Sabır, moral, sevgi ile meme kanserini yendiler

Denizli'nin Merkezefendi ilçesi Çaybaşı Mahallesi'nde yaşayan 31 yaşındaki Zeynep Ayvaz meme kanseri olduğunu öğrenmesinin ardından eşi 37 yaşındaki Soner Ayvaz'dan büyük destek gördü. 8 ay süren tedavi sürecini eğlenceli hale getiren çift, sosyal hayatlarına devam etti, spor yaptı, morallerini hep yüksek tuttu. Tedavileri sonrası hastalığını yenen Zeynep Ayvaz, hastalık sürecini sosyal medya hesabından paylaştı. Sağlığına kavuşmasının ardından zaman zaman paylaşımlarını izleyen Ayvaz, meme kanseri hastalarına da örnek oldu. Hastalık sürecinde sabrettiğini ve başaracağına inandığını belirten Zeynep Ayvaz, en büyük ilacın çevresindeki sevgi olduğunu belirtti. 

Ayvaz erken teşhisin önemine dikkat çekerek, kimsenin 'ailemde yok' diye düşünmemesi, yıllık kontroller yaptırması gerektiğini belirterek "2016 yılı Kasım ayında yakalandığım meme kanserinde, ilk önce özel hastanede başladım, doktor şansızlığına uğradığım için sonra Denizli Devlet Hastanesinde devam ettim. Pamukkale Üniversitesinde ilk ameliyatımı oldum. Daha sonra kemoterapiye Denizli Devlet Hastanesinde devam ettim. 8 kür kemoterapi gördüm, 30 seans ışın tedavisi gördüm. 8 ay tedavi gördüm meme kanseri tedavisi için. Kısa ama benim için uzun bir süreç oldu. Sabırla mücadele ettim. Pes etmedim hiçbir zaman. Ben kanserim vah vah diye üzülmedim" dedi.

"Moral en büyük ilaç"

Eşinin desteği ile hastalığı yendiğini dile getiren Ayvaz, "Ağlamadım, üzüldüğüm zamanlar oldu ama eşimin desteği ile ben bunu daha çok yendim. Eşim ve ailemin desteği olmak üzere birlikte başardık. Devlet hastaneleri gerçekten çok çok başarılı, eskisi gibi değil. Özellikle onkoloji hemşireleri tarif edilemez başarılı. İğne korkum vardı onu özellikle onların sayesinde yendim. Başta sabır aşk, sevgi, amacınız, hedefiniz olsun. Amacınıza ulaşmak için, hedefinize ulaşmak için, geleceğinizi düşünmek için, ailenizi, eşinizi, düşünmek için bir mücadeleniz olmalı. Herkese tavsiyem kesinlikle üzülmeyin. Moral en büyük ilaç, biz yürüyüşümüzü yaptık, sporumuzu yaptık, bol bol müzik dinledim. Bol bol kitap okudum, hiçbir zaman kendimi kapatmadım. Hep eğlenceli hale getirmeye başladık zaten hastalığımızı. Kanser beni değil ben kanseri yendim. Hep diyoruz ya kanser değil biz güçlüyüz, biz başardık" dedi. 

"Bu hastalık sadece moral ile yenilebilen bir hastalık"

Eşine her zaman destek verdiğini belirten 31 yaşındaki Soner Ayvaz, hastalığı yenmek için en önemli faktörün moral olduğuna dikkat çekerek "Eşim ilk saçı dökülmeye başladığında, insanlar ister istemez kel olduğu için saçları olmadığı için tuhaf tuhaf bakıyordu. Ben bunu eşime de söyledim, destek vererek, 'tarz olduğunu zannediyorlar, o yüzden bakıyorlar. Senin hasta olduğunu bilmiyorlar' dedim. Onun haricinde bandana takıyordu, utanmaya başlamıştı saçı olmadığı için. Bandanayı çıkarmasını söyledim, rahat olmasını söyledim açıkçası bu şekilde daha mutlu olacağını söyledim. Bir kere çıkardı ve daha sonrası geldi ve bir daha takmadı. Hastaydı ama biz bunu tarz gibi düşündük. Bu hastalık sadece moral ile yenilebilen bir hastalık, o yüzden 'kanser değil siz güçlüsünüz'" ifadelerini kaydetti.