Geçen hafta yolum bir vesile ile Buldan Ali Tuna Boylu Meslek lisesine düştü. Annelik vasfımdan dolayı yolum epey okullardan geçmiştir, geçmiştir de hiç biri kafamı sallatacak kadar bende iz bırakmamıştı. O gün bazı şeyleri yanlış bildiğimi fark ettim. Ben mi yanlış bilmiştim hayır! bana yanlış öğretilmişti. Kısaca konuya gelirsek.(biraz tanımışsınızdır beni minik hareketlerden büyük sonuçlar çıkaran biriyim).

Liseye girdiğimde Bir öğretmenimizle önemli bir husus görüşmem lazım odasında yok, başka odaya gidip sorduğumda diğer oda işaret edildi şu oda bu oda derken -taaa! Okulun diğer ucundaki müdür hanımın odasında buldum kendimi. Arkadaşlar şu bir gerçek müdür yapılmıyor insan müdür oluyor. Hanım efendi misafirleri ile görüşmesi olmasına rağmen odasından izin isteyerek kalktı benimle birlikte öğretmeni aradı..
Gözümün önünden okul hayatım ve velilik hayatım boyunca masanın arkasındaki müdürler geçti kimin elinde çan mı görmedik nöbetçi çağırmak için sallanan, kiminin de masasında düğme zili. Bazen de müdüre soru bile sormak suçtu. Çünkü onlar makamlarında müdür dür kraldır kraliçedir. Olaya kendilerini fazla kaptırmışlardır.

Bunları düşünürken maliyede bir, müdiresi aklıma geldi 11.35 de imza attırmak için odasına girdiğimde hanımefendi telefondakine 12.00 a kadar temizlikçisinden dert yanıyordu nazikçe saatimi işaret ederek acelem olduğunu söylediğimde de parmağıyla sert bir hareket ile ÇIK DIŞARI! Diye beni kovmasın mı? Kuzu kuzu çıktım.

Neyse biz konumuza dönelim müdüre hanım ilgilenilmem için beni bir odaya yerleştirdi.5 dakika sonra okulun diğer ucundaki odasından elinde çikolata tabağıyla asil bir ev sahibesi edasıyla öğretmenlerine ve velilerine ikram etti..bir konu konuşuluyordu okula gelmeyen bir veliden öğretmenlerine dönerek arkadaşlar o gelmiyorsa biz gidelim ziyaret edelim veliyi demesin mi?

Dayanamadım hocanım siz benimle hocayı aradınız çok mahcup ettiniz ve bu incelikleriniz, sözleriniz çok başkasınız.

—Hayır, efendim ben vazifemi yapıyorum. Bu benim görevim.

Evet, Perihan hnm, sizi tebrik ederim siz çakma müdür değil, yürekten, gönülden müdürsünüz! Elinizi öpüyorum.

Görev aşkı ile hizmet yapan bütün müdürlerimize başarılar dilerim.
Siyaseten görev yapan çakma müdürlere de bir çift lafım var, siyasetle gelen, siyasetle gider!