunu sadece fikirsel desteğin dahi ne çaplı yıkıma yardımcı olduğunu belki anlayacaklar.Ben büyük fotoğrafa bakan herkesin içinde insanlık ölmemiş dini dili kimliği ne olursa olsun kalbinde iyilik duygularının tekrar alevleneceğinden ümit varım. Yeter ki bakalım ön yargısız o fotoğrafa ve yeter ki bakılmasına yardım olalım o fotoğrafa.İşte o zaman şer merkezinden emir alan insanlığını unutmuş o derbeder halkın karşısına geçip darbe demeye cesaret edemez ve yine başka bir sahnede yine emir komuta içerisinde hem haktan hem eşitlik ve özgürlükten bahsedip aynı zamanda uyuşturucu kaçakçılık ve kan tüccarlığı yapmaya cesaret edemez. Bir başka yerde halkın her türlü dinini ve kimliğini yaşamasına engel olamaz.Aynı zamanda sanat ayağında leş kargalarının figüranlığında küstahça Ali bir nesle ahlaksızca hakaret etmeye cesaret dahi edemeyecektir.
Önümüze gelen tablolara bakmaktansa hepsini kapsayan büyük fotoğrafını iyi incelenip sık dokunup gerçeğin ortaya konulması ve desteklenmesi insan olan herkesin görevi.Ve son söz olarak ister farkında ister farkında olmadan kötülüğün desteklenmesinin bumerang etkisi yapacağını hem unutmamalı hem de anlatılmalı…
- - - -