Denizli Veteriner Hekimler Odası Başkanı Mehmet Ali Uzakgider, ‘Sığırların Nodüler Ekzantemi’ adlı yeni bir salgın hastalığın ortaya çıktığını söyledi. 
Kurban Bayramı’nın yaklaşması nedeniyle hayvan hareketliliğinin başladığını belirten Denizli Veteriner Hekimler Odası Başkanı Mehmet Ali Uzakgider, yeni bir salgının ortaya çıkmasıyla ilgili uyarılarda bulundu. Uzakgider, ‘’Başta Şap hastalığı olmak üzere bilinen birçok salgın hastalığın yanı sıra son yıllarda ülkemizde hiç görülmeyen 3 - 4 yıl önce başlayan Üç Gün hastalığına ilaveten bu yıl da ‘Sığırların Nodüler Ekzantemi ‘ adlı yeni bir viral hastalık ortaya çıkmıştır. Sığırların Nodüler Ekzantemi, viral bulaşıcı aynı zamanda zoonoz karakterli bir hastalıktır. Yani insanlara da bulaşma ihtimali vardır. Hastalık ilk olarak 1929 yılında Zambiya ülkesinde ortaya çıkmıştır. Daha sonraları birçok Afrika ülkesinde en çok da Mısır ve İsrail ‘ de yoğun olarak görülmüştür. İhbarı mecburi olan bu hastalık ülkemizde ilk olarak Kahramanmaraş ilimizde ortaya çıkmıştır. Maalesef bu hastalık Doğu ve Güneydoğu illerinin tamamında olmak üzere batı da Konya ve Afyon’a kadar yayılmıştır. Şu anda resmi çıkış yapılan il sayısı 30 ‘u geçmiştir. Sokucu ve emici sinekler (insekler) hastalığın yayılmasında en büyük role sahiptir. Sinekler ve sivrisinekler hastalığı bulaştırırken, diğer insekler hastalığın mekanik olarak taşınmasına sebep olurlar. Direkt temasın yayılmada çok az rolü olduğu görülmüştür” dedi.
TEDAVİSİ YOK
Hastalığın tedavisinin olmadığını ifade eden Uzakgider şöyle konuştu: “Hasta hayvanların derisi üzerinde şişlikler görülür. Aynı şişlikler iç organlarda da oluşur. Hastalarda süt verimi birden bire azalır, şiddetli düşkünlük hali, gebelerde yavru atma, hızla zayıflama, topallık belirtileri görülür. Göz mukozası, ağız ve burun da ülseratif lezyonlar oluşmakta, salya, göz yaşı ve burun akıntısı ile birlikte etrafa virüs saçılır. Baş boyun, merme çevresi ve ayaklarda sert şişlikler kendini gösterir. Ayrıca karaciğer, işkembe, dalak, akciğer ve sindirim yolunda bu şişliklerin aynısı oluşur. Ülkemizde spesifik aşıdan ziyade benzer özellikteki çiçek etkenine karşı üretilen çiçek aşısı uygulanmaktadır. Bakanlık yapılan bu aşının koruyucu özellikte olduğunu bildirmiştir. İnsanlara bulaşma ihtimaline karşı gerek patlamış şişliklerden gelen akıntılar, gerekse ağız, burun, ve göz akıntılarından sakınmak antiseptik, dezenfektan, deterjan kullanmayı ihmal etmemek gerekir. Virüsün yara kabukları içerisinde 35 - 40 gün canlı kalabildiği tespit edilmiştir. Yetiştiricilerimizin ve hayvan ticareti yapanların çok dikkatli olması gerekmektedir.”