Ülkemiz, eşsiz güzellikteki  doğal taşlarıyla (granit, mermer , traverten, v.b.)  dünyada önemli bir yere sahiptir.  
Mermerlerin  oluşumu yüz milyonlarca yılda gerçekleşir. Travertenlerse, Holosen yaşlı daha genç oluşumlardır. İlimizdeki travertenlerde 500 bin yıllıkHomo erectus’ a (ilk insanlara)  ait kafatası fosilinin bulunması bilimsel açıdan büyük bir önem taşımaktadır. Travertenlerde buna benzer farklı canlılara aitbir çok fosil içerikleri yer almaktadır. Doğal taşlar, oluşumları sırasında bir çok jeolojik olaylarla  yoğrularak, günümüze kadar ulaşmışlar ve zaman içinde insanla tanışmışlardır.
İnsanoğlunun, antik dönemlerde   taşlara şekil verebilecek aletleri geliştirmesiyle, doğal taşlar tarih boyunca insanlara görsel olarak hitap etmişlerdir. Dayanıklı olmaları,  şekillendirilebilme özellikleri ve estetik görünümleri  birçok sanat eserinde hayat bulmuştur. Antik dönemde, kentler kısmen veya tamamen bu doğal taşlardan inşa edilmiştir. Taşlardan, hayat bulan bazı tarihi eserlere sahip çıkılamamış ve bu eserler Avrupa’daki büyük müzelerde yerlerini almıştır . Bu üzücü ve kabul edilemez bir gerçektir.Umuyoruz ki, bu eserler hayat bulduğu, koparıldığı  topraklaradiğer bazıeserler gibi  geri getirilebilirler. 
Doğal taşlar, günümüzde de gelişmiş teknolojisiyle  insanoğlunun  elinde, şekillenerek günlük yaşamımızın içindeki yerini alırlar. Çoğumuz, bunları en son haliyle evde, bahçede, işyerinde görürüz. Doğal taşları, bir yolculuk esnasında dağlık, tepelik alanlardan geçerken doğal haliyle de görürsünüz ancakayırt etmeniz güçtür. İşte, taşın yolcuğu buradan başlar. Oldukça zahmetli ve uğraş gerektiren aşamalardan geçerek, açılan ocaklardanher biri yaklaşık 18 ton ağırlığında olan bloklar elde edilir. Bu blokların kimişekillenmek üzere  fabrikalardaki yerini alırlar, kimi de çıkarıldığı topraklardan koparılarak blok şeklinde yurt dışına satılmaktadır . Gelişen teknolojiyle beraber , doğal taşın dilinden anlayan jeoloji mühendisinin de ocaklarda, fabrikalarda yer almasıyla ülkemizin bu değerleri sonuna kadar kullanılmaktadır.  Doğal taş sektörü, yapılan ihracatlar ile ülke ekonomisine önemli katkı sağlamaktadır,ayrıca binlerce fabrikada ve atölyede çalışanlar için de geçim kaynağıdır.  İlimizdeyer alan eşsiz traverten ocakları ve mermer fabrikaları da dünyada bu sektörde önemli bir yere sahiptirler.
Doğal taş sektörü açısından,  ülke olarak her türlü alt yapıya sahip olduğumuz görülmektedir. Ancak iler ki yıllarda,ocaktan çıkarılan blok taşların işlem görmeden, yurt dışına  satılmasıbizim için sıkıntı olabilecek bir konudur.  Dünya da rağbet gören ve ham maddesi elimizde olan bu değerlerimizi bu kadar kolay gözden çıkarmamalıyız. Bu taşlar, ülkemizin fabrikalarında şekillendirilerek,  yurt dışına açılmalıdır. Bunun için yatırımcı gereken desteği ve yardımı devletten görmelidir.Yoksa ilerleyen yıllarda yurt dışınablok olarak verdiğimizkendi taşımızı ,  bu kezdışarıdan işlenmiş olarak  almak zorunda kalabiliriz. Daha  kötüsü de, ülkemize ait tarihi eserlerimize olduğu gibi bu gün bloklarımızı kaybederken , yarın mermer ocaklarımızı da kaybetmeyelim.