Merkezefendi ilçesi İlbade Mahallesi'nde meydana gelen olayda, 7 ay önce evlenen Emre Taysi düğünde takılan altınlarını bozdurmak için motosiklet ile giderken telefonla konuşmak için yol kenarında bekledi. Yaklaşık değeri 48 bin TL olan altın ve dövizleri o esnada yere düştü. O sırada arkadan gelen bir kişi, altıları fark ederek poşeti alıp kayıplara karıştı. Cebindeki yatırımların olmadığını fark eden Taysi, saatlerce altınlarını aradı. Yoğun aramalar sonra Taysi, güvenlik kameralarında bir kişinin arkasından gelerek gözünün önünden altınlarını aldığını fark etti. En yakın polis merkezine giden Taysi, güvenlik kameralarını da vererek şahıstan şikayetçi oldu. Kısa süre içerisinde altınları alan Ç.T., polis ekipleri tarafından bulundu. Altınlarını alan kişiyle karşılaşan Taysi, duydukları sonra şoka uğradı. 48 bin TL’lik altın ve dövizlerden sadece 10 bin TL’lik kısmını geri alabilen Taysi, şahıstan şikayetçi oldu. Buluntu eşya olarak değerlendirildi Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Ç.T., bozdurulup harcanan altın ve dövizlerin 'buluntu eşya' olarak değerlendirilmesi sonucu savcılık tarafından serbest bırakıldı. Altın ve dövizleri bozdurup borçlarını ödemeyi hayal ederken ortada kalan Emre Taysi, kendini görmesine rağmen altınları vermeyen kişinin serbest bırakılmasına tepki gösterdi. “Adam o kadar rahat ki ben serbest kaldım ve hiçbir şey olmamış diyor” Zararı karşılanana kadar şikayetinden vazgeçmeyeceğini belirten Taysi, “6 bilezik, 8 çeyrek, 4 tane gram, 100 dolar ve 250 Euro vardı. Arkadaş yakalanmış ve hepsini harcamış. Kendisi de yakalandıktan sonra ‘bozdurdum’ diyor. Elime geçen 10 bin TL para. Yakalanan kişi ‘ben borçlarımı ödedim, ihtiyacım vardı, pişmanım’ diyor. Ben yıllardır biriktirdim. Burada çalışıyorum ve emeğim var. O zaman bizde para bulalım, harcayalım ve borçlarımızı ödeyelim. Adli işlem hiçbir şekilde uygulanmadı ve ertesi gün serbest bırakıldı. Beni onunla hiçbir şey olmammış gibi muhatap ettiler. Bana ‘kardeşim ben borçlarımı ödeyeceğim, üzülme ben haram yedim, çocuğum var’ diyor. Altınları aldığı an aklı yok muydu? Karakola gidemez miydi? Avukatımla görüştüm ve zaten şikayetçiyim kendisinden. Paramı ödeyene kadar ve son kuruşuna kadar arkasında olacağım. Ne zaman paramı ödeyip zararımı karşıladı, o zaman şikayetimden vazgeçerim. İlk yakalandığı gün bana 6 bin 900 TL verdi. İfadesinde de ertesi gün 3 bin 500 TL para getireceğini söyledi polis arkadaşlarına. Ertesi gün geldiğinde polis arkadaşlar biz emanet kabul etmiyoruz siz kendiniz onla muhatap olun dedi. Bende nasıl olacak adam bana ait olan eşyayı alıyor beni onla muhatap ediyorsunuz. Kendisi gel şurada çay içelim diyor. Hiçbir şey olmamış gibi adam o kadar rahat ki ben serbest kaldım ve hiçbir şey olmamış diyor” dedi.