Diyalize mahkum kızı Fatma Sıvış’ı bu esaretten kurtarmak isteyen, ancak fazla kiloları buna engel olan 63 yaşındaki Hatice Gündoğmuş, doktorların “zayıflamanız şart” demesi üzerine 6 ayda 16.5 kilo vermeyi başarınca bir böbreği kızına nakledildi.
Anne Hatice Gündoğmuş, “Kızıma kalbim bile feda olsun. Ölünce pankreasım da kızıma nakledilsin, diyabetten de kurtulsun” diye konuştıu.
Balıkesir’in Ayvalık İlçesinde bir restoranda çalışan Kaya Sıvış’la evli, Oktay (20) ve Ebru (18) adlarında iki çocuğu bulunan ev hanımı Fatma Sıvış (38) ikinci hamileliğinde diyabet hastası oldu.
Diyabet, 16 ay önce Sıvış’ın böbreklerini iflas ettirdi. Talihsiz kadın diyalize bağlı bir yaşama başladı. Fatma Sıvış’ın makineye mahkum yaşamı, Ankara’da yaşayan 4 çocuk 7 torun sahibi annesi Hatice Gündoğmuş’u kahretti. Kızının haftanın üç günü makineye bağlanmasını kabullenemeyen anne Gündoğmuş, kadavradan bağış beklemeyi göze alamadı. Eşi ve üç çocuğu da gönüllü verici olmak isterken, anne Gündoğmuş, hiçbirini kabul etmeyip kızının donör adayı oldu. Anne ve kızı böbrek nakli için İzmir Kent Hastanesi’ne başvurdu. Ancak Gündoğmuş’un fazla kiloları donör olmasına engel çıkardı. Kent hastanesi Böbrek nakli Programı Sorumlusu Opr. Dr. Işık Özgü, böbrek vericisi olabilmesi için anne Gündoğmuş’un kilo vermesi gerektiğini söyledi.
Hatice Gündoğmuş, doktorların önerisi üzerine bir diyetisyen gözetiminde diyete başladı. Gündoğmuş, 6 ayda 106,5 kilodan 90 kiloya düştü. Kızına can aşısı olabilmek için zayıflayan Gündoğmuş ve kızı Sıvış, geçen günlerde İzmir Kent Hastanesi’nde nakil operasyonuna alındı. Anne Hatice Gündoğmuş’tan alınan bir böbrek diyabet hastası kızı Fatma Sıvış’a nakledildi. Nakil sonrasında kızını diyalizden kurtarmanın mutluluğunu yaşayan Gündoğmuş duygularını şöyle dile getirdi: “Kadavradan bağış bekleyecek durumda değildik. Aday oldum ancak bu kez fazla kilo sorun çıkardı. 106.5 kiloydum. Önümüzde hiç zaman yoktu. Hemen kilo ver gel, dedi doktorlarımız. Bir ara metabolizmam durmuş kilo veremedim. Bir ara ekmeği kestim. O da zararlı oluyormuş. Sabah, akşam ve öğle vakti bir dilim ekmek yemem lazımmış. Ben ekmek yemezsem daha çok kilo veririm dedim ama öyle olmuyormuş. 90’a inince nakil yapıldı. Babası da üç kardeşi de kızıma verici olmak istedi. Ama eşim hastaydı, çocuklarıma kıyamadım. Zayıflayıp verici oldum. Kızım şeker hastası, pankerasımı da vermek istedim. Ama canlıdan bu nakil yapılmıyormuş. Ölünce pankreasımı alsınlar, kızıma nakletsinler, kızım diyabetten de kurtulsun. Kızımı makineye bağlı görmeye dayanamıyordum, kıyamıyordum. Ona böbrek, pankreas değil kalbimi, canımı veririm. Evlat her şeye değer. Şimdi çok iyi, ben de çok mutluyum.”
18 yıldır diyabet hastası olduğunu, diyabet yüzünden böbreklerini kaybettiğini belirten Fatma Sıvış, sözlerini şöyle sürdürdü: “annem bana böbreğini vermek istediğinde ben de ona kıyamadım, kıyamam dedim. Anneme bir şey olsa katlanamazdım. Çok şükür her şey yolunda gitti, ikimiz de iyiyiz, mutluyuz.”
Öte yandan Opr.Dr. Işık Özgü, “Anne, kızı için böbrek vermeye ek olarak bu fedakarlığı da yaptı” dedi.
Opr. Dr. Özgü, annenin kızına verici olabilmek için zayıflamasının takdir edilecek bir şey olduğunu belirterek şunları söyledi: “Anne çok yaşlı sayılmaz aslında. Çok daha yaşlı kişilerden böbrek aldığımız vakalarımız var. Ancak bu yaşta bu hastanın kilo vermesi çok kolay olmuyor. Ama söz konusu evlat olunca böbrek vermeye ek olarak bu fedakarlığı da yaptı. Çünkü biz, böbrek veren insanların risk almasını istemeyiz. Vücut kitle indeksi belli bir sınırın üzerindeyse ameliyat etmiyoruz. O yüzden hastaların vücut kitle indeksinin uygun olmasını istiyoruz. Hastamızın annesine bunu, ne kadar kilo vermesi gerektiğini de söyledik. Önerilerimize uydu, yeteri kadar kilo verdikten sonra biz de ameliyatımızı gerçekleştirdik. Hem anne hem de kızı için iyi gitti. Umarım bundan sonra da iyi gider.”