Denizli Hayvanları Koruma Derneği üyesi bir grup ile Denizli Motosiklet Kulübü üyesi yaklaşık 50 motorcu Delikliçınar Meydanında Sokak Hayvanıma Dokunma eylemine katıldı. 
Delikliçınar Meydanı dün öğlen saatlerinde renkli görüntülere sahne oldu. Meydanda bir grup hayvan sever Sokak Hayvanıma Dokunma eylemi düzenlerken, Denizli Motosiklet Kulübü üyesi yaklaşık 50 motorcu da gruba destek olmak için meydanı motorları ile doldurdu. Eyleme Denizlililerin ilgisi yoğundu. Grup adına açıklamayı yapan Denizli Hayvanları Koruma Derneği Başkan Yardımcısı Simge Ünal, “Önce yaşam alanlarına girdik, ağaçları, ormanları ve yeşili yok ettik. Yerlerine beton binalar dikerek onları yuvalarından ettik, birçok canlı türünün nesline son verdik. Onları evcilleştirerek insanlara bağımlı birer köle olmalarını sağladık, işimiz bitince de bir paçavra gibi terk edip sokaklarda yaşamaya mahkum ettik. Yetmedi sokaklarımızda onları görmeye bile tahammülümüz kalmadı, bu da yetmedi işkence ve tecavüz ederek, eziyet ederek canlarını almaya başladık. Maalesef ki günümüzde insanoğlunun geldiği son nokta budur. Bizler bugün burada sessiz canlarımızın sesi olmak hak etmedikleri halde maruz kaldıkları bu kötü muameleye dur demek için toplandık” dedi.
Son zamanlarda Türkiye’de hayvanlara yapılan işkence ve tecavüz vakalarının ciddi oranda arttığını dile getiren Ünal, “Mevcut yasalarımızın hayvanları korumakta yetersiz kalması ve suçluların komik cezalarla serbest bırakılması bizleri derinden üzmektedir. Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada da görüntüleri yayınlanan, kendi kedisine işkence ederek ölümüne sebep veren şahıs 300 TL gibi komik bir rakamla cezalandırılmış ve serbest bırakılmıştır. Bu işkence ve eziyet vakalarının birçoğunun arkasından 15-30 yaş gençlerin çıkıyor olması da ayrı bir tartışma konusudur. Öyle ki 5199 sayılı kanun hayvanlarımızı birer canlı olarak görmediği için bugün bu ülkede haciz edilen köpekler görmekteyiz. Hemen hemen her gün Türkiye'nin farklı illerinden tecavüz edilen işkence gören hayvanların haberleri gelmektedir ve sorumluları hala toplumun içinde hiçbir şey yokmuşçasına dolaşmaya devam etmektedir. İşte tamda bu sebeplerden dolayı 5199 sayılı Hayvanları koruma kanunu amacına hizmet edememektedir. Yıllardır yapılan onlarca eylemin ve hukuki başvuruların görmezden gelinmesi biz hayvan severlerin kanayan bir yarasıdır. Tüm hayvanlarımızın hak ettikleri şekilde yaşam haklarının bulunduğu, birer canlı olarak görüldükleri ve yasalar tarafından korunduğu bir Türkiye istiyoruz.
Umut ediyoruz ki ilgili merciler bugün tüm Türkiye'de yapılan bu eylemleri duyarlar ve Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesini dikkate alarak gerekli düzenlemeler için bir an önce harekete geçerler” açıklamasını yaptı.