İzmir’de, üç yaşındaki Burak Furkan Aydın göz muayenesi için götürüldüğü hastanede huysuzluk edince randevu ileri bir tarihe ertelendi. Ancak çocuklarının halsiz ve bitkin olmasından şüphelenen aile aynı gün hastanede tetkikler yaptırdı. Yapılan kontroller sonrasında minik Burak’a lösemi teşhisi konuldu. Çocuğunun birçok kez talihsiz olayla karşı karşıya kaldığını söyleyen baba Arif Aydın; “Oğlumun yüzü yandı, balkondan birkaç kez düşme tehlikesi geçirdi. En son lösemi teşhisi konuldu. Oğlum 1 Nisan doğumlu. İnanıyorum ki bize yine bir şaka yapacak ve bunu da atlatacaktır” dedi. 
İzmirli Arif- Canan Aydın çifti 3 yaşındaki çocukları Burak Aydın’ın göz kayması şikayetiyle Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne başvurdu. Aileye 1 ay sonrası için randevu verildi. Geçen Perşembe günü göz muayenesi için geldikleri hastanede çocukları Burak’ın halsizlik ve bitkinlik nedeniyle huysuzluk yapması muayeneyi engelledi ve alınan randevunun ileri tarihe ertelenmesine neden oldu. Halsizlik ve bitkinliğin nedeninin gribal enfeksiyon olabileceğinden şüphelenen aile aynı gün içerisinde kontroller yaptırdı. Yapılan tetkikler sonrasında minik Burak’ın lösemi olduğu ortaya çıktı. Göz muayenesi için geldikleri hastanede yaşam mücadelesi başlattıklarını anlatan baba Arif Aydın; şunları söyledi:“Biz de doğal olarak hasta olduğunu düşünerek grip olduğunu düşündük. Topuğundan kan aldılar. Orada lösemi olduğu ortaya çıktı. Ancak yanılmamak adına ilikten de parça alındı ve lösemi olduğu kesinleşti. Teşhis geçen hafta Perşembe günü konuldu. Şimdilik ilaç tedavisi başlatıldı. Kanser hücrelerinin iyi huylu olduğu ve ilk etapta ilik nakline ihtiyaç duyulmadığı belirtildi.” 

"KANSER HÜCRELERİ İLİĞİN BÜTÜNÜNÜ SARMIŞ”
Her gün en az iki kez kana ihtiyaç duyan aile sosyal paylaşım sitelerinden seslerini duyurmak istedi. Çağrıya duyarsız kalınmadığını anlatan baba Arif Aydın, Amerika’dan bile bazı vatandaşların ihtiyaca cevaben İzmir’deki yakınlarını dahi harekete geçirdiğini söyledi. Baba Arif Aydın; şu an kendini rüyada olduğunu zannettiğini belirterek şöyle konuştu: "Çok zor. Bir şey diyemiyorum. Yüz bin çocuktan 5’inde görülebilen bir durum. İliği komple sarmış durumda. B Rh+ kan lazım oluyor. Biz de devamlı olarak duyarlı çevremizden kan takviyesinde bulunuyoruz.” 

“BİRÇOK TEHLİKEYİ ATLATTI BUNU DA ANLATACAK”
Baba Aydın, yoğun ve yorucu geçen tedavi sürecinde oğlu Burak’ın hastane odasında küçücük bedeni ile lösemiye karşı savaş açtığını ve en büyük moral kaynağının ise elinden düşürmediği telefonda çalan Galatasaray marşları olduğunu dile getirdi. Çocuğunun bağışıklık sisteminin yenidoğan bebekten farksız olduğunu anlatan Arif Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hastane odasında genelde yatıyor. Bağışıklık sistemi yeni doğan bebek gibi. İki de bir eve gidelim diyor rutin kontroller için kan vermesi gerekiyor. Her tarafı morardı. Her seferinde acı çekiyor biz de biran önce bitsin istiyoruz. İnsanın başına gelmeyince bilmiyor. Sonuçta bu bir can. Herkesin başına gelebilir. Allah herkese bu konuda sabır versin. Yüzüne ütü düşmüştü onu atlattık. Birkaç kez balkondan düşme tehlikesi atlattı ve daha birçok kez tehlikeli durumları atlattı, kurtardı. Ama demek ki olacağı varmış. Bizim ki 1 Nisan doğumlu. Nisan 1 şakası olarak dünyaya gelmişti. Bunu da atlatacaktır.”