HABERDENİZLİ.COM

Özel Denizli Cerrahi Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları ve Odyoloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Tuna Kenar, yeni normalleşme sürecine geçerken vatandaşların kendilerini çok iyi koruması gerektiğini belirtti. Korona virüs tedbirleri kapsamında maske, mesafe ve hijyene yine dikkat edilmesi gerekirken kalabalık ortamlarda bulunulmaması konusunda uyaran Yrd. Doç. Dr. Tuna Kenar, virüsün tekrar yayılmaması vatandaşların ellerinde olduğunu belirtti. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Kulak Burun Boğaz Hastalıkları ve Odyoloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Tuna Kenar, “Denizli ilimiz bu hafta itibariyle orta riskli olarak görüldü. Belirtildiği gibi bu risk haritası her hafta yenilenecek ve duruma göre İl Hıfzıssıhha Kuruluna göre tedbirler alınacaktır. Denizli ve çevre illerin durumu gözetilerek ulaşım konusunda da tedbirlerde dikkatli olunması gereklidir. Herkes kendi tedbirini kendisi almalıdır çünkü bizim hayatımızı biz düzenlediğimiz için nerede nasıl davranacağımızı da bilmemiz gereklidir. Dolayısıyla nasıl öz bakımımıza dikkat ettiğimiz gibi korona virüs tedbirlerini de başkasının tavsiyesine gerek kalmadan kendimizin alması lazım. Burada en önemli nokta kişisel tedbirlere dikkat. Dışarıya çıktığımızda mutlaka maske kullanmamız, sosyal mesafeye dikkat etmemiz ve el temizliğiyle, hijyene dikkat etmemiz lazım. Risk durumlarında evde sıvı sabunla, dışarıda da sabuna ulaşamadığımız yerlerde de dezenfektanlarla bu işi görebiliriz” dedi.

“Yeni normalleşmede süreç tamamen bizim elimizde”

Vatandaşların kendilerini korona virüs riskine karşı korumalarını devam ettirmeleri gerektiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Tuna Kenar, “Bu yeni normalleşme kapsamında geçtiğimiz ve yaşadığımız süreç tamamen bizim elimizde, bütün dünya ile birlikte ani bir artış yaşanmıştı. Alınan tedbirler ile yazın bu dibe indi ve maalesef yeniden kontrollü normalleşme dendikten sonra Ekim, Kasım ayında arttı ve gerçekten en büyük yıkımı o dönemde verdi. Burada tamamen virüsün davranış dinamikleri mutasyonla bir takım faktörler olmakla birlikte en önemli bize yani kişilere tüm dünyada olduğu gibi kendi davranış dinamikleridir. Bu virüs bir kişiden yayıldı, bu çok önemli dolayısıyla biz bunun tekrar artmamasını, azaltılmasını ve belirli istatistiklerin altına inerek normal eski hayatımıza dönmek tamamen bizim elimizdedir. Bu tabi ki sadece bir insanın, bir evin, bir mahallenin ya da bir ilin, ülkemizin değil tüm dünyanın ortak yapması gereken bir şey çünkü çok hızlı dolaşan bir virüs özellikle son dönemdeki mutasyonlarla” diye konuştu.

“Kalabalık ortamlara mümkün olduğunca girmemeye çalışalım”

Korona virüs riskinin artışının ardından aşının bulunmasıyla birlikte bağışıklığın güçlenebildiğini ve yıl sonuna kadar da bu tedbirler kapsamında devam edilmesini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Tuna Kenar, “Sevindirici olan gelişmede aşıların ortaya çıkması ve hızla bütün dünyada aşılama oranlarının artması ikinci aşılardan sonrada bağışıklık oranın artmasıdır. Ama bu Dünya Sağlık Örgütünün geçen hafta yaptığı açıklamaya göre de yıl sonuna kadar sürecek gibi. Peki, biz bu dönemde ne yapmamız lazım, maske, mesafe ve temizlik şeklindeki 3 maddeye ilaveten bu yeni genelgelerle belirlendiği üzere özellikle kendi önlemimizi kendimiz alacağız. Kendi sağlığımız için etrafımızdaki sevdiklerimiz için çünkü bu virüsün insan ayırt ettiği yok. Yani maalesef son dönemde neredeyse her evde birilerini kaybetmek durumunda kaldık. Kalabalık ortamlara mümkün olduğunca girmemeye çalışalım çok acil olmadıkça ihtiyaçlarımızı her şey normalleşti diye çarşıya, pazara ve sokağa kendimizi bırakmayalım. Bir kısım vatandaşlar pandemi döneminde kaygı, anksiyete düzeyi yükseldi, zaten bu dönemde psikiyatrik rahatsızlıklarda arttı. Ama bir kısım vatandaşlarda sağlık sorunlarını ertelemek zorunda kaldı. Kar, zarar dengesi diye bir durum var ertelediğiniz hastalık eğer koronaya yakalanma ihtimalinden çok daha fazla zarar verecekse burada biz zarar vermemesi için çalışırız. Özellikle kanser hastaları, bağışıklık yetmezliği hastalar ya da bir takım kronik hastalığı olan hastalarımız bunların takip ve tedavi kontrollerini yaptırmadıkları zaman bu hastalıklar geriye dönüşümsüz vücudumuza daha zarar verici hale gelir. Dolayısıyla bu yeni dönemde tedbirlerimizi alarak ertelenen sağlık problemlerini gidermek üzere ilgili sağlık kuruluşlarına başvurmalarını bekliyorum. Çünkü bu dönemde gerçekten çok eve tıkıldık psikolojik, sosyolojik olarak sıkıntılı günler geçirdik” ifadelerini kullandı.