Denizli Devlet Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Mehmet Öztürk, koroner kalp hastalığına dikkati çekti.
Koroner kalp hastalığının Türkiye’de en sık ölüm sebepleri arasında yer aldığını söyleyen Uz. Dr. Mehmet Öztürk, 40 yaşından sonra bu hastalığın saptanma olasılığının erkeklerde yüzde 49, kadınlarda yüzde 32 olduğunu söyledi.  Öztürk, kadınlarda salgılanan östrojen hormonunun bu hastalıktan koruyan önemli bir faktör olduğunu, menopoz döneminden sonra bu hormonun miktarı azalacağı için koroner kalp hastalığı riskinin arttığını belirtti. Yaşın, bu hastalığın ortaya çıkmasında önemli bir faktör olduğunu dile getiren Öztürk, hastalık hakkında şunları söyledi: “Kalbe kan ve oksijen sağlayan damarların artarak daralmasına koroner kalp hastalığı denir. Genellikle yağlı bir maddenin oluşturduğu plaklar nedeniyle oluşur. Koroner kalp hastalığı hiç bir belirti vermeyebilir. Hastalığın şiddeti ve bulguları değişiklik gösterir. Koroner arterler daraldıkça; kalbe giden kan azalır, hatta kesilebilir ve göğüs ağrısı ortaya çıkar. Bu ağrı sol kola ve çeneye yayılır. Bazen kolda uyuşma hissi oluşabilir. Koroner kalp hastalığı olanlarda, hareket ederken özellikle egzersiz sırasında zorlanmalar yaşanabilir. Egzersiz sırasında sıkıştırıcı bir ağrı olduğunu söylerler ve hareketi tamamlayamazlar. Dinlenme ihtiyacı hissederler. Biraz dinlendiklerinde ise bu ağrı geçebilir. Bunların dışında nefes darlığı, göğüste basınç hissi ve yanma, yorgunluk kalp hastalığının belirtisi olabilir. Koroner kalp hastalığının gelişme riskini artıran pek çok faktör vardır. Bunlar, ailede koroner kalp hastalığının varlığı, sigara, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, yüksek kolesterol fiziksel aktivitenin azlığı, şişmanlık, menopoz, yaş, erkek cinsiyet koroner kalp hastalığının tetikleyici faktörleridir. Bu faktörlerin büyük bir kısmı düzeltilebilen risk faktörleridir” diye konuştu.
Kardiyoloji Uzmanı Dr. Mehmet Öztürk, koroner kalp hastalığı şikâyetlerinin, damarlar daraldığı ve kan ihtiyacı karşılanamadığı için stres durumunda artabildiğini vurguladı. Koroner kalp hastalığının ilk belirtisinin kalp krizi olabileceğini söyleyen Öztürk şunları kaydetti: “Damar tıkanırsa doku beslenemez. O damarın tıkandığı yerdeki kalp dokusu ölür. İşte bu duruma kalp krizi denir. Ağrı uzun sürelidir ve şiddetlidir. Hastanın hayati riski söz konusudur. Böyle bir durumda hemen acile başvurmak gerekir. Koroner kalp hastalığının diğer belirtileri sersemlik hissi, soğuk terleme ve bulantıdır. Koroner kalp hastalığının tespit etmeye yarayan pek çok tetkik vardır. Kesin teşhise varabilmek için genellikle birden fazla tetkike ihtiyaç duyulur. Bu tetkikler ekokardiyografi, egzersiz testi, eko kardiyogram, sintigrafi, koroner anjiyografi, çok kesitli bilgisayar tomografisi olabilir” dedi.
Koroner kalp hastalığının önlenebilir olduğuna vurgu yapan Kardiyoloji Uzmanı Dr. Mehmet Öztürk, hastalığın önlenmesi için kişisel çabanın önemine vurgu yaptı. Öztürk,  “Yağ oranı düşük gıdalar tüketilip kolesterol düzenli olarak ölçtürülmeli, her gün en az 5 porsiyon sebze meyve tüketilmeli ve düzenli yemek alışkanlığı edinilmeli, sigara içilmemelidir. Günde yarım saatlik yürüyüş, kalp sağlığı, açısından oldukça faydalıdır. Hayvansal yağlar yerine bitkisel yağlar tüketilmeli, boyla orantılı uygun kilo aşılmamalıdır. Tansiyonu düzenli olarak ölçtürmek ve doktorun tavsiye ettiği sıralarda tutmak için öneriler uygulanmalıdır. Stres ile baş etme yolları öğrenilmelidir. Düzenli olarak kalp sağlığı açısından belirli tetkikler yaptırılmalıdır” dedi.