İzmir’de, sınıfa geç giren öğrencisine ‘Git geç kağıdı getir’ dediği için öğrencisi H.K tarafından bıçakla öldürülen Rabia Sevilay Durukan, ölümünün ardından geçen on ay sonra Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ‘görev şehidi’ sayıldı.
Sevilay Durukan’ın ailesinin ilk başvurusunun reddinin ardından yeniden yapılan başvuruyu dikkate alan Milli Eğitim Bakanlığı’nın girişimleriyle Sevilay Öğretmen görev şehidi kabul edildi.

BAKANLIK GÖREV ŞEHİDİ SAYILMASI KARARI VERDİ

Emekli Sandığı Kanunu’nun Vazife Malüllüğü başlıklı maddesi Bakanlığın talebi üzerine devreye sokuldu ve Çalışma ve Soysal Güvenlik Bakanlığı Rabia Sevilay Durukan’ın görev şehidi sayılması kararını verdi.
Olayı duyduğu andan itibaren gözyaşları hiç dinmeyen Sevilay öğretmenin acılı annesi Pembe İlkgül’ün karara ilk tepkisi, “Allah razı olsun Bakandan da. Verdiği sözü tuttu, söz verdi bana. Bir isteğin var mı dedilerdi. Hiçbir şey istemiyorum demiştim. Kampanya yaptılar. Allah razı olsun. Benim çocuğumun kanı yerine geldi, şimdi memnun oldum. Devletimize Allah zeval vermesin. Allah razı olsun” şeklinde oldu.
Kızının evinde torunları Hasan Mert ve İlkgül’e bakan ve gözyaşları içinde Kur’an okuyan acılı anne Pembe İlkgül, kızının mezarına şehit yazılmasının kendisini mutlu edeceğini, bu hakkın verilmesini özellikle torunlarının geleceği için istediğini söyledi.

ALLAH'IM DA ŞEHİT KABUL ETSİN İNŞALLAH
Acılı yaşlı anne, kızının Allah katında da şehit sayılacağını düşündüğünü dile getirerek şöyle konuştu: “Kıstırmış kızımı. Ama ben ona dedim, gitme annem dedim. Anne dedi, ‘Ben öğretmenim, gitmemezlik olmaz, ben kimseye bir şey yapmadım, dövmedim, notunu kırmadım, bir şey yapmadım. Varsa suçum devlet suçumu verir’ dedi. Gitti kızım. Sabahın altısında kalkıp, topuklarını vura vura güzelce gitti okuluna. Çok sevindim karara. Para pul için değil. Benim çocuğum onu hak etti, o orada durdu, kanını döktü oraya. Ama hakkını versinler. Kabrinin oraya hiç olmazsa şehit diyebileyim. Yazsınlar çocuğumu oraya, ben bunu istiyorum, şehit yazılsın. Anne olarak buna hakkım var. Çocuklar için bekliyorum. Ben ne yapacağım parayı, evim var, barkım var benim. Ben Isparta’nın yerlisiyim. Bu çocuklar için bekliyorum. Benim hiçbir şeye ihtiyacım yok Allah'a bin şükür. Çocuğumun döktüğü kanı istiyorum ben başka bir şey değil. Ben onu dulluğumla okuttum. Ama o etiketi istiyorum. İnşallah Allah katında da şehittir. Okuduklarımıza göre, hoca değilim ama, iyi kötü okurum, inşallah Allah'ım öyle etsin, öyle kabul etsin.”

HASAN'IM ÇOK ÇALIŞKAN ÇOCUK AMA ŞİMDİ YEMEK BİLE YEDİREMİYORUZ
Röportaj boyunca gözyaşları biran olsun dinmeyen anne Pembe İlkgül, olayı yaşayan torunu Hasan Mert ve İlkgül’ün psikolojisinin hâla düzelemediğini ve kendilerini toparlayamadıklarını anlattı.
İlkgül, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Evimde çocuğumla ben ikimiz gördük, en kötüsünü yaşadık. O çocuğuma kimse bir şey sormasın. Hasan Mert, torunum. Televizyonları kapattılar, elektrik yok dediler. Meğer çocuk seyretmesin diye. Çok kötüler torunlarım. Hasan'ım çok çalışkan çocuk idi. Şimdi zor çalıştırıyoruz, yemek yediremiyoruz. Biz çok kötü durumdayız. Öldürenin kardeşini o okula vermişler, onu da duyduk, çok üzüldük ama.”

AİLEYE 30 YIL ÇALIŞMIŞ GİBİ EMEKLİ MAAŞI BAĞLANACAK

Hasan Mert adlı bir oğlu ve İlkgül adlı bir kızı bulunan 13 yıllık öğretmen Sevilay öğretmenin sivil görev şehidi sayılmasıyla birlikte, ailesi 30 yıl çalışmış gibi maaş alabilecek. Durukan’ın eşi ve çocukları şehit ve gazilere tanınan haklardan yararlanabilecek. Aileye 30 yıl çalışmış gibi emekli maaşı bağlanacak. Bir konut ile sınırlı olmak kaydıyla Toplu Konut İdaresi’nce faizsiz kredi verilebilecek. Demiryolları ve denizyollarının şehir içi ve şehirlerarası hatlarından, belediyelere ait şehir içi toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz yararlanacak.