HABERDENİZLİ.COM

Kalp krizi rahatsızlığının artık erken yaşlarda da görülebildiğini ifade eden Özel Denizli Cerrahi Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Halil Tanrıverdi, kötü beslenme, hareketsizlik ve sigara kullanımı gibi faktörlerin kalp hastalıklarına yol açabileceğini anlattı. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Tanrıverdi, kanser tedavilerinde erken teşhisin önemli olduğu kadar kalp krizi rahatsızlıklarında da erken teşhis ve tedavinin de önemli olduğunu vurguladı.

“Kalp hastalarında erken teşhis önemlidir”

Hasta kişilerin kalp krizi riskinin olup olmadığını öğrenmeleri için mutlaka bir uzman doktor tarafından muayene olmasını, tedavilerde ise düzenli bir şekilde kontrollerini yaptırmaları gerektiğini anlatan Özel Denizli Cerrahi Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Halil Tanrıverdi; “Kalp krizi erken yaşlarda görülmeye başlandı. Bunun en başta sebebi çevresel dediğimiz faktörler, artık giderek sigaranın daha fazla kullanımı, beslenmenin dengesiz olması gibi bunlarda etkilidir. Bizim yapmamız gereken işlemler, bir hasta olarak en ufak bir sıkıntımız olduğunda mutlaka uzman bir doktora gitmemiz gerekiyor. Hiçbir sorunumuz yoksa bile belirli bir yaştan sonra, özellikle 40 yaşından sonra mutlaka check up gibi kontrollerden geçmek lazım. Doktorunuz da gerekli görürse anjiyografi işleminden kaçmamak lazım, çünkü kısa süreli bir işlem ve kesin sonuç veren bir işlemdir. Bu işlemi güvenli ellerde yaptırdığınız zaman hiçbir riski olmadan erken teşhiste nasıl kanser hastalarında önemliyse kalp hastalarında da erken teşhis önemlidir. Çünkü kalp krizi geçirdikten sonra biz istediğimiz kadar damara müdahale etsek de eski performansını kazanmaz. O yüzden erken dönemde mutlaka kalp muayenenizi düzenli bir şekilde olup kontrollerinizi yaptırmanız gerekmektedir” dedi.

“Egzersiz olmadığı için kalp krizi riski artıyor”

Korona virüs döneminde evde kalınan süre içerisinde kalp rahatsızlarına da yol açabileceği riskinin olduğunu söyleyen Prof. Dr. Halil Tanrıverdi; “Pandemi döneminde evlere kapandık, normalde yemediğimiz gıdaları yiyoruz ve daha fazla kilo alıyoruz. Egzersiz olmadığı için kalp krizi riskini artıyor. Özellikle korona virüs dediğimiz enfeksiyon, bu virüs nasıl iskelet kaslarımızı, akciğerlerimizi tutuyorsa aynı grip gibi kalp kaslarımızı da etkileyebiliyor. Bu dönemde hastalarımızın kalp fonksiyonlarına baktığımızda bazı hastalarımızda geçici olarak kalp fonksiyonlarının zayıfladığını görüyoruz. Destekleyici anlamda kalp yetmezliği tedavisinde kullanılan ilaçlarla takviye ediyoruz. Kontrollerini ilerleyen dönemlerde kalp toparladıktan sonra bu ilaçlarımızı kesiyoruz” diye konuştu.

“Kişi genç yaşta hiçbir şikayeti olmadan kalp krizi geçirebilir”

Bir kişinin kalp krizi geçirdiğinin nasıl anlaşılacağına değinen ve genç kişilerde kriz riskinin ne derede olabileceğini anlatan Prof. Dr. Halil Tanrıverdi; “Göğsünde sıkışma, yanma, baskı tarzı şikayetler bizim için önemlidir. Bu tarzda bir şikayeti varsa hastanın bu çok net bir kalp krizidir. Bazı hastalarımızda sessiz kalp krizi olur. Hasta kalp krizi geçirdiğini anlamaz, özellikle şeker hastaları ağrı hissetmeden kriz geçirmiş olabilir. Kalp krizinden sonra kalbin gücü zayıfladığı için hasta önceden 500 metre yürürken, artık 200 metrede tıkanmaya başlar. Özellikle hiçbir şikayeti olmadan kalp krizi geçiren gençlerimiz var. Bu krizin sonucunda da genç hastalarımızda kalbi koruyucu kılcal damarlar gelişmediği için hayatını kaybeder” ifadelerini kullandı.