CHP Denizli milletvekili Aday Adayı Kazım Arslan, Modern Türkiye’nin kültür hayatında çok önemli bir aşamayı başarıya ulaştıran Eğitim Birliği Kanunu'nun aslında büyük bir kültür hamlesi olduğunu belirtti. Arslan, "Eğitimin birleştirilmesi ile özellikle 19. Yüzyıl sonlarından beri Türkiye eğitiminde görülen medrese ve mektep diye devam eden ikiliğe son verilmiştir. Dinin devlet işlerinden ayrılması, diğer bir deyimle dini otoritelerin devlet otoritesinden ayrılmasına paralel olarak öğretimin laikleştirilmesi bu kanunla sağlanmıştır.Laik Eğitim bu yasa sayesinde gerçekleşmiştir. Ayrıca Cumhuriyet kuşaklarının hurafelerden uzak ulusal bir terbiye sistemiyle yetiştirilmesi olanağı da elde edilmiştir. Ulusal terbiye sistemiyle yetiştirilme, ulusal kültür birliğinin de şekillenmesine olanak vermiştir. Öğretim kurumlarının birleştirilmesi ve bir ulusal eğitim sisteminin uygulanması ülkenin bütünlüğü ve birliğine de hizmet etmiştir. Kanunun önemli bir gerekçesi şudur: ”Bir millet fertleri ancak bir eğitim görebilir, iki türlü eğitim bir memlekette iki türlü insan yetiştirir. Bu ise his ve düşünce birliğine ayrıca ülke bütünlüğünü de sağlayamaz." dedi.
 
Eğitim birliği kanunu bir kültür hamlesi sağlamakla beraber zaman içinde daha çok gelişen fikir hareketleri ile de değerini daha çok topluma kabul ettirdiğini belirten CHP Denizli milletvekili Aday Adayı Arslan, "Bugünkü anlamı ve değerlendirmesi ile eğitimin birliği ilkesi, modern eğitim, eğitim sisteminin bir temel ilkesi olmuştur. Eğitim öğretim her şeyden önce bir kamu hizmetidir. Halkın eğitim ve öğretim ihtiyaçlarını sağlamak devletin başta gelen görevidir. Zaten anayasamızda da belirtildiği gibi eğitimin parasız sağlanması anayasal bir haktır. Devletin gözetimi ve denetiminde yapılmalıdır. CHP iktidarında yazboz tahtasına çevrilen eğitim sistemi mutlaka rayına oturtulacak laik, bilimsel eğitim sağlanacaktır. Mevcut hükümet uyguladığı eğitim politikası ile gelecek kuşakların yetişmesi ile ilgili umut vermemektedir. Özellikle 4+4+4 eğitim sistemi kız çocuklarının eğitim görmesinde büyük engeller oluşturmakta çocuk gelinlerin çoğalmasına neden olmaktadır. 4+4+4 uygulamasından sonra 260,000 kız çocuğu 180,000 erkek çocuğu ikinci 4 yıldan sonra eğitimini kesmiş, modern eğitimden uzak kalmıştır." ifadesinde bulundu.
Arslan ayrıca, "Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu ulu önder Atatürk’ün din ve laiklik konusunda ki görüşlerinden bazıları şöyledir.”Dinime bizzat gerçeğe nasıl inanıyorsam ona da öyle inanıyorum. Din gerekli bir kurumdur. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur”. Laiklik ilkesinde din düşmanlığı değil, devlet tarafından inanç özgürlüğünün tarafsız bir şekilde sağlanması öngörülür. Laiklik aklın ve bilimin ışığında toplum ihtiyaçları gözetilerek hukuk kurallarının geçerli olması esasını getirir. Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren laiklik ilkesinin gereği olarak din ve devlet işleri birbirlerinden ayrıldı. Ülkemizde laiklik aşamalı olarak gerçekleştirildi. Bu aşamalardan biri de Eğitim ve Öğretim Birliğidir. Laiklik ilkesi ile ülkede hukuk birliği sağlanmış tüm vatandaşlar kanun önünde eşit duruma gelmiştir. Laiklik ilkesi sayesinde din ve vicdan özgürlüğü sağlanmış, birlik ve beraberlik güçlenmiştir. Ülkemizde mezhep kavgaları önlenmiş toplumsal barış sağlanmıştır." açıklamasını yaptı.
13 yıldır ülkeyi yöneten mevcut iktidarın kavgacı, ayrıştırıcı ve ötekileştirici politikalar izleyerek toplumu, benden olanlar olmayanlar diye ikiye ayırdığını ifade eden CHP Denizli milletvekili Aday Adayı Arslan, "Mezhep ve etnik ayrımcılığı üzerinden politika yaparak toplumumuzun tamamını kucaklamamış kendine oy vermeyenleri yok saymıştır. Ama Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında toplumsal uzlaşmayı, barışı ve hoşgörüyü tekrar tesis edeceğiz, herkesi yandaş değil eşit yurttaş anlayışı ile kucaklayacağız. 7 Haziran 2015 milletvekili seçimlerinde halkımız CHP’yi iktidara getirecek ve eğitim birliği tekrar sağlanacaktır.Ben ve arkadaşlarım bu inançla hizmet için yola çıktık,halkımızın desteği ile bunu sağlayacağız."dedi.