Denizli Devlet Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Doktor Uğur Aktaş, sonbahar ve kış aylarında görülen ve ciddi şikâyetlere neden olan gribe karşı mutlaka grip aşısı yaptırılması gerektiğini söyledi. Doktor Aktaş, özellikle gribe yakalananları da doktora danışmadan antibiyotik kullanmamaları konusunda uyardı. Havaların serinlemeye başlamasıyla zamanın çoğunun kapalı ortamlarda geçirileceğine dikkati çeken Doktor Aktaş, bu ortamlarda gribin bulaşıcılığının yüksek olduğunu ve şimdiden aşı olunması gerektiğini belirtti. Aktaş, “Grip, ani baş ağrısı, 38-39 derece ateş, yorgunluk, sırt, kol, bacaklarda ağrı ve vücutta kırgınlık, üşüme, titreme, terleme, kuru öksürük, boğaz ağrısı ve bazen de burun tıkanıklığı, hapşırma gibi belirtilerle kendini gösteren, aşırı halsizlikle seyreden bir üst solunum yolu enfeksiyonudur. Grip hastalığı normal bir bireyde 7 ile 10 gün arasında sürer. Hastalık sırasında aşırı halsizlik nedeniyle iş ve okul verimi düşer. Bu gibi durumlarda mutlak surette 5–7 gün arası istirahat gerekir. Ayrıca hekim tarafından gerekli görülmedikçe antibiyotik kullanılmaz. Antibiyotik ancak grip sonrasında bir başka enfeksiyon (kulak iltihabı, sinüzit) ortaya çıktığında uygulanmalıdır. Gripte bol vitamin, yeterince sıvı tüketilmeli, ağrı kesici ilaçlar gerektiğinde alınmalıdır. Grip özellikle çocuklar ve yaşlılarda orta kulak iltihabı, beyin iltihabı, zatürree, menenjit gibi çok ciddi başka hastalıkların ortaya çıkmasına da neden olabilmektedir. Bu tür hastalıkların oluşması ölüm riskini de arttırmaktadır. Bu hastalıklardan korunmak için de grip aşısı yaptırmak önemlidir” diye konuştu.

Salgın başlamadan aşı olun

Grip aşısının uygulandıktan sonra etkisinin ortaya çıkmasının 2-3 hafta sürdüğüne vurgu yapan Doktor Aktaş, aşının mutlaka salgın başlamadan önce yapılması gerektiğini vurguladı. Bunun nedeninin, sonbahar aylarında sık görülen gribe karşı bağışıklığın bir an önce başlamasının sağlanması olduğunu anlatan Doktor Aktaş, “Grip aşısı tüm kış boyunca da yapılabilir. Ama eylül - ekim ve kasım aylarında yapılması erken önlem almak açısından önemlidir. Ancak, çoğunlukla koruyucu olsa da grip aşısı yapılması, kişinin o yıl asla grip olmayacağı anlamına gelmez. Grip aşısı, 6 aydan küçük bebekler, hamileliğin ilk 3 ayı içerisindeki anne adayları, yumurta ve tavuk proteinlerine alerjisi olan kişiler dışında herkese yapılabilir. Özellikle astım ve kronik bronşit hastaları, diyabet, kronik böbrek yetmezliği olan hastalar, 65 yaş üstü kişiler ve sağlık sektöründe, hastalar ile yakın temas halinde çalışan kişilerin mutlaka grip aşısı yaptırmaları gereklidir. Ayrıca 65 yaş üstü kişiler ile kronik hastalığı bulunanların grip aşıları ücretsiz yapılmaktadır. Grip aşısı, her yıl yeniden yapılmalıdır. 6 ay kadar hastalıktan korur. Hastalığın sadece önlenmesi değil, diğer ağır enfeksiyonlara dönüşmesini de engellediği için riskli hastalar açısından önem arz eder. Grip aşısı, sağlıklı erişkinlerde yaklaşık yüzde 70 oranında koruma sağlamaktadır. Riskli grupta olanlarda ise hastalıktan korunma oranı yüzde 50’ye düşmektedir. Ayrıca grip aşısı gribe benzer diğer hastalıklardan (nezle gibi) korumamaktadır.” Şeklinde konuştu.

Bol bol ellerinizi yıkayın



Aşının bağışıklık oluşturmadığı kimselerde ve grip dışındaki diğer solunum yolu hastalıklarında genel korunma tedbirlerine de dikkat edilmesi gerektiğini belirten Aktaş: “Hastalar en azından hastalıkları tamamen düzelene kadar özellikle kucaklaşmak, öpüşmek ve hatta tokalaşmaktan kaçınmalıdırlar. Ayrıca yine hastalar ağız ve burunlarıyla temas ettiklerinde, öksürük hapşırık nedeniyle ellerine sekresyonları bulaştığında ellerini yıkamadan başkalarının kullandığı telefon gibi ortak gereçlere temas etmemelidirler. Korumada sağlıklı kişilerin alacağı tedbirler ise; mevsim özelliklerine uygun giyinmek, gripli kişilerle temastan kaçınmak, elleri sık sık yıkamak, kapalı kalabalık ortamlardan, aksıran, öksüren kişilerle yakın olmaktan, özellikle kucaklaşmak ve öpüşmekten kaçınmak, bol sulu gıdalar, taze sebze ve meyve tüketmektir” dedi.